"Şu an fark ediyorum da bana hiç geçmişinde bahsetmiyorsun."
"Ne bilmek istersin?" Parmak uçları gövdemin sol tarafında yavaşça dolaşırken derin bir iç geçirdi.
"Çocukluğun. Nasıldı?"
"Pek iyi değil." Uzattığı ottan son bir nefes çekip ona verdim. Derin bir nefes almıştı. "Her zaman dini bir baskı vardı. Her zaman. Evet. Bu baskıdan dinin ne olduğunu bilmeyecek kadar küçük bir yaştayken bile kurtulmak istiyordum. Ve. Bu baskının. Hristiyanlarla dolu bir ülkede nasıl korkunç bir hal alabileceğini tahmin edebiliyor musun? İnsanlar bize terörist gözüyle bakardı. Bizle konuşmazlardı. Yardım etmezlerdi. Her zaman dışlanan oldum. Bu da beni asi ve baş kaldıran birisine dönüştürdü. Gittiğim her okuldan atıldım. Öğretmenler tarafından dövüldüm, uyuşturucuya itildim. Bunları mı duymak istiyorsun?"
"Üzgünüm."
"Olma. Hepsi geçmişte kaldı."
Kalmamıştı. Geçmişin acısı hala içinde bir yerlerdeydi ve ölene dek orada kalacaktı. Şu an güçlü rolü yapıyordu fakat onun yüreğinin en içini görebiliyordum.
"Hep böyle mi geçti?"
"Büyüdükçe kendi fikirlerim oluştu elbette ama kayıptım. Elime bir gitar alana kadar. Onlardan gizlice kullanmayı öğrendim. Harry' nin ailesinin bir garajı vardı. Orada her gün çalıştım. Zevkle. Onun da bir baterisi vardı ve... Çalıyorduk. Sıradan gençlerdik. Herkesin kurduğu hayalleri kuruyorduk. Sonra iki kişilik grubumuza diğerleri de katıldı ve bir barda akşamları çıkmaya başladık. Geri kalanını biliyorsun zaten."
"Ailen barda çaldığını öğrenmedi mi?"
"Öğrendi. Dediğim gibi, asiydim ve kafamın ayık gezdiği tek bir an yoktu. Onları umursamadım. Evde kalmayı kestim. Ev hariç her yerde olmak ev hissini zamanla bana unutturdu. Ama senin yanında evdeymişim gibi hissediyorum. Olmam gereken yerdeymiş gibi. Ve bu his çok özel, çocukluğumdan beri hasretini çektiğim bir şey."
Sessiz kaldığımda "Sözlerim seni korkutuyor mu?" diye sormuştu şüpheyle.
"Hayır." Saçlarını okşadım. "Ben... Böyle şeylere ne söylemem gerektiğini bilemem. Ama üzgünüm. Gerçekten."
"Olma. Artık iyiyim. Hayatım iyiye gidiyor. Gidiyor değil mi?"
"Gidiyor."
Tekrar bir iç geçirip göğsümün üzerindeki başını boyun girintime çekti. "Bana küfür ediyorlar. Hakaret ediyorlar. Benden nefret ediyorlar. Bunların hiçbiri umrumda değil. Ama bana terörist demeleri... Bunu bazen kaldıramıyorum. Neden böyle yapıyorlar Alyssa?"
"Onların bir kalbi yok." dedim yanağını okşarken. "Böyle insanlar her zaman bir kusur bulurlar. Her zaman bir şeyden nefret etmeye ihtiyaçları vardır. Nefret edebildiklerinde varolduklarına inanırlar. Onları umursamamak senin için çok zor, biliyorum ama bunu yapmak zorundasın."
"Ben sadece bunu umursuyorum. Elimde değil. Benim. Zihnimi bulandırdılar. Ruhuma bunun hassaslığını işlediler. Yapışıp kaldı. Göz ardı etmek imkansız."
Şimdi onun ailesinden neden uzak kalmak istediğini anlayabiliyordum. Haklıydı. Böyle insanlardan uzak durulması gerekirdi. Ama ya hatalarını anlamış ve değişmişlerse?
"Eğer birisi benim yanımda sana o kelimeyi söylerse kendimi tutamam."
Gülmüştü. "Döver misin?"
"Gerekirse."
"Saçmalama."
"Sen benim için gazeteci dövmüştün?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
after alyssa • malik
FanfictionYaptıkları müziğin yanında hareketli ve olaysız gün geçmeyen hayatlarıyla da dikkat çeken, dünyaca ünlü rock grubu One Direction' dan Zayn Malik, bugüne dek karşılaştığı tüm insanlardan daha gerçek birisi olan ve sadece resim çizmekten hoşlanan Alys...