Andrea ile ilk girdiğimiz salonda, yine ilk oturduğum taburede, karanlıkta oturuyor ve çekimi izliyordum. Andrea' nın fotoğrafladığı bu çocuklar yakışıklı olabilirdi fakat insani duygularını kaybetmiş durumdaydılar. En önemli şey olan saygı hakkında hiçbir şey bilmediklerini onları tanıma ihtiyacı duymadan anlayabilmiştim.
Esmer olanın bana yaptıklarını hala unutamıyordum. Bana dedikleri... Ona baktım. Konsept olarak doksanlar zamanındaki rock gruplarının giyiniş tarzı seçilmişti ve esmer olanın üzerinde bilekleri kıvrılmış bir kot pantolon, kollarındaki dövmeleri sergileyecek sıfır kol, bol bir siyah tişört ve siyah postallar vardı. Boynunda gümüş bir zincir takılıydı, saçlarına ise ıslak bir görünüm verilerek arkaya doğru taranmış, öndeki bir tutam ise alnında özgürce sarkmıştı. Verdiği pozlar, kendinden emin bakışları ve cazibesi ile onun gerçekten olağanüstü bir görünüşte olduğunu kabul ediyordum. İnsanın ondan etkilenmemesi mümkün değildi ve işte bu yüzden bu zamana dek altına aldığı yüzlerce kız yüzünden saygısını yitirmişti, biliyorum. Bunu anlamak zor değildi.
Diğerlerini inceledim. Koridorda arzulu bakışlarına maruz kaldığım yanık tenli çocuğun dağınık saçları ve yüzündeki bitkin ifade düzeltilmişti. Üzerindeki bol deri ceket onu fazla havalı gösteriyordu. Hemen onun yanında kıvırcık saçları omuzlarına kadar gelen bir çocuk vardı. Bukleleri sevimli ama yeşil gözlerindeki ifadeler tehlikeliydi. Bu o olmalıydı. Harry Styles. Andrea' nın hayran olduğu zümrüt çocuk.
Esmerin yanındaki kumral olan sadece, beyaz ve vücudunu saran bir atlet giymişti. Kazık saçları ona ayrı bir hava katıyor ve kollarındaki kasların yanında atletin altında belli olan karın kaslarına istemsizce gözlerim kayıyordu. Onun yanında ise kahverengi saçlarının uçları açık bir sarıya boyanmış sevimli görünen bir çocuk vardı. Siyah tişörtünün üzerine giydiği kot ceketi hoştu. Hepsi çok hoştu.
Uzun bir süre grup çekimleri yapıldıktan sonra bireysel çekimlere geçildi. Esmer piç, bir model kadar iyi pozlar veriyordu. Ellerindeki siyah elektro gitarı ile inanılmaz uyumluydu. İlgiyle izlemiştim.
Onun çekiminden sonra Harry Styles' ın çekimi yapılırken tekrar sıkılmış ve buradan çıkmıştım. Asansörü bulduktan sonra teras katına çıktım ve demir korkuluklara kadar gidip şehrin boğucu manzarasında gözlerimi gezdirdim.
Binalardan nefret ediyorum.
Arka cebimden çıkardığım sigara paketimden bir dal alıp dudaklarımın arasına sıkıştırdım ve sigarayı ateşledim. Yağmur çiseliyordu. Bundan daha huzurlu bir an bulamazdım.
"Üşümüyor musun bebeğim?" Bu sesi duymak tüm huzurumu anında kaçırmayı başardığında yanıma gelen esmer çocuk bana dönük olacak şekilde demir korkuluğa yaslandı. Fazla yakındı. Bana değecek kadar yakın. Yine de hareket etmedim.
"Ne istiyorsun?"
Dirseğini demire, yumruğunu ise çenesine yasladı ve o boktan sırıtışını yüzüne yerleştirdi. "Sana bir. Bir özür borçlu olduğumu fark ettim. Söylediklerim. Doğru değildi. Evet. Haklısın. Bazen fazla piçlik yapabiliyorum."
Suskunluğumu koruyup sigaramdan bir nefes aldığımda bana özenmiş olmalı ki o da bir ot ateşledi.
"Bir şey. Bir şey bile söylemeyecek misin bebeğim?"
"Bana bebeğim demenden hoşlanmıyorum."
Güldü. "Pekala. Bebeğim yok. Nasıl istersen. Evet." Otundan derin bir nefes daha alıp dumanı yüzüme doğru serbest bıraktı. Esrarın yoğun kokusu ciğerlerime dolduğunda rahatsızca başımı diğer tarafa çevirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
after alyssa • malik
FanfictionYaptıkları müziğin yanında hareketli ve olaysız gün geçmeyen hayatlarıyla da dikkat çeken, dünyaca ünlü rock grubu One Direction' dan Zayn Malik, bugüne dek karşılaştığı tüm insanlardan daha gerçek birisi olan ve sadece resim çizmekten hoşlanan Alys...