*60*

19.2K 1.1K 489
                                    

Ali: Ne düşünüyorsun?

Ceyla: Hiçbir şey.

Ali: Dudağını rahat bırak. Kenarları kızarmış fazla şey gözüküyor.

Ceyla: Ney?

Ali: Güzel.

Ali çevrimdışı.

"Bu Ali sana yürüyor gibi." Telefonu sıraya bırakıp Elif'e baktım. Bakışların da şüphe vardı. Ali'yle aramda bir şey olamazdı çünkü o iyi bir arkadaştı ve onu kaybetmek istemiyorum.

"Saçmalama."

"Sence de seni fazla düşünmüyor mu?"

"Hayır."

"Her gün senin etrafında geziyor. Ali'yi önceden de tanıyordum ve etrafımızda hiç gezmezdi. Okulda bile olmazdı."

"Nerede olurdu?" Tek kaşını kaldırınca arkama yaslanıp kollarımı önümde birleştirdim.

"Bar da." Dudağım kenara kıvrıldığında Ada Elif'i onaylayan bir ses çıkardı.

"Öyle birine benzemiyor."

"Tanısan öyle biri değil derdin. Onu tanımıyorsun."

"Tanımadığımız kişilere güvenmememiz gerektiğini sen söylemiştin."

"Evet ama Ali'yi tanıyoruz." Kaşlarımı kaldırdığımda kısa süre düşünme zamanına sahip oldum.

Ali ile tiyatro da tanışmıştık. O iyi birine benziyordu, son zamanlarda benimle fazla ilgileniyordu. Neredeyse her şeyimi ona anlatıyordum.

Bazen kızlara bile anlatmadığım şeyler dahil.

"Ona güvenme." Elif'in şüpheci tavırları hoşuma gitmemişti.

"Ne biliyorsun Elif?"

"Kendin görmek ister misin?" Kaşlarım çatıldığında çantasını yan sandalyeden alıp omzuna astı. Sarı saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp kalkmamızı bekliyordu.

Ada masadaki hesabı ödeyip Elif'in yanına geçti. Oturduğum yerden kalktım, Gülnaz koluma girince hafif sıktı.

"Bu hiç hoşuma gitmedi."

××××

"Sen buraları nereden biliyosun?" Yıkık dökük binaların arasında sessizce ilerlemeye devam ederken ayağımızın altında çıkan kırık cam seslerine ortak oldum.

"Bunu bilmeseniz daha iyi olur." Elif'in önceden eroin kullandığını hepimiz biliyorduk. Onu bu berbat şeyden kurtarmak için çok uğramıştık. Hastanede geçen günler aklıma geldikçe eroinden daha fazla nefret ediyorum.

"Sessiz olun bizi duymasınlar." Sesini kendi bile zor duyuyordu. Ayaklarının hızını yavaşlatıp sağda duran yıkık binaya yavaşça yaklaştı. Duvara yaslandığında onu takip edip yanına dayandım.

İçeriden kahkaha sesleri geliyordu, kız erkek karışık grup olduğunu çıkan seslerden tahmin etmiştim.

"Emre hap yolla bro." Binada yankılanan ses kulağıma yabancıydı. "Bu kim?"

"Zekeriya." dediğinde başımı sola çevirip kızlara baktım. Elif'i bu yola sokan eski erkek arkadaşının adıydı.

"Kızlar soyunun artık sabırsızlanıyorum."

"Ben hapları soymak istiyorum." Tanıdık sesle yerimde kıpırdanıp başımı yavaşça öne doğru eğdim. Elif eliyle geri yaslanmam için iteklerken içeridekileri görmeye çalışıyordum.

"Telefonu sessize al." Kaşlarımı çattım.

"Neden?"

"Mesaj gelirse burada olduğumuzu duyarlar." Mantıklıydı. Cebimden telefonumu çıkarıp sessize aldım. Aniden gelen şüpheyle mesaj bölümüne girip Ali'ye tıkladım. Kızlar merakla bana bakıyordu.

Ceyla: Naber?

Telefon zor çektiği için mesajın gitmesi birkaç saniye sürmüştü. Gözlerimi kapatıp içimdeki şüpheye kulak verdim. İçerideki kalabalıktan dolayı mesaj sesleri duyulmuyordu.

"O burada değil."

"Sanırım öyle." Elif istediğini alamamanın siniriyle yanımdan ayrılıp camlı yolda ilerlemeye başladı. Gülnaz önden Ada ve ben arkasından onu takip ediyorduk.

"Senin kız yazmış." Olduğum yerde durup ellerimi cebime yerleştirdim. Ses bize yakından gelmişti. Yavaşça arkamı dönüp kapıya bakmaya başladığımda kapının arkasındaki gölgelere bakmaya devam ettim.

"Görüntüler ne zaman elimizde olur. Sabırsızlanıyorum." Kapıdan çıkan çocuk yerdeki bakışını bize çevirdiğinde ağzı o şeklinde açıldı. Olduğu yerde birkaç adım sağa gidip arkadan gelenlerin önünü açtı.

"Yakında yatağımda olur." Ali elleri cebinde yere bakarak dışarı çıkınca bir adım geriye gittim. Ayağımın altında ezilen camlar ses çıkarmıştı. Ali kafasını kaldırınca göz göze gelmemiz kaçınılmaz oldu.

"Ceyla."

"Ben size demiştim." Elif sonunda istediğini almıştı.


#

Ah Ali aahhhhhh.

Yaktın beni hain
Tiryakin oldum yarim
Çaldın beni benden
Düştüm ağına zalim

LACİVERT * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin