♦drowning in her eyes♦

6.5K 337 206
                                    

Acıyı kapatmanın herkes için bir yöntemi var. Yanlış seçimler yaptım. Geri dönüş yok. Eğlence var. Her zaman eğlence, alkol ve uyuşturucu var. Ve Alyssa. Onsuz yaşayamam. Ama onda bir sorun var sanırım. Bize ne oluyor?

Dünya turu. Unuttuğum bir ülke. Son zamanlarda her şeyi unutuyorum. Konser sonrası otel odası. Çocuklar. Müzik. Her şey. Eğleniyorum. Kahkahalarım odaya doluyor. Ama neden Alyssa mutlu değil? Onu mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum. Evet. Her şeyi. Onu da eğlendirmeye çalışıyorum fakat aramızdaki duvar her geçen gün biraz daha kalınlaşıyor.

İki çizgi kokain.

Kendimi Alyssa' nın yanında buluyorum. Somurtarak yatakta oturuyor. Elindeki dergiyi okuduğundan emin değilim. Mutsuzdu. Onu mutlu edebilmek için gülümseyerek elimdeki viski şişesini uzattım.

"İçsene."

Işığı sönmüş gözlerini yüzümde gezdirdi.

"İstemiyorum."

"Neden? Bebeğim. Eğlenmeni istiyorum. Evet. Dans edelim mi?"

Elinden tutup onu çekmeye çalışsam da elini benden kurtardı ve kucağındaki yastığa sarıldı.

"Ne zaman," diye sordu çekingen bir tavırla. "Gidecekler?"

Çocuklara döndüm. Harry bacakları üzerindeki bir kızın içine düşmüş, Liam ve Niall dans ediyor, Louis ise kendisini uyuşturmak için hazırlık yapıyordu. Müziğin sesi yüksek. Muhtemelen baş ağrıtıcı.

"Henüz. Erken bence. Değil mi?"

Tekrar ona döndüm. Hayal kırıklığıyla gözlerini kaçırmıştı. Yastıktaki ellerinden birisini alarak yanağımın üzerine yerleştirsem de fayda etmedi. Elini yine geri çekmişti.

Beni üzüyor. Üzüldüğümü görmüyor muydu? Ya da artık beni eskisi kadar sevmiyor muydu?

Beni sevmiyor.

Çocukları dışarı çıkarabilmek yarım saatimi aldı. Yalnız kaldığımızda Alyssa hiçbir şey söylemeden ışığı kapatmış ve yatağın içine girmişti.

Şimdi ne yapmalıydım?

Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp yatağın içine kıvrıldığımda ona yaklaşıp arkasından sarıldım. Uyuyormuş gibi tepkisiz. Uyumadığını biliyordum. Karnını okşarken dirseğimden destek alarak doğruldum ve dudaklarımı yanağına değdirdim. Öpücüklerim kesintisiz devam ediyor, karnındaki parmaklarım eşofmanının içine doğru kayıyordu. Parmaklarım içeri girecekken tekrar elimi tuttu.

"Yapma."

"Neden?"

"İğrenç kokuyorsun."

Kalp kırıklığı. Ellerimi çektiriyor. Temasını kestiriyor. Sırtımı ona döndürüyor. Gözyaşlarım neredeyse yastığa akacak. Sadece birkaç dakika dayanabilip yatağı terk ettiğimde doğruca duşa girmiştim. Orada ne kadar durduğumu bilmiyor ama hala kötü koktuğumu düşünüyordum.

Duştan sonra tekrar yanına uzandım fakat ona dokunmaya cesaretim kalmamıştı. Sırtını ve saçlarını izlediğim süre boyunca solukları düzenli bir hal aldı. Uyumuştu. Ben de uyumalıydım. Evet. Uyumalıydım.

Uyumak zor. Kesintisiz bir uyku daha zor. Zihnimi rahat bırakmıyor. Hiçbir şey. Gecenin bir vakti tekrar uyanmama neden oldu. Telaşla yataktan fırladım. Panik halinde bir çizgiyi burnumdan çektikten sonra viskiye uzandım.

Beni rahat bırakmıyor. Annem. Neden onu böylesine özlüyorum? Onu ve benim için yaptığı ördekli kurabiyeleri. Kurabiyeler. Şekilli. Ve ördek.

after alyssa • malik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin