"Mola!" Elimdeki not defterini kenara bırakıp perdenin arkasından sahneye doğru adım attım. Kerem de benimle beraber karşıdan sahneye çıkınca birbirimize bakışıp güldük. Ali, Kerem'in yanına doğru ilerlerken Beril de yanıma geliyordu. Kerem Ali'nin, ben ise Beril'in yardımcısı olmuştum. Tiyatroya son üç gün kalmıştı. Neredeyse her günümüzü burada geçiriyorduk. Bazen gecelere kadar kaldığımız oluyordu. Bu durumdan memnun olmayan tek kişi vardı o da Ali.
"Suyumu getirir misin?" Beril perdenin yanındaki sandalyesine otururken perdenin arkasına geçip ona pembe cam şişesini uzattım. Prova elbisesini çoktan diktirmişti sanki bu anı bekliyormuş gibi. Benim elbisem Beril'e dar geldiği için kendi elbisesini kullanmasını uygun görmüşlerdi.
"Teşekkür ederim." Beril'den böyle şeyler duymak çok tuhaf gelse de iki günde alışmıştım.
"Sence oluyor mu?" Dudağımı büzüp başımı salladım. "Ali pek yapamıyor." Perdeyi sıyırıp kostümünü yırtmaya çalışan Ali'ye baktım. Kerem arkasına geçmiş kendi kendine gülerken beni görünce kahkaha atmaya başlamıştı. Onun gülüşüne karşılık verip kahkahalarla gülmeye başladım. Ali önce Kerem'e sonra bana ölümcül bir bakış attı. Gerilmesinin sebebi sonraki sahnenin öpüşme sahnesi olmasıydı. Şimdiye kadar hiç sorun çıkmamıştı ama öpüşme sahnesini oynamak istemiyordu. Hocaya Beril'i o sahnede öldürelim diye teklifte bile bulunmuş.
"Yeterli hadi çocuklar çıkın sahneye son sahneyi oynayacağız."
"Hocam n'olur yapmayın."
"Ali!"
"Öldürün beni. Korumalarım size emrediyorum." Kollarını iki yana açmış onu kurtarması için birilerini beklerken Emre ve Mert kollarından tutup Beril'in yanına kadar sürüklediler.
"İlk defa bir kızı öpmek istemiyorum."
"Ben de seni öpmek istemiyorum." Beril kollarını önünde birleştirip Ali'ye başını yan döndüğünde Ali'nin gözlerinde oluşan parıltıyı görmüştüm.
"Tamam öpüşmeyelim o zaman." Kollarını yana açıp Beril'e gülerek bakıyordu.
"Olur." Kerem Ali'nin arkasından elini sallayınca ona doğru baktım. Eliyle seyirci kısmını gösteriyordu. Kafamı uzatıp perdenin arkasından pis pis gülen çocuklara göz gezdirdim.
"Tamam hocam hazırız biz." Beril yerine geçip Ali'nin yerini almasını bekliyordu. Ali yerine geçip hala başına geleceklerden habersiz sırıtırken hoca oyunu başlattı.
Beril ilk repliği söyleyip öne çıktı ve Ali'nin hareketini yapmasını bekledi. Ali oyunun bir an önce bitmesi için hızlı hızlı hareket ediyordu. İkinci replik Ali'deydi. Şimdi Beril ve son replik Ali...
Beril'i belinden tutup kabarık eteğiyle dizine doğru eğdiğinde ona doğru eğilmeye başladı. Beril kolunu Ali'nin boynuna doladı. Kerem bir adım öne çıkıp ellerini birbirine vurmaya başladığında bizim çocuklar hep bir ağızdan "Öp, öp," diye bağırmaya başlayınca Beril Ali'nin dudağına uzanıp öptü. Ali, Beril'i yere bırakıp seyirci yerine doğru koştu ve atladı. Emre Ali'yi tutmaya çalışırken Beril düştüğü yerden kalkıyordu.
"Harika bayıldım! aynı performansı üç gün sonra da bekliyorum çocuklar." Tiyatrocu ellerini birbirine vurup alkışlamaya başlayınca Ali yere oturup çaresizce etrafına bakınmaya devam ediyordu.
Zavallı Ali.
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT * texting
HumorCeyla: Ben istemiyorum hocam yapamam. Tiyatrocu: İtiraz istemiyorum. Tiyatrocu: Bu sahnenin Juliet'i sensin. Kerem: Ben bunu mu öpücem şimdi? Nihat: Acaba hangisi ilk önce insana dönüşecek. *KÜFÜR İÇERİR*