after alyssa • malik

morning news

Sabah uyandığımda tuhaf bir şekilde Zayn yanımda uyuyordu. Bana sarılmış bir halde. Açıkçası gözlerimi açtığımda dün gece hiç burada olmamış gibi gideceğini düşünmüştüm.

Yataktan çıkıp ilk olarak sıcak bir duş aldım. Üzerime pijamalarımı giyip ıslak saçlarımı özgürce bırakarak mutfağa indiğimde kahvaltı hazırlamaya başlamadan önce dün geceden beri elime almadığım telefonuma baktım. Gördüklerim karşısında gözlerim dehşetle büyümüştü. Instagram' a girdiğimde bana gelen binlerce takip istediğini, binlerce atılan mesajı gördüm. Etiketlendiğim gönderilerden birisine baktığımda dün gece gizlice çekilmiş fotoğraflarımızın medyaya düştüğünü fark etmiştim. Bir magazin sayfası, dün akşam üçümüzün eğlenceli bir sohbetin içinde olduğumuz birkaç kareyi paylaşmıştı. Ve bu karelerde Zayn ile düşündüğümden çok daha yakındık. Bana neredeyse sarılıyor gibi oturuyor, gülerek yüzüme bakarken ben de bir şeyler anlatıyordum. Fotoğraflardaki gözlerim alttaki açıklamaya kaydı.

Zayn Malik, bu akşam ünlü Fransız ressam Alexandre Harbin ve yanlarındaki kim olduğu bilinmeyen bir kadınla yemek yedi. Zayn Malik' in kim olduğu bilinmeyen bu kişiyle tüm gece boyunca fazla samimi olduğu ve mekandan birlikte ayrıldığı görülmüş.

Yorumlarda ben etiketliydim. İnternette adım dolaşıyordu ve ben bunun hakkında hiçbir şey hissetmiyordum. Fakat mesajlara bakmak biraz korkunçtu. Neredeyse tamamı hakaret içerikliydi.

-Zayn senin gibi çirkin bir sürtükle ne yapıyor?

-Sen kimsin?

-Zayn' le çıkıyor musunuz?

-Sürtük.

-Çok çirkinsin.

-Zayn için yeterli değilsin sürtük.

-Kaşar.

-Zayn Vivian ile daha çok yakışıyordu. İğrençsin. Seninle nasıl ilgilendi?

-Çok tatlısınız. Umarım çıkıyorsunuzdur Alyssa 💕

-#team zeronica

-Merhaba.

-Zayn' le gerçekten birlikte misiniz? Seninle yattı mı?

-Aman tanrım ben senden daha güzelim.

-Sürtük.

-Senden nefret ediyorum.

-Sürtük.

-Sürtük.

-Çirkin.

-Zayn seni siktikten sonra yüzüne bakmayacak. O bizim.

Tüm mesajlar bunun gibiydi ve yaptığım ilk şey şifremi fazlasıyla zor bir şifreyle değiştirmek oldu.

Bildirimlerim sadece bununla da kalmamış, internette fotoğraflarımı gören Andrea ve diğer arkadaşlarım tüm gece boyunca bana onlarca mesaj atmıştı. Andrea' nın şu an meraktan tırnaklarını yediğini bilsem de hiçbirini umursamadan telefonumu bıraktım ve buzdolabını açarak pankek için malzemeleri çıkardım. Mutfak tezgahına bıraktığım kasenin içine yumurtaları kırarken ne zaman geldiğini fark etmediğim Zayn arkamdan bana sarıldı ve yüzünü boynuma gömdü.

Boynuma öpücüklerini bırakırken "Günaydın." dedim gülümseyerek.

"Günaydın bebeğim." Kollarının arasında ona doğru döndüğümde onun da yüzünde bir tebessüm olduğunu gördüm. Uçları yeşil saçları daha da dağınıktı ve yorgun görünüyordu.

Üzerindeki kıyafetlere baktım. "Gidecek misin? Kahvaltı hazırlıyordum."

"Kalmak isterdim. Evet. Ama stüdyoda işlerim var. Çok fazla iş. Bilirsin. Evet. Bilirsin."

"Pekala."

"Aramızdaki bu şey... Bitmedi değil mi? Yani. Küs gibi olmayız ha? Konuşmaya devam ederiz? Dün akşam bir daha benimle görüşmek istemediğini söylemiştin. Bebeğim, hala öyle düşünmüyorsun değil mi?"

"Benim için fark etmez." dedim monoton bir sesle. Ne söyleyeceğimi bilememiştim fakat onunla görüşmeye devam etmek istediğimi biliyordum.

"Tamam. Yarın. Seni alsam ve Londra' ya gitsek olur mu? İkimiz. Evet. Birlikte vakit geçirmek."

"Olabilir."

Tebessümü büyüdü. "Öyleyse gidiyorum. Ama gitmek istemezdim. Biliyorsun. Her neyse. Ve dün gece söylediğim şey... Hala öyle hissediyorum." Eğilip bana kısa bir öpücük verdikten sonra yanağımı da öperek önce mutfağı, sonra da evi terk etti.