blue aquarium

5.7K 326 58
                                    

Aynanın karşısında kendimi izledim. Siyah bir tayt ve üzerine de bol bir beyaz tişört giymiştim. Saçlarımı tıpkı Andrea' nın öğrettiği gibi ama onun kadar iyi yapamadığım saçma iki örgü şeklinde örmüştüm. Yüzüm olduğundan fazla solgundu fakat bunu umursamadan sırt çantamı alıp evden çıktım.

Peter denen adam beni aşağıda bekliyordu. Benim için arabanın arka kapısını açtığında teşekkür ederek çantamı içeri fırlattım ve arabaya binip kulaklığımı takarak gözlerimi kapadım. Yolun yarısını uyuyarak geçirdiğim için bir buçuk saatlik yol on beş dakika gibi geçmişti. Peter' ın omzumu dürtmesi ile gözlerimi aralamış ve kulaklığımı çıkararak sorarcasına ona bakmıştım. Geldiğimizi söylediğinde afallamış bir halde sırt çantamı alıp arabadan indim. Devasa büyüklükteki bir evin karşısındaydım. Ciddiyim. Ev o kadar büyüktü ki, benim evim bunun yanında çeyreği bile etmiyordu.

Otomotik demir kapı benim için açıldığında "Bay Malik sizi karşılayacağını söyledi." diye bir açıklama yaptı Peter. Ona son kez teşekkür ettim. Siyah demir parmaklı kapıyı aşarken kendimi devasa evin devasa bahçesinde buldum. Bahçe inanılmaz güzellikteydi. Taş yoldan ilerlerken rengarenk çiçeklere, yeşilliklere bakıyordum. Fıskiyeli bir süs havuzu vardı. Havuzdan su içmeye çalışan siyah bir köpek geldiğimi fark ettiğinde başını kaldırarak bana baktı ve umursamadan işine geri döndü. Tasmasına bakılırsa Zayn' in köpeği olmalıydı.

"Bebeğim?" Köpekteki bakışlarımı karşıya çevirince onu gördüm. Üzerinde sadece siyah bir şort vardı ve gülerek bana doğru geliyordu.

"Merh-" Ona merhaba diyeceğim sırada kollarıyla belimi sarıp ayaklarımı yerden kesti ve beni bir kere etrafımda döndürüp tekrar yere bıraktı. "Çok mutluyum bebeğim. Geldiğin için. Evet. Seni özlemiştim. Tuhaf değil mi? Çocuk gibiyim."

Şaşkın bir halde yaptıklarını izliyordum. Gerçekten de çocuk gibiydi ve internetteki izlediğim videoları, röportajları, insanlara davranış şekli... Hiçbiri benim yanımda olduğundaki gibi değildi. Çok farklıydı. Ve bu kafamı karışıyordu.

"Aç mısın? Senin için birkaç şey hazırlattım. Tabii kendim için de. Kahvaltı yapmadım da."

"Ben de yapmadım."

"Harika. Hadi gel." Elimi tuttu ve beni evin açık kapısına doğru sürükledi. Antreden geçerken gördüğüm ilk şey ilerideki salonun ortasında duran piyano oldu. Heyecanla sırıtıp "Piyano çalabiliyor musun?" diye sordum.

"Evet, hem de iyi çalarım. Çok iyi."

"Gerçekten mi?" Şaşırmıştım açıkçası. Piyano onun yanında... Nasıl desem, çok sakin kalıyordu. Evet, fazla sakin.

"Neden şaşırdın? Gitardan bir farkı yok."

"Ya?"

"Kahvaltıdan sonra sana bir parça çalabilirim. Evet, güzel bir parça. İster misin? Bence istiyorsun."

"İsterim." dedim sırıtarak.

Çantamı yanından geçtiğimiz koltuğun üzerine bıraktım ve bu kısa sürede büyük salonu inceleme fırsatı buldum. Modern eşyalar vardı, evin içinde genç bir erkeğin yaşadığını belli ediyordu. Duvarlara düzenli bir halde, çerçeve içinde posterler asılıydı ve çıkmadan önce de bir Nirvana posteri görmüştüm.

Beni arka bahçeye çıkardı. Bu bahçe de oldukça büyüktü ve burada normal bir havuz bulunuyordu. Bahçenin sınırlarını oluşturan boş duvarların bir kısmı Zayn' in yaptığı grafitiler ile doluydu ve yaptıkları hiç de fena değildi.

Duvarları incelerken havuzun çevresinden dolaştık ve ilerideki çiçeklerin ortasında duran çardağın içine girdik. Çardaktaki masa lezzetli yemekler ile doluydu. O an çok acıktığımı anladım.

after alyssa • malik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin