KRONİK PSİKOPAT (dewamke:)

7.Bölüm👅

Durduğum yerde ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Çok geçmeden elindekini yumruklarının arasında sıkarken yanıma geldi.

Uzaktan ne olduğunu anlamadığım şeyi gözümün içine sokarcasına salladı.
Koşarken düşürmüş olmalıydım.

"Bunun diyorum sende ne işi var?"

Bu Mine'nin sıranın altında bulduğu bileklikti. Bende onun olduğunu düşünerek doğru bir tahmin yürüttüğümün farkına varmıştım.

"Gördüğün gibi bende değil sende."dedim yürümeye başladım.

Haklı olmak benim işim.

"Dalga geçmiyorum kızım ne arıyor bu sende!"

Sesini yükseltmişti.
Bana. Sesini.

"Kızın falan değilim ben senin. Ayrıca bu bilekliğine de heves değilim."
"Doğru konuş."
"Ben doğru konuşuyorum mümkünse sende öyle anla."
"Hâla söylemedin. Ne işi var bunun sende? Sabahtan beri deli gibi bunu arıyorum ben!"
"Sıranın altına koymadan önce düşünseydin onu."
"Her neyse sağol."

Yola geliyor sanki ama zar zor dediği için gözlerimi devirmeme sebep olmuştu.

"Diskalifiye olduğunuz için mi?"

Aynı anda bakışlarımızı çevirdiğimiz yer Harun Hoca idi.

Lan ne ara geldik buraya.
Ayrıca diskalifiye olmak nedir ya? Dominik değil burası Harun Hoca, sende Acun deelsin.
Bunda bir anlaşalım önce.

"Hocam ne diskalifiye olması, Dominik'te miyiz?"

Evet iç sesim dış sesime karışabiliyor bazen.

"Geç yerine bir de dalga geçiyor?"

"Hocam 45 haketmedik mi ?"dedi Ayaz sitemkar bir ifadeyle.

Sen hakettin tabi.

"Kendi için konuşuyor hocam."diyerek araya girdim.
"Ne diyon sen oğlum?"dedi Harun Hoca gülerek.
"Duydunuz işte hocam aynı anda geldik. Yani bu durumda 90'ı 45-45 paylaştırmanız gerekiyor. E üstünü tamamlarsınız sonra."

Vay anasını sayın seyirci kitlesi!
O sözünü bitirir bitirmez gülmeye başladım. Hoca onun dediklerine öfkelenirken ben ise deminden beri gülüyordum.

"Bunu çok mu düşündün?"dedim gülmeye devam ederken.
"Beni alaya alıyorsunuz öyle mi? Madem öyle size güzel bir ceza vereyim. Mesela gidin spor salonunu düzenleyin.?"
"Dağınık mıydı ki hocam?"dedim.
"Hâla burda mısınız?" diyerek sesini yükselttiğinde adımlarımızı hızla spor salonuna yönelttik."

Bir yandan da söyleniyordum.

"Hepsi senin yüzünden! Ne diye adama matematik yapıyorsun?"
"Ona sadece yapması gerektiği şeyi söyledim."

Verdiği cevabı umursamadan spor salonuna girdim. O da arkamdan gelirken gözleri spor salonunun içinde gezinmeye başladı.

Tabi buraya spor salonu denirse!
3.dünya savaşını burda mı yaptınız anasini satim!

Gözlerim salonda gezinirken Ayaz'a sataşmaktan kendimi alamadım.

"Hadi bakalım Ayaz Diner. Yaptığınız işi temizleyin. Ne de olsa bu konularda iyisindir sen."

Son cümleyi imalı bir şekilde söylemiştim.

"Bak kendin de dedin. Ben yaptığım işi temizlerim. Ama bunu ben yapmadım."dedi dağılmış salonu göstererek.
"Yapmadığın işi de temizliyorsun bence."dedim vakit kaybetmeden.