Bölüm 37

686 100 18
                                    

Güney ve Buse gülerek sohbet ediyordu.

Songül:

"Güney.."

Güney hemen ayağa kalkmıştı.

"Aşkım... Ne zaman geldiniz?"

Songül:

"Az önce geldik ama sohbete dalmışsın o yüzden duymadın herhalde."

Güney Songül'ün yanına gidip yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.

"Ne güzel olmuşsun sen. :)" diyerek kollarını Songül'ün beline sardı.

Songül geri adım atmıştı.

"Arkadaş kim?" dedi Buse'ye bakarak.

"Arkadaş kim?" dedi Buse'ye bakarak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güney:

"Buse... Bizim memleketten bir tanıdık. İşleri varmış da burada... Buse bu güzeller güzeli kız da bitanecik aşkım Songül."

Buse:

"Memnun oldum Songül. :)"

Songül:

"Ben de."

Güney:

"Hadi içeri geçelim."

Songül önden çıkarken Güney ve Buse de peşinden çıkmıştı. Mutfağa geçtiklerinde Eylül, Ali, Meral ve Elif masaya oturmuş onları bekliyordu.

Buse'yle Eylül'ü de tanıştırınca kahvaltıya başlamışlardı.

Eylül:

"Elimiz boş gelmeyelim diye bir şeyler yapmıştık biz de." diyerek çantadan poğaça ve kurabiyeyi çıkardı.

Ali:

"Harika görünüyorlar valla."

Güney hemen poğaçadan bir lokma almıştı.

"Süper olmuş.. Hamarat sevgilim benim." diyerek Songül'ün yanağına bir öpücük kondurdu.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin