after alyssa • malik

hate u

Her şeye ağlayan ya da sulu göz bir insan değildim. Fakat üç gündür kendimi sıkmaktansa durmaksızın ağlamak bedenime iyi geliyordu. Ağladığımdan beri daha iyi hissediyor ve içmeyi de bırakmıştım. Kendime zarar vermem doğru bir şey değil, vücudum bunu haketmiyordu.

Gün içinde sadece film izliyordum. Resim yapma konusunda hala çözemediğim bir problemim vardı ve bu problem kısa süre içinde çözülecek gibi değildi. Umursadığım da yoktu zaten.

Bugün büyük bir cesaret ile onun fan sayfasına girmiştim. Gördüklerim ise ağlayacak türden şeylerdi. Her gece farklı bir kulüpten, farklı kadınlar ile çıkıyordu. Ayrıldığımız ilk günler yüzünde her ne kadar büyük gülücükler olsa da dün gece çekilen fotoğraflarında berbat bir haldeydi. Uyuşturucu yüzünden kızarık gözleri, asık suratı, öfkeli bakışları... Çok mutsuzdu. Ve emindim ki, kapıma gelecekti. Buraya, benim evime. Özürler dileyecek ama bu sefer ağlayarak giden o olacaktı.

Siktiğimin piçi.

Tüm dünya magazini ayrılığımız ile çalkalanırken kimsenin nedenini bilmemesi saçma şeyler okumama neden oluyordu. Herkes bir şeyler uyduruyor ve insanların neden bunu yaptığını anlamıyordum. Neredeyse herkes bu ayrılık için mutlu olmuştu. Çünkü ben sürtük olandım ve Zayn gibi bir mükemmelliği asla haketmiyordum. Ayrıca 1D gurubunu bölüyormuşum falan falan... Çok küçük bir kısım üzgündü sadece. Mantıklı insanlar. Bu insanlar Zayn' in bir bok yediği için benim ondan ayrıldığımı iddia ediyor ve bana destek mesajları atıyorlardı.

Dolu gözlerim ile fan sayfasının bıraktığı linke girdim. Bu gece konserleri vardı ve bu linkten konser izlenebiliyordu. Sadece ne halde olduğunu görmeye ihtiyacım vardı. Mutlu muydu? Eğlenebiliyor muydu? Bunları bilmek zorundaydım. Çünkü oradan ayrıldıktan sonraki gece gerçekleşen konserdeki neşesi çok konuşulmuştu. Mutluluktan adeta çıldırmış ve inanılmaz bir konser gerçekleştirmişti. Şimdi ben de o mutluluğu görmek istiyordum.

On dakika boyunca sadece boş sahneyi izledim. Sonunda sahneye çıktıklarında onu görmüş ve kalbim anında ritmini değiştirmişti. Sarsak adımlar ile mikrofonunun arkasına geçip yavaş hareketler ile gitarını taktı. LED ekrandan yansıtılan yüzü dün geceki gibi asık ve hasta gibi görünüyordu.

"Canberra. Nasılsınız?"

Sesini duyduğum anda mendili gözlerime siper ettim.

"Ben. Mükemmelim." dedi gülümsemeye çalışarak. "Dünya. Harika bir gezegen. Burada yaşadığımız için. Çok şanslıyız. Değil mi? Evet. Şanslıyız. Çünkü Jüpiter' de de olabilirdik. Orada yaşam yok."

Zayn kendine ne yaptın sen?

"Kardeşim, başlayalım mı? Kimse Jupiter' i siklemiyor." dedi Louis.

"Ben sikliyorum. Tamam mı? Kapa siktiğimin çeneni amcık."

Şaka yapmıyor, oldukça ciddiydi ve bu da Louis' i şaşırtmıştı.

"Ben," dedi tekrar kalabalığa dönerek. "Başka bir gezegene gitmek istiyorum. Çok uzağa. Albert 1 gibi. Albert 2' yi de biliyor. Musunuz? Şimdi. Space Monkey."

Parmaklarını tellerin üzerinde gezdirdiğinde diğerleri de ona uydu ve Space Monkey' i çalmaya başladılar.

Onu tanırdım. "Bir şarkıyı ruhunu vererek okumalısın." demişti bir keresinde. O da her zaman bunu yapmıştı. Fakat şimdi mikrofonun arkasında olan adamın ruhu başka bir evrende gibiydi. Bazen ritmi kaçırıyor, bazen kelimeleri tam olarak söyleyemiyor ve bazen de ayakta duramayacak gibi görünüyordu. Ama bir şekilde şarkıyı bitirmeyi başardı.

Dev hoparlörün üzerinden plastik bardağını alarak su içermiş gibi bira içip ardından tekrar mikrofonunun arkasına geçti.

"Daha önce. Evet. Hiç. Bu kadar mutlu hissetmemiştim." dedi Zayn somurtarak. "Gülücüklerimi görüyor musunuz? Ha? Evet. Gülüyorum. Bakın. Yaşıyorum."

"Zayn-"

"Kes! Siktiğimin! Sesini!" dedi Zayn, Harry' e dönerek. Konser alanında kısa süreli bir sessizlik oluştu.

"Şimdi. Evet. Harikayız. Harika bir gece. Harika hayranlar. Mutluyuz. Değil mi? Şimdi kahkaha atalım. Evet. Evet. Duyabiliyorum. Kimseye ihtiyacımız yok değil mi? Yok. Evet. Şimdi de. Brick Shithouse sikeyim."

Brick Shithouse da tıpkı önceki gibiydi. Kaçırılan ritimler, ağızda kaybolan kelimeler ve bayılacakmış gibi görünen Zayn. Bunu da sonuna kadar okumayı başardı. Parça bittikten sonra birasını içerken "Bugün bir kadınla tanıştım." demişti Harry neşeyle. Ortamı yumuşatmak istediği belliydi.

"Anlat hadi kardeşim." dedi Niall.

"Kadın yanımıza gelip-"

"Kimse. Bir orospunun. Sana. Sana ne yaptığı ile ilgilenmiyor." dedi Zayn.

"Dostum, senin sorunun ne?"

"Konuşma. Harry. Sessizlik. Anladın mı? Hayranlarımız burada. Bizi seviyorlar. Konserimiz için para ödediler. Ama sen bir orospu hakkında konuşuyorsun. Harry. Hayır. Hayır."

Hayranlarına döndü. "Currency. Evet. Boktan bir klibi var. Aynen o. Hatırladınız mı? Saçmaydı. Evet. Ama bazen saçmalarız. Şimdi Currency. Evet."

Bizim klibimizi saçmalık olarak görüyordu. Ne güzel.

Bas gitarın sesi, ardından araya katılan diğer enstrümanlar. Ve sürekli detone olan sesi.

"Döviz
Taşı beni
Herkes rehin tutuluyor

Döviz
Hiçbir anlamı yok
Bizden sonrakini nasıl harcayacaklar?

İçimize bir kazık ister misiniz?
İçimizde bir kazık varken nasıl hissediyorsunuz?

Bir gün hepsi bitmiş olacak
Bir gün hepsi bitmiş olacak

Görebiliyorum
Uykuda doğdu
Tüm bu hareket halindeki şeyler bizim

Sattığınız tüm borç ve hayatlar
Burada kime güveneceğimize dair bir gerçek yok

Harcadığınız parayı bastırın ve- Kes. Kes şunu! Siktir. Dur. DUR!" Mikrofonunu alarak öfkeyle sahne ucuna yaklaştı. "Müziğimi beğenmiyor musun?"

Söylenenleri dinledi.

"Beğenmiyorsun ha? Öyleyse burada ne duruyorsun amına koyayım? Siktir git konserimden. Defol. Bu benim sikik konserim. Duydun mu? Benim sikik konserim ve-"

"Zayn. Yeter." dedi Niall.

Bunu yapmamalıydı. Gitarını fırlatarak yere atan Zayn gitarın paramparça olmasına neden olurken Niall' a doğru yürüdü. Sonra ona sataşmaktan vazgeçerek sahne arkasına gitti.

Sahne bir anda karışmıştı ve ne olduğunu ben de anlamamıştım. Diğerleri de sahne arkasına geçtiğinde bir daha çıkmadılar.

Üç saat sonra fan sayfalarının yazdığına göre turun geriye kalan tüm konserleri iptal olmuştu ve 1D doğruca New York' taki stüdyoya girerek yeni parçalar üzerinde çalışacaktı. Bilet alan hayranlar öfkeliydi. Sosyal medyanın her yanından Zayn' e nefret mesajları yağıyordu. Twitter gündeminde bile yükselmişlerdi.

İnsanların hakaretlerini okurken telefonum titredi. Andrea' nın olanlar hakkında mesaj yazdığını düşünmüştüm.

ZM: Senden nefret ediyorum