Sınıftan 'hocam o yeni geldi' sesleri yükselince Avni hoca da bu seferlik izin verdi.
Çocuk sıralara bakıp boş yer ararken benim yanımın boş olduğunu farkedip yanıma doğru ilerledi.
Hay ben senin telefonuna Mine!
Aha geliyor..geldi!Çocuk tam çantasını koyup oturacaktı ki
"Dolu burası!" dedim aniden.
Tabi bir yandan da bakamıyorum tanımasın diye.
Muzip bir gülüş fırlatarak cevap verdi.
"Şu an boş ama."Çantasını koyup yerleşirken ters ters baktım.
Ha o görmedi orası ayrı.
Sınıftakiler yeni çocuğu süzerken kapşonumu kafama çekip uyku modumu tekrar aldım.Kafam sıradayken bir yandan da beni tanıyıp tanımadığını düşünüyordum.
Ama yok lan bence tanımadı, tanısaydı anlardım heralde.
*O zaman niye senin yanına otursun, kesin tanıdı!*
Off kafayı yicem ya!Zil çalınca Zeynep'i bir hışımla sürükledim tuvalete.
"Lan bu çocuk kim tahmin et bakalım!"
"Yeni gelen öğrenci işte kanka."
"Hee yeni gelen. Bugünkü kavgada beni gören çocuk bu. "
"Ha şu göz göze geldiğin."
"Hee ondan."
"Oha, çok yakışıklı çocuk. Hiç katil tipi yok!"
"Kendine gel Zeyno, ya tanıdıysa beni!"
"Tanımamıştır ya!"
"Ne biliyon?"
"Ya bence sen karıştırdın kanka bu çocuk o çocuk değildir."
"Oydu diyorum ya!"
"Tanımadı o zaman çaktırma sende."Tuvaletten çıkıp sınıfa girdik tekrar.
Zeynep'in çocuğu süzdüğünü görünce yavaşça vurdum koluna.
"Hiç belli değil gerçekten."dedim.
"Kesin yanlış gördün ya!"diye itiraz etti yine.Ben bir kere gördüğüm yüzü unutmam aga!
O diyorsam o!
Ama şanslı günümde olsam gerek, tanımamasına sevindim.
Normalde böyle bir yüzü tanımadığı için yumruklarımın tadına bakabilirdi ama o da şanslı gününde demek ki!Ders zili çalınca gözüm etrafta Mine'yi aradı.
"Şş Zeyno! Mine yok ortalıkta!"
"Harbiden lan nerde bu kız!"
"Ne biliyim ben tuvalette de yoktu."
"Arasana şunu bi!"
"Kontorüm yok!"
"E bende de yok!"Biz sıkıntıyla etrafa bakınırken yanımdaki çocuk araya girdi.
"Benden arayabilirsiniz arkadışınızı!"
"Gerek yok!"dedim."Ne gerek yok ya, başına bir şey gelmesin kızın." dedi Zeyno fısıldayarak.
"Ararsak başına daha kötü işler de gelebilir." dedim yanımdakini göstererek.Avni hoca içeri girince Zeyno önüne döndü.
İki ders Avni çekilir mi lan!
Koydum kafamı sıraya gözlerimi dinlendiriyorum.
Hafif araladım gözümün birini. Bizim belalı çocuğa baktım bakıyor mu diye.
Bakıyor tabi haydut. Ama hiç bozuntuya da vermedi."Uyuduğunu sanıyordum." Dedi gülerek.
"Hep tetikteyimdir (aslanım!)" Dedim gözlerimi kısarak.
Aslanım kısmını içimden söyledim tabi!
Şimdi şımarır falan😏
Kafamı diğer tarafa çevirdim.
Artık tanımadığına emindim....
Son iki ders!!
Oturduğum yerden yoruluyorum anasini satim.
Yaş on yedi ama ruh yetmiş!Tenefüse girince Zeynep arkasını dönüp;
"Kanka ya içim sıkıldı benim aklım Mine'de. Gel iki dakika hava alalım aşağıda."dedi.
"Pencerenin önüne çık kanka orda da var oksijen."dedim, gülerek.
"Gel ya üff!"
Beni kolumdan sürükleyerek zorla indirdi bahçeye.
O sırada Tunç' la göz göze geldik. Bana göz kırpıp gülümsedi.
Ağzını kırdığım!
Yok sana 'evet' falan!Tunç, bizim okulun basketbol takımından, geçen hafta 'sevgili olalım'dedi bana!
Hiç sevmem bizim hergeleyi. Basıcaktım orda 'hayırı' kızlar ağzımı kapatarak uzaklaştırdı yanından.
Neymiş biraz düşünecekmişim, yapılır mıymış böyle çocuğa!
Yemişim lan çocuğunu!
Ben bu züppenin iki günlük aşkına kullandırtmam kendimi!"Kanka sana bakıyor çocuk!"
"Biliyorum."
"Yoksa şu an sevgilisiniz de bakışma evresini mi yaşıyorsunuz kanka?"
"Öyle bir evre mi varmış?"
"Var tabi, biliyordum kabul edeceğini."
"Etmedim Zeyno. Etmiyecem de,özgür ruhlu bir kızım ben gelemem öyle sevgili kısıtlamalarına falan. Oldu mu!"
"Etme sen ya gül gibi çocuk elden gidiyeah!"Gerizekalı ya!
Bizim gülüşmelerimize ders zili karışınca sınıfa doğru adımlarımızı değiştirdik.Sıramın olduğu yerde kalabalık bir kız grubu vardı.
"Noluyo lan burda?"Beni tınlamayıp yeni gelen çocukla konuşmaya devam ettiler.
Ama tek taraflı bir konuşmaydı sanki.
Bizim kızlar soru sorup konuşmaya çalışıyorlar ama bu pek oralı değil gibiydi.Hoca nerde kaldı lan?
Niye gitmiyor bunlar!
Hayır kafam şişti anasini satim!"Şş bana baksanıza bi?"
Bakıyorlar şu an sdfghjk
"Hiç mi-
Neyse devamını ben getirmeyim.
"Erkek görmediniz hayatınızda?"
O getirdi zaten.
Şaşırdım tabi bi. Bizim kızlar etrafımızdan daha doğrusu etrafından dağılmaya başladılar.
"Ne bakıyosun öyle?" Dedim onun dikkatli bakışlarından rahatsız olarak.
"Daha önce karşılaştık mı?"dedi, hâla süzüyor suratımı.
"Sanmıyorum." dedim gözlerimi kaçırarak.Üstelemedi zaten hoca gelmişti.
Ama kesin bir kurt düşmüştür içine.Zil çaldı.
Ama bu seferki çıkış ziliydi.Herkes tabakaneye bilmem ne yetiştirecekmiş gibi iniyordu merdivenlerden.
Bahçeye indik okul çıkışına doğru yürüyoruz o sırada Tunç geldi yanımıza.
Zeyno tüydü tabi ortalıktan, aklın sıra yalnız bırakıcak bizi.Herkesin çıkmasını bekledikten sonra konuştu.
Heralde herkesin içinde reddedilmek istemedi!"Sevgilim bugün benimle sinemaya gitmek ister mi diye soracaktım." dedi, elindeki basketbol topunu sektirerek.
"Sevgilim derken?"
"Değil misin?"
"Değilim anasini satim, ne zaman sevgili olduk lan biz?"
"Şimdi!"
"Ya bi git!"Tam gidiyorum, gidicem kolumu tuttu;
"Biletlere yazık olucak!"dedi, elindeki biletleri sallarken.
Eli hâla kolumda yalnız.
"Kolum!" dedim.
"Bilet!"dedi, sırıttı pis pis.Tabi benim ayarlar bir attı.
Kendimi zor tutuyorum. Ya da niye tutuyorum ki ben kendimi dedim, tam indiriyordum yumruğumu suratına-Ama o sırada biri benden önce davrandı.
He o yeni çocuk, siz deyin belalı."Bilet mi dedin sen duymadım!" Dedi indirdi yumruğunu bunun suratına.
İki seksen yerde bizimki!
Toparlandı kalktı ayağa.
"Göstercem lan ben sana?"diyerek kaçmaya başladı ardından.Ben de uzatmadan tüyüyorum o sırada.
Arkamdan bir ses geldi."Hop sen nereye?"
Şşş!
Naber hayalet tayfa?
Hiç sesiniz soluğunuz çıkmıyor.
Ses verin bakiiim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRONİK PSİKOPAT (dewamke:)
Teen FictionHeyecan arama, heyecan seni bulur.Şimdi bu oyunu bizim tarzımızla oynayalım!