manchester concert

5.1K 319 66
                                    

Bir rüyanın sonuna gelmenin verdiği hüzünle uçağın camından dışarı bakarken derin bir iç çekmiştim. Burada öyle güzel anılarımız olmuştu ki hiç ayrılmak istemiyordum. Sanki yeniden belanın içine gidiyorduk. Daha doğru o kafası her zaman iyi olan çocukların yanına. Zayn' in sahneyi çok özlediğini biliyordum. Ve daha dün, Liam ile telefonda büyük bir konser hakkında konuşuyorlardı.

Konser iki hafta sonra Manchester' da olacaktı anlattıklarına göre. Londra' ya döner dönmez çocuklar ile provalara başlayacaktı. Tüm bunlar için öyle heyecanlıydı ki, onun için korkmuyor değilim. Yine de bunun hakkında hiçbir şey söylemiyor, son derece normal ve destekçi görünmeye çalışıyordum.

"Ne düşünüyorsun?"

Omzumdaki parmakları tenimi okşarken boştaki eli ile yanağımdan tutarak yüzümü kendisine çevirdi. Bana öyle ilgili bakıyordu ki birkaç gün daha burada kalmak istediğimi söylesem anında pilota geri dönmesini söyler ve istediğimi yapardı. Kendi isteklerini benim isteklerimin yanında umursamıyordu. Beni bu kadar taparcasına sevmesi gerçekten tuhaf. Ve her defasında bende ne bulduğunu düşünmeme neden oluyordu. Çünkü ben onun çılgın hayatındaki en sıradan şey olabilirdim.

"Burayı özleyeceğim."

"İstediğin her zaman tekrar gelebiliriz."

Dudağımın kenarını öptüğünde iç çekerek başımı omzuna yaslayıp ona sarıldım. Biraz uyumak istiyordum. Uzun bir yolculuk olacaktı.

Londra' ya döndüğümüzde o günü dinlenmeye ayırdı. Sonraki günün erken vakitlerinde beni zorla yanına alarak prova yapacakları bir binaya götürmüştü. Çocuklar onu sıcak karşılamıştı. Bana karşı olan mesafeleri ise hala aynıydı elbette. Özellikle Harry. Bana baktığı her anı yakaladığımda onda gördüğüm tek şey nefret oluyordu.

Zayn' in kafası ne kadar yerinde olursa olsun yakınında olduğum için kendisini çalışmaya veremedi. Oradaki yetkili kişiler kibar bir şekilde gitmemi rica ettiklerinde Zayn ve ben her ne kadar bunu istemesek de gitmiştim.

İki haftanın her günü bu şekilde geçti. Eve geri döndüğünde kafasının iyi olacağından korksam da bu hiç olmadı. Oldukça normal bir şekilde geliyor ve kalan zamanının tümünü bana ayırıyordu. Birlikte film izliyor, kitap okuyor ya da sanatla uğraşıyorduk. Bazen birlikte tuval üzerinde çalışırken bazense onun bahçesindeki duvarları renklere boğuyorduk. Elini attığı her şeyi berbat etmesi artık beni şaşırtmıyor. Onun eksikliklerini kapatmak benim için bir eğlence bile olmuştu.

Bir pazar sabahı şansımıza yağmur yağmazken onu beklemeden bahçeye çıkmış ve boş bir duvara bir kadın portresi çizmeye başlamıştım. Ana hatları çizerken "Bebeğim," dediğini duydum. Ona bakmadan işime devam ettim. "Ne yapıyorsun?"

"Siyahi bir kadın."

"Güzel oluyor. Buna elimi sürmek istemiyorum."

"Aynısını yapmayı denebilirsin." Boyaların arasında duran su şişesini alıp içerken Zayn' in güldüğünü duydum.

"Www.apollonsart.com, Alyssa' nın mükemmel eserlerini oradan satın alabilirsiniz."

Dehşet içinde ona döndüğümde telefonunu bana doğru tuttuğunu gördüm.

"Artık binlerce kişi ne yaptığını görecek." deyip orta parmağını bana gösterdiğinde elimdeki şişeyi ona sallayarak üzerini ıslattım.

Bundan nefret etmiştim.

Fakat bir saat içinde çoğu tablomun satılması gerçeği beni çok şaşırtmış, belki biraz mutlu da olmuş olabilirdim.

Büyük Manchester konserinin tüm biletleri çok kısa bir süre içinde satıldı ve o gün geldiğinde Zayn epey heyecanlıydı. Kuliste hazırlanışına eşlik etmiş, ardından Natalie ile birlikte sahnenin önünde, teknik ekibin ve güvenlik görevlilerinin olduğu o özel alana geçmiştim. İnanılmaz bir kalabalık vardı. Ve şu gürültü... İnsanlar öyle çok bağırıyordu ki, buna nasıl dayanabildiklerini anlamıyorum. Hiç yorulmuyorlardı.

after alyssa • malik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin