12.Bölüm👅

736 36 6
                                    

Yorum falan da yapın arada yav, nefes aldığınızı bileyim:)

Fizik dersinden yırttığıma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.

"Beni çağırmışsınız hocam."
"Geç otur bakalım Sera."

Niye bu kadar sakiniz ben anlamadım. Fırtına öncesi sessizlik falan mı?

Ellerini masasının üstünde birleştirip konuşmaya başladı.

"Konuyu çok uzatmayacağım kızım. Derslerinin iyi olduğunu biliyorum. Bu yüzden senin yapabileceğini düşündüm."

Neyi yapabileceğimi bi söyleseniz ben de düşünücem.

"Neden bahsediyorsunuz hocam?"

"Sınav.. Atakent koleji, düzenleyeceği sınavda yüksek puan alan öğrencileri burslu okutma imkanı sunuyor."

"Ne güzel, ne güzel."dedim başımı sallayarak.

Ne güzel?
Benim bu konuyla uzaktan yakından bir alakam olabilir mi hocam?

"Öğretmenlerinle de konuştum. Bu sınava senin de katılmanı istiyorum kızım."

Galiba bir yanlışlık var.

"Hocam koskoca okulda niye ben?"

Merak ediyorum.

Şöyle bir düşünür gibi yaptı. Düşünecek ne var anasini satim, kendin dedin ya demin zekisin diye.

"Bak kızım, baban benim değer verdiğim bir insandı. Ve eğer hayatta olsaydı o da aynısını isterdi senin için."

İsterdi.
Her zaman olduğu gibi.

Gözlerimi masanın üzerindeki kalemlerde gezdirerek konuştum.

"Ben okulumu seviyorum hocam. Ki eğer o sınavı kazanırsam buradan ayrılmak zorunda kalacağım."

"Senin için en iyi seçenek bu kızım. Daha iyi bir okulda eğitim görmen, inan babanı da çok mutlu ederdi."

"Düşüneceğim hocam."

"Çok zamanın yok Sera. Sınav haftaya, mail bize geç geldi. Bir an önce karar ver."

Başımı sallayarak odadan çıktım.

Dersin bitmesine on dakika falan kaldığı için ve ders fizik olduğu için kantine gitmeyi tercih ettim.

Bomboş kantinde sadece Tunç vardı.

Bir bardak su alıp masalardan birine oturdum.
Tunç'un beni görmezden gelmesine şaşırmıştım doğrusu. Düşünceli görünüyordu.

Zil çalana kadar kantinde oturup şu sınav işini düşündüm. Her ne kadar okuldan ayrılmak istemesemde müdür söylediklerinde haklıydı.

En iyisi kızlarla da konuşup onların fikirlerini almakta fayda vardı.

Zil çalmak üzereydi zaten. Yerimden kalkıp kantin kapısına doğru yürürken Tunç kolumu yakaladı.

Gözümle kolumu işaret edince bıraktı.

Bir kaç saniye aval aval baktı yüzüme, niye bilmiyorum bende baktım.
Ama bunu daha fazla sürdüremeyip tam konuşacağım sırada lafı ağzıma tıkıp;

"Kararını verdin mi?"diye sordu.

Karar?
Müneccim misin kardeş?

"Hayır."
"Tamam."

Dedi ve gitti.

Az önce ne yaşadım ben?

Uyuşuk adımlarla çıktım merdivenleri. Şu halimle hayattan bezmiş bir havam olduğu yüz metre öteden bile farkedilebilirdi.

KRONİK PSİKOPAT (dewamke:)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin