Yaptıkları müziğin yanında hareketli ve olaysız gün geçmeyen hayatlarıyla da dikkat çeken, dünyaca ünlü rock grubu One Direction' dan Zayn Malik, bugüne dek karşılaştığı tüm insanlardan daha gerçek birisi olan ve sadece resim çizmekten hoşlanan Alys...
Karşımdaki aynadan yeni saçlarıma aklım karışmış bir halde bakıyordum. Andrea ile birlikte kuaföre geldiğimizde kuaför çok sevdiğim o parlak turuncu rengin saçlarımı çok yıprattığından ve bu renkten vazgeçmem gerektiğini anlatmıştı. Andrea zaten saçlarımı daha normal bir renge dönüştürmem gerektiğini her zaman söylüyordu. Ronnie ve Nansy ile saçlarımı inceleyen Oliver' ın sözleri beni bu teklifi kabul ettirmeye zorladı. Saçlarımı maviye dönüştürmek istediğimi belirttiğim anda dördü aynı anda beni azarlamış ve böylece doğal renge dönmeye karar vermiştik. Sarıdan nefret ediyordum fakat saçlarımın daha sağlıklı görünüşü hoşuma gitmişti.
Zayn' in ne düşüneceğini merak ettim. Turuncu saçlarımı çok sevdiğini her fırsatta söylerdi.
İç çekip yumuşak saçlarıma dokundum. Andrea yeni görünüşüme bayılmıştı. Oradan çıktıktan sonra kızlarla bir kafede oturmuş, ardından doğruca eve giderek büyük bir bavul hazırlamıştım. Eve geldikten on dakika sonra da bir kadın beni aramış, kendisini Zayn' in yönlendirdiğini ve Amerika' ya gidene kadar benimle ilgileneceğini anlatmıştı. Özet geçersem yarın saat altıda Londra' daki Gatwick Havalimanı' ndaki uçağa binecek ve gece yarısına doğru New York' ta olacaktım.
Tüm gece heyecandan neredeyse hiç uyuyamadım. Sonraki gün Andrea ile birlikte buluşmuş ve hayatımda ilk kez isteyerek alışveriş yapmış, Andrea' nın neredeyse tüm tavsiyelerine uymuştum. Andrea, beni gün boyu şaşkınlık ile izlemiş ve bir abla olarak gurur duymuştu. Her zaman benimle böyle bir gün yaşamak istediğini söylerdi. Çünkü ben alışverişte genellikle, durmaksızın "Hadi gidelim." diyen o boğucu insandım.
Zaman hızlı geçti.
Alışveriş bittikten sonra beni almaya gelen telefondaki kadın, Louisa, ile birlikte Londra' ya gitmiş ve havalimanında saat altıya kadar bekleyip sohbet etmiştik. Çok tatlı bir kadındı.
Uçağımın anonsu yapıldığında ikimiz de ayağa kalktık. "Zayn seni havalimanında karşılayacak tatlım. Tek yapman gereken indiğinde onu bulmak olacak. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Umarım tekrar görüşürüz."
Uzattığı elini sıkıp ona birkaç defa teşekkür ettim ve son küçük güvenlik önlemlerinden sonra uçağımdaki yerimi aldım. Telefonumu uçak moduna almadan önce Zayn' e bir fotoğraf göndermeyi düşünmüştüm.
Alyssa:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alyssa: Gece yarısı oradayım 👅
Zayn: Siktier
Zayn: Bebğim
Zayn: Saçına ne yaptın
Zayn: Saçlatın
Zayn: Neden
Alyssa: Beğenmedin mi
Zayn: Hayır
Zayn: Çok güzelsin
Zayn: Ama turmcuyu seviyordum
Alyssa: Ben de ama mecbur kaldım
Alyssa: Saçlarımın çok fazla yıprandığını söylediler
Hala yanımda dikilen hostese gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Neyse ki istediğini yapınca yanımdan ayrılmıştı.
İç çekip rahat koltuğumda yayıldım ve gözlerimi kapadım. Biraz uyusam iyi olacaktı diye düşünmüştüm ama bir saat sonra uyandığımda tekrar uyuyamamış ve kitabımı okumaya karar vermiştim.
Yedi yüz sayfalık Stephen King kitabının yarısını bitirdiğimde başıma korkunç bir ağrı girmiş ve kitap okumayı bırakmıştım. Zaten yaklaşık bir saat sonra uçakta anons yapılmıştı. Anonsa göre kısa süre içinde John F. Kennedy Havalimanı' na inişe geçilecekti. Anons, enerjimi yerine getirerek heyecanlanmama neden oldu. Zayn' i o kadar çok özlemiştim ki birazdan onu görecek olmak beni çıldırtıyordu.
Elimde bavulumla onu ararken yaşadığım duygular bundan çok daha kötüydü. Mide bulantısına benzer bir ağrı ile birlikte ilk kez yurt dışındaki bir şehre gelmenin heyecanıyla gözlerim onu arıyordu. Aslında buna gerek yoktu. Kapıdan geçtiğim anda, gelen insanları karşılayanların arasında beklerken adeta güneş gibi parlıyordu. Beni gördüğünde yüzünde oluşan o tebessümü hayatım boyunca asla unutmayacaktım. Bana doğru gelirken tebessümünün büyümesini ve beni sıkıca kollarının arasına almasını... Bavulumu bırakarak ben de ona sarıldım, sigara ve parfüm karışımı kokusunu doyasıya içime çektim.
"Seni çok özledim. Evet. Hissediyor musun ha? Hissediyorsun. Ama artık birlikteyiz. Çok heyecanlıyım Alyssa. Aklımda yüzlerce plan var. Birlikte yapmak için. Hepsini düşündüm. Evet. Eğleneceğiz. Hem de çok. Çok fazla. Siktir. Nasıl mutlu olduğumu görüyor musun ha? Yorulmuş olmalısın güzelim. Çantanı bana ver. Hadi ver." Sırt çantamı cevap veremeden sırtımdan çekip aldığında kalabalığın arasında bekleyen Peter' a seslendi ve çantam ile bavulumu onun ellerine teslim etti.
"Dışarıda çok fazla gazeteci var. Evet. Çok fazla. Bu seni rahatsız etmez değil mi?"
"Etmez."
Umrumda değildi.
Parmaklarımızı birbirine kenetledi ve birlikte el ele çıkışa doğru yürüdük. Zayn' in güçlü tutuşu ve hemen yanımda olması kendimi bu bilinmez ve kalabalık yerde güvende hissetmeme neden oluyordu. Bu duyguyu en son annem ve babam boşanmadan önce, birlikte yaptığımız sabah kahvaltılarında hissetmiştim. O güzel kahvaltı sohbetlerini düşünürken yüzümde patlayan flaşlar deprem gibi düşüncelerimi dağıttı. Gözlerimi kırpıştırıp yüzümü yere eğdim. Çok fazla kalabalıktı ve her yandan yüksek sesle sorular geliyordu. Bu sırada Zayn elimi daha sıkı tutup insanları aşmaya çalıştı. Kalabalığın sonunda, bizim için bekleyen büyük bir siyah arabaya yaklaştığımızda elini belime yerleştirdi ve bana öncelik vererek binmemi sağladı. İkimiz de içeri girip arabanın kapısı kapandığında rahat bir nefes bırakmıştım. İnsanlar çok fazla boğucuydu ve hala fotoğrafımızı çekmeye devam ediyorlardı.
Omzumdan tutarak beni kendine yasladı, bacaklarımın üzerindeki elimi tuttuğu sırada ben de yorgun bir halde gözlerimi kapattım.
"Oteldeki odamız hazır. Evet. Senin için en iyisi bebeğim. Gittiğimizde sıcak bir duş aldıktan sonra hemen uyursun."
"Teşekkür ederim." diye fısıldadım sadece.
Otele vardığımızda -orada da onlarca gazateci vardı- tıpkı söylediği gibi muhteşem bir odanın muhteşem bir banyosunda tatlı ve sıcak bir duş aldım. Benimle birlikte duş alma konusunda epey ısrar etmiş ama bir şekilde onu engelleyebilmiştim. Ardından temiz pijamalarımı giyerek doğruca rahat yatağın içine kıvrıldım. İnanılmaz bir enerjiye sahip olan Zayn uykusunun olmamasına rağmen yanıma geldi ve bana sarılarak uyumamı bekledi. Belki de beklemiştir. O kadar çok yorgundum ki çok kısa süre sonra bilincimi kaybetmiştim.
