Olduğumuz yerde kalakaldık. Arkamı dönmeme gerek kalmadan sesin sahibi yanımıza gelmişti.
Taner.Taner bakışlarını ikimizin üzerinde gezdirdi.
"Sera, ne iş?"
Bilemiyorum Altan.
Taner'in gelmesi Ayaz'ın umrunda bile değildi. Acısından kıvranmakla meşguldü.
"Ordan bakınca ne iş gibi duruyor kanka?"
"O kadar ağır da yumruklamadık ama arkadaşın bi sıkıntısı varmış gibi duruyor."
Öyle deyince Ayaz dik dik baktı Taner'e.
İkisiyle de uğraşmak istemediğimden Ayaz'ın omzumdaki kolunu bırakıp bu görevi Taner'e verdim.
Taner neye uğradığını şaşırmıştı.
"Bi sıkıntısı varsa yardımcı ol, öyle dikilme tepemizde."
Taner, Ayaz'ın kolunun kan içinde olduğunu fark edip;
"Lan noldu senin koluna, içerde bir şeyin yoktu."
"Uzun hikaye." dedi Ayaz ağzının içinde geveleyerek.
Umarım ne olduğunu anlatmaz yoksa Serhat'ın peşini bırakmaz bizim çocuklar.
Sokak lambasının loş ışığının altında adımlarımızı sürdürmeye devam ettik.
"Birisi nereye gittiğimizi söylecek mi artık?"dedi Ayaz bıkkın bir ifadeyle.
"Necati amcaya gidiyoruz." Dedi Taner.
Kafamdaki istikamet.
Necati amca emekli veteriner. Bence de Ayaz'ın ihtiyacı olan bir yere gidiyoruz.
...
Zile ikinci basımışta kapı açılmıştı.
"Hayırlı geceler Necati amca!"
"Taner, Sera bu saatte hayır mı bilemedim evlat?"
"İçerde anlatırız Necati amcam." dedi Taner.
" E geçin bakim hadi."
Geçelim bakalım.
"Ne oldu, bu çocuk da kim?"
"Amcacım bu çocuk benim okuldan arkadaşım. Yarası var kolunda, senin yardımcı olacağını düşündük."
Burda Taner ile birbirimize bakıp istemsizce güldük.
Ayaz bi Taner' e bi bana bakıp;
" Komikse bende güleyim." dedi.
"Şey, Necati amca veteriner de."
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz."
"Yok kardeş senin derdine deva olacak ilaç vardır Necati amca da merak etme."
Taner bunu o anlamda söylemese de Ayaz epey sinirlenmişti.
"Lan o anlamda demedik. Neyse Sera sen bi iki dakika gelsene benimle."
Ne olduğuna anlam veremeyip. Taner ile oturduğumuz yerden kalkıp bahçeye adımladık.
"Hayırdır kanka?"
"Bak benim şimdi gitmem lazım. Bu çocuğu pek gözüm tutmadı ama okuldan arkadaşım deyince seslenmedim haberin olsun. Sen de daha fazla oyalanmadan yurda dönsen iyi olur."
Ah tabi yaa yurt!!
Aga iyice bunadım anasini satim.
Taner öyle deyince saate bakıp son otobüse bir saat olduğunu farkettim.
Neyseki durak yakındı."Haklısın, yoksa Melahat pimimi çekebilir."
"Aynen, neyse ben kaçtım."
Taner'in gitmesiyle ben de takrar içeri geçtim.
Necati amca, pansuman yapıyordu yarasına.
"Evladım bu hale gelene kadar niye gitmedin hastaneye falan?"
"Kendini terminatör falan sanıyor Necati amca. Yarası kendiliğinden kapanır zanneti herhalde."
Ayaz sessiz kalmakla yetindi.
Bir şey dicem, Ayaz'ı bu gece ekstra bi sessiz buldum, ilginç."Kızım sen şunu tutsana, ben Pati'nin mamasını vereyim de havlayıp rahatsız etmesin komşuları."
Necati amca pansuman işlerini bana bırakıp, Pati'ye mamasını vermeye gitti.
O sırada aklımda olan tek bir şey vardı:
Bu sahneyi neden ikinci kez yaşıyordum?"Ah, yavaş!"
"Ne kıymetli canın varmış senin ya!"
"Öyle olsaydı bıçağın önüne atlamazdım."
Bunu bir kırk yıl daha başıma kakabilecek potansiyele sahip olduğunu farkettim.
"E atlamasaydın O ZAMAN."
"Aksiyon olsun diye işte ne bilim."
Çenesi açıldığına göre, keyfi yerinde galiba.
"Aksiyon olsun diye adam falan da öldürüyor musun?"
"Hm aslında fena fikir değil gibi."
O sırada kolundaki bileklik gözüme çarptı. Geçen sıranın altından çıkan.
"Bilekliğin... Senin için özel olmalı."
"Öyle."
Bu konuda konuşmak istemiyor gibiydi, uzatmadım.
Zaten gitme vakti de gelmiştiEline pansuman bezini tutuşturup;
"Neyse Ayaz efendi bana paydos sana da geçmiş olsun. Artık aksiyon kasarken daha dikkatli olursun."
"Emredersin de sen nereye?"
"Ben bu gece pek eğlenemedim ya. Öyle nezaret falan bakıcam kendime."
Güldü.
"İyi kolay gelsin, güzel bir yer bulursan bana da haber et."
"Olur bi sen eksiksin zaten."
Gülerek kapıdan ayrılırken adımı işittim.
"Sera!"
Kafamı kapıdan uzatıp 'noldu' dercesine baktım.
"Sağ ol, her şey için..."
Ayaz'ın sesini ilk defa bu kadar yumuşak duymak beni biraz şaşırtmıştı.
Başımı sallayıp, oradan uzaklaştım.
Şimdi de bi kafiye yapıp gidicem.
Yol yurdun yolu, bu gece de geldi aksiyonun sonu.
Hadi eyv.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRONİK PSİKOPAT (dewamke:)
Teen FictionHeyecan arama, heyecan seni bulur.Şimdi bu oyunu bizim tarzımızla oynayalım!