Mert: Kerem'in listesinde olmak
Mert: Gerçekten inanamıyorum sana.
Mert: Bunu nasıl yaparsın?
Ceyla: Öylece durup izleyen birisinden akıl alacak değilim.
Mert: O orospu çocuğunun ne yaptığını bile bilmeden nasıl olur da yardım edersin!
Ceyla: Ölmeyi hak edecek ne yaptı?
Mert: Kerem dövmese ben döverdim emin ol.
Ceyla: Şaşırmadım. Şiddeti oldukça seviyorsunuz zaten.
Mert: Ceyla
Mert: Bir gün karşına çıktığımda böyle konuşamayacaksın.
Ceyla: Evet haklısın çünkü hiç karşıma çıkmayacaksın.
Mert: Balkona çık.
Mert: Hızlı ol.
Ceyla: Hayır.
Mert: pencerenin kenarındasın görüyorum, aç o perdeyi.
Perdeyi açıp balkon kapısını araladım. Telefonum bir elimde açık şekilde dururken aşağıdan gelen erkek seslerine çevirdim bakışlarımı.
Mert'in yüzünü seçebiliyordum. Yanındaki sır gibiydi. Ağacın altında olduğu için üzerine gölge düşmüştü. Gözlerimi kıstım.
Sadece ayakları görünüyordu.
Gelen mesaj sesiyle açık telefona baktım.
Mert: Bugün Kerem'e dokunan ellerini kıskandım.
Mert: Bir daha kimseye dokunma Ceyla
Mert: Dayanamıyorum.
Ceyla: Tanımadığım biriyle duygusal konuşmak bana göre değil.
İçeri girip perdeyi sonuna kadar kapattım. Kendimi yatağıma atıp mesaj uygulamasından çıktım.
Mert: Yıllarca gölgende dolaştım, yeri geldi bunaldım. Kendimi kestim, olmadı. Alkolik oldum, unutamadım. Sonunda gölgene yaslandım. Beni görmeyip sırtını döndüğün her dakika ölümle eşdeğer.
Mert: İster yaz ister yazma ama şu engeli aç. (02:07)
Mert: Başkalarının telefonundan yolunu gözlemek hoşuma gitmiyor. (02:07)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT * texting
HumorCeyla: Ben istemiyorum hocam yapamam. Tiyatrocu: İtiraz istemiyorum. Tiyatrocu: Bu sahnenin Juliet'i sensin. Kerem: Ben bunu mu öpücem şimdi? Nihat: Acaba hangisi ilk önce insana dönüşecek. *KÜFÜR İÇERİR*