KRONİK PSİKOPAT (dewamke:)

40.Bölüm👅

Uyandım, yedi defa zar zar çalan alarmımın sekizincisinde dedesine söverek. Şey severek aslında. Bugün okulu asıyorduk Ayaz ile birlikte. Yani dün gece öyle ani bir karar almıştık. Ama şimdiye kadar hiçbir kararımı sabahın köründe uygulamaya kalkmamıştım o yüzden iki saat sonra harekete geçecektim.

Tekrar gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştığım sırada telefonum çaldı.
Aga beni bi salın ya.

Çilekli puding arıyor.

"Söyle."
"Aşağıda bekliyorum seni."

Hasta numarası yapmalıyım.

Ses tellerime öküz oturmuşçasına konuşmaya başladım.

"Ben bugün gelemicem galiba eauhuha."

Sondaki çıkardığım sesi bende ilk defa duydum, bu sabah xjxnxjd

"Sera sen iyi misin?"

"Değil gibiyim ya, biraz yatıp dinlenmek istiyorum."

"Haklısın, dün gece olanlar..."

"Yaşandı bitti saygısızca."

"Off Sera! İyi madem, yat dinlen sen. Bir şey olursa ararsın beni."

"Tamam bıy bıye."

Kapanış ve yatış.

İki saat sonra zebellah gibi dikildim ayağa.

Ayaz'dan mesaj vardı. 12 dk önce yazmış.

Ayaz:Şırdancı Ziya'nın orda buluşalım."

Sabah sabah (saat on) canı şırdan çekmeyen de ne bilim.

"Ben: şırdan mı yiyelim diyosun yani zjsnsjsn

Ayaz: kiminle şırdan yersen ona aitsindir kızım

Ben: yaaaniii

Ayaz: yani senle yemem djdnsns

Ben: ben buna biraz üzüleyim

Ayaz: hadi yarım saate çıkarım bekletme beni

Hazırlanıp aşağıya kahvaltıya indim. Sonra da buluşma noktasına Şırdancı Ziya'ya gittim. Spor olsun diye yürüyerek gittim. Bu tür detaylar önemli.

Yolun karşısına geçmek üzereydim. Ayaz bey motoruyla dükkanın önünde güneşleniyordu. Bu çocuk sabah sabah niye yakışıklı olmuş ya diye içimden geçirirken kendisiyle göz göze geldik. O sırada kulağımın dibinde bir korna sesi baaap!

Fazla geçirmişim ki az kalsın araba da bana geçiriyodu.

"Dikkatli ol Sera'cım bana bugün doya doya bakacaksın zaten."

Gözlerimi ayırmadan bakmaya devam ettim. Baktıkça bi fena oluyodum djdndk dermişim. Ayaz onu taciz ettiğimi falan hissetmiş olmalı ki kaskını kafasına geçirdi. Salak çocuk ya.

"Biraz abartmıyo musun ya?"

"Neyi abarttım ki?"

"İşimiz gücümüz var akşama kadar beni mi seyretcen?

Güldük.

"Ya uzaktan daha iyiydin şimdi niye bele oldu?"

Ben böyle deyince dükkanın camından kendine baktı.

"O zaman nereden hoşuna gidiyosa oradan bak bana."

Bi flörtöz konuşmalar, bi havalar...

Motorun arkasına atladım.

"Hoşuma giden yollarda harcanırsın Ayaz efendi. Şimdi sür işimize bakalım."

İstikamet Kemal'in şirketiydi. Ayaz evi iyice aradığını ama bir şey çıkmadığını söylemişti.

Ayaz virajı dönerken kafama bir şey takıldı.

"Ya biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya girebilcek miyiz şirkete?"

"Ben girerim, beni veliaht biliyorlar neticede."

"İyi sen tek başına gitseydin o zaman. Ayrıca hadi girdik diyelim rahatça arayabilecek miyiz? Kamera falan yok mu?"

"Bak giriş kartları, anahtarlar vs hepsini kopyaladım. Ama kameralar.."

Motoru sağa çekti

"Kameralar yaa.. her şeyi Sera düşünsün."

"Sera şirkete gece giriyoruz. Ben şimdi arkadaşımı arayıp kameraları hallediyorum."

"Güvenlik falan yok mu o nolcak?"

"Var hepsi var ama ayarladım ben onları."

"Şirketi aramak hep vardı aklında dimi?"

"Evet."

"Beni mi bekledin?"

"Evet."

Benim sinir kat sayısı yükseliyor arkaaşlar.

"Ya Ayazz!!"

"Nee?? Partnerim yoktu napim?"

"Bundan sonra ben yoğum."

Çekip gidiyordum. Yani biraz gitmiş gibi yapayım rest çekeyim dedim. İnşallah peşimden gelir xkdndj yoksa hiç otostop çekecek modda değilim şu an.

"La gelir misin lütfen."

"Giderem.. başımı alır giderrem."

Umarım bu sahneyi gözünüzde canlandırmışsınızdır.

Adımlarını hızlandırıp bana yetişti. Zaten yetişsin diye yavaş yürüyodum.

"Ya Sera, anlatıcam her şeyi. Gel benimle."

Kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi.

"Bütün planlarımı yarım bıraktım ben, seninle tamamlamak için."

Allahım goooolll djdndkdjd