LACİVERT * texting

*57*

TİYATRO grubundan yeni mesaj.

Gülnaz: Neredesiniz ağaç olduk?!

Ada: Geldik kapıdayız

Nihat: Bebeğim ağaç olmuş geleyim meyve yapalım

Mert: Oç sıwmskwmsksjwnzhan

Gülnaz: Nihat

Nihat: Allah belamı versin benim

Elif: Elimi incittim gelemiyorum :(

Emre: Konum at Elif ben de gelmiyorum

Elif: Yok gerek yok iyiyim ben

Emre: Uzatma kızım konum at.

Mert: Siz hayırdır

İbo: Hayırlı işler kardeşim

Ada: @Elif ne oldu yavrum geleyim mi?

Elif: Yok bebeğim gelme iyiyim ben

Telefonumu çıkarıp mesajları kısaca okuyup mesaj bölümünü kapattım. Arama kısmına gelip Elif'e tıkadım.

"Ne oldu?" Arkadan gelen sesler kulağımı tırmalamaya başlamıştı. "Kanka düştüm incittim bileğimi." Sesi ağlamış gibi geliyordu. "Elif ben geliyorum şimdi tamam mı?" Arkadan gelen erkek sesi tanıdık gelmişti. "Hayır kanka bak Emre geldi şimdi iyiyim ben" dediğinde arkadan Emre'nin sesini net duydum. "Merak etmeyin bana emanet." Görmemelerine rağmen gözlerimi devirdim. "O kime emanet?" Elif kahkaha atarken gülüp telefonu kapattım. Okula gelmeme az kalmıştı, dolmuş adı gibi dolmuştu.

"Abla şuradan bir öğrenci uzatır mısın?" arkamdan uzanan ele dönüp baktım. "Ben uzatayım." Kerem şişmiş gözleriyle yeni uyanmışa benziyordu. İlk defa dolmuşa bindiğini gördüğümden az şaşkındım. Hiçbir şey demeden yanıma oturup çocuğun uzattığı parayı öndeki muavine verdi. Çantasını kucağına alıp kolunu omzumdan arttı. Hafif gülümsedim.

"Günaydın," Engelimi hala açmamıştı. Gözlerini kısıp bana döndü, saçımı yavaşça öpüp alnını başıma dayadı. "Günaydın güzellik." Alnı ateş gibiydi. Duruşunu bozmadan boşta duran elimi alnına koydum. Ateşi var gibiydi. "Neyin var?"

"Hastayım biraz," konuşurken sesi kesiliyordu. Elimi alnından indirip boynuna götürdüm. Ensesine doğru kaydırınca gözlerini bana çevirdi. "Neden açmadın aradım seni?" Kaşlarını çatıp telefonunu eline aldı. Arama kısmını açınca son aranan numaralara göz gezdirdi. Beril'in dün ve sabah aradığını gördüğümde elimi boynundan çekip önüme döndüm.

"Gözükmüyor," kısa süre susup telefonumu eline aldı. Aradığım saati görünce homurdanmaya başladı. "Özür dilerim görmedim ben," başımı tekrar öpünce oturduğum yerden kalktım. Elimi tutup kalabalıkta yavaşça dışarıya doğru sürükledi.

"Oo geldiniz sonunda." Salondan içeri girdiğinizde herkes bizi bekliyordu. Elimi Kerem'in elinden kurtarıp merdivenlere yöneldim.

Beril perdenin arkasından çıkıp omzuma sertçe vurduğunda arkamı döndüm. "Neredesin sabah duştan çıkınca seni göremedim?" Aşağı inip Kerem'in koluna girdiğinde Gülnaz koşarak yanıma geldi. Yanağından seslice öpüp gülerek bize baktı.

"Biz çıkıyoruz da."

#