Meral tırnaklarına oje sürerken Baran uyanmıştı.
Meral:
"Canısı sen baksana oje sürüyorum."
Cemre:
"Tamam tamam bakarım ben." diyerek içeri gidip Baran'ı aldı ve içeri girdi. "Sen de ojeni çabuk sür. Beren de uyanır birazdan."
Meral:
"Tamam az kaldı zaten."
Cemre:
"Canım benim.. acıktın mı sen?" diye Baran'ın saçlarına bir öpücük kondurdu. "Biberonu neredeydi Meral?"
Meral:
"Odada galiba."
Cemre odadan biberonu alıp oturdu ve Baran'a içirmeye başladı.
Cemre:
"Songül cevap yazmadı mı resme?"
Meral:
"Yok.. gördü ama yazmadı bir şey."
Cemre:
"Resme dalmıştır." diye güldü.
O sırada Meral'in telefonu çalmıştı.
Cemre:
"Dayanamadı aradı herhalde. Çocukların sesini duymak için.."
Meral:
"Efendim canısı. Bebişlerin sesini duymak için mi aradın?" diye gülerken karşıdan tanımadığı bir ses gelmişti.
"Alo hanımefendi.."
Meral:
"Alo.. siz kimsiniz?"
Kadın:
"Ben ambulans görevlisiyim."
Meral:
"A.. ambulans mı?" dedi korkuyla.
Cemre:
"Ne ambulansı?"
Kadın:
"Songül hanım ve Güney bey bir kaza geçirmiş. Hastaneye götürüyoruz. Son konuştuğu kişi siz olduğunuz için sizi aradım."
Meral panikle ayağa kalkmıştı.
"Ne kazası ya?! Nasıllar?"