ceyla00'ın paylaştığı hikayeyi ona göndermek istiyor musunuz?
Evet | Hayırkeremmat: Neresi ora?
ceyla00: Siyah yerde yazıyor Kerem.
keremmat: Biliyorum seni denedim
ceyla00: Gülmedim
keremmat: Buna bende gülmedim boş ver
ceyla00: De ayrı.
keremmat: Biz de bağlaç olan de gibiyiz ceyla
keremmat: Pardon c büyük
ceyla00: Ne alaka?
keremmat: Hep ayrıyız.
ceyla00: Kapıda olduğunu gördüm.
keremmat: Yeni geldim ya
Yaklaşık on dakikadır kapıda durup gizlice içeriye bakıyordu. Son mesajı okuyup gülümsedim. İçeri girdiğinde tüm gözleri üzerine toplamıştı çünkü çıplaktı.
Anadan üryan çıplak gezmek doğasına varsa demek.
Arkasından grubun birkaç üyesi de içeri girince Kerem uzaktaki masayı bu sefer kaldırarak yanımıza kadar getirdi. Arkadan kendine sandalye çekip sevimli bir şekilde gülümsediğinde yüzüne baktım.
"Evden mi kovuldun?"
"Hayır." dedi kaşlarını kaldırarak.
"Tişörtün yoksa para toplayalım." dedim gözlerimi devirerek. "Ha o mu çok sıcak değil mi?" Hepimiz aynı anda "Yoo," dediğimizde Mert'in attığı tişörtü üzerine geçirip arkasına yaslandı.
"Selam kızlar." Mert Kerem'in yanına sandalye çekip oturdu. Talha kendine boş sandalye ararken Mete de Mert'in yanına oturmuştu. Talha boş bulduğu ilk sandalyeyi alıp koşarak Ada'nın yanına geldiğinde Ada'nın yüzü düşmüştü.
"Ee birader geldik buraya ne yapacağız?" Mete sıkıntıyla arkasına yaslanıp etrafı süzmeye başladı.
"Zorla mı geldiniz?" Üçü aynı anda "Aynen," dediğinde Kerem gözlerini devirdi.
"Biz sahile gidiyorduk da sizin burada olduğunuzu görünce beraber gidelim dedik."
Seninle havuza gitmek.
"Biz geçen hafta gittik Elif grip oldu o yüzden havalar iyice sıcaklaşana kadar gitmiyoruz." Gülnaz eminim Nihat'ın orada olduğunu düşündüğü için sertçe konuşma yapma gereği duymuştu.
"Geçen hafta mı?" Kerem'in soran bakışlarına yan dönüp kafamı sallayarak cevap verdiğimde yaslandığı yerden doğrulup kolunu masaya dayadı.
"Benim neden haberim yok?"
"Senin gideceğinden benim de haberim yoktu."
"Hep haklı olmak zorunda mısın?"
"Evet," yüzüne yaklaşıp tıslarcasına cevap verdim ve oturduğum yerden kalktım. Sürekli oturmaktan sandalyeye yapışmıştım.
"Hasiktir ben bunu pantolon sanıyordum." Mini bahçıvan elbiseme bakıp ardından yüzüme baktı. Sandalyesi geri giderken oturduğu yerden kalktı. Aramızda en fazla beş altı santim vardı.
"Ne oldu?"
"Ne zaman aldın bunu?"
"İki sene oluyor." Elbise Elif'indi.
"Hiç görmemiştim."
"Giymiyordum."
"Neden?" Gözlerinin içine bakıp bir adımla ona yaklaştım. Ağzımı açarsam söylemek istediğim ama zamanı gelmeyen her şeyi ortaya dökecektim. Çaktırmadan dilimi ısırıp bekledim. Gözlerine baktıkça nefretim alevleniyordu.
"Erkek kılıklı biriyle takılmak sıkıcı değil miydi?" Mete kafasını yere eğip sandalyeye dayadığı eliyle alnını kaşıdığında yan gözlerle Ada'ya bakıyordu. Gözlerimi tekrar Kerem'e çevirdiğimde baktığım yere baktı. Mete'ye ileride ne olacağı umurumda bile değildi.
Başka hiçbir şey demeden çantamı sandalyenin arkasından alıp kızlara başımla kalkıyoruz hareketi yaptım. Kulağımın arkasına sıkıştırdığım saçlarım kafamı eğince çıkıp yüzümü kapatmıştı.
"Ceyla,"
"Artık benden uzak dur."
#
X
Orospu çocuğu Kerem :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT * texting
HumorCeyla: Ben istemiyorum hocam yapamam. Tiyatrocu: İtiraz istemiyorum. Tiyatrocu: Bu sahnenin Juliet'i sensin. Kerem: Ben bunu mu öpücem şimdi? Nihat: Acaba hangisi ilk önce insana dönüşecek. *KÜFÜR İÇERİR*