LACİVERT * texting

*47*

"Ada gerçekten yoruldum nereye gidiyoruz?" Elif isyan etmekte çok haklıydı. "Elif'e katılıyorum." dediğimde hafifçe koluma vurup dizlerinin üzerine eğildi. "Ölüyorum lan!" 

"Anırma hayvan geldik işte." Önünde durduğu eve bakıp yanına doğru ilerledim. "Kimin evi burası." Elif kaşlarını çatıp Ada'ya bakarken sevecen bir bakış atıp kapıya doğru ilerledi. Bahçe kapısını geçip evin ana kapısının önüne geldik. Hava her zamankinden sıcaktı ve hepimizde tesadüfen etek giymiştik. 

Kapı açılınca arkasında beliren kişiye bakmak için kafalarımızı yavaşça açılan kapıya doğru eğdik. Gören gerilim sahnesi yaşıyoruz sanacak.

Mert kapının arkasından öne doğru çıkıp kapıya yaslandığında üçümüzde soran bakışlarla Ada'ya döndük. "Herkes içeride geçin." 

"Anlamadım." dedim olduğum yerde duruyordum. "Her şeyi öğreneceksin Ceyla. Herkes içeride ve biz o gün ne olduysa hepsini öğreneceğiz." Kerem'in beni çıplak gördüğünü bilmiyorlardı. Hani derler ya kan tepeme fırladı aynen öyle bir şey olduğunda geri adımlamaya başladım. Herkesin içinde vücudumun detaylarını konuşmak istemiyordum.

"Ceyla yapma böyle gir içeri ve konuşalım." Gülnaz bilmediği için böyle konuşuyordu. "Bana bırakın." Elif arkamdan gelip bahçe kapısını kapattığında sarmaşıklarla çevrili betona oturdum. Ellerimi oturduğum yere koyup başımı ayaklarıma çevirdim. İleri geri sallıyordum, Elif yanıma oturunca birkaç saniye sessiz kaldı.

"Biliyorum zor."

"Bilmiyorsun."

"Biliyorum Ceyla Emre anlattı bana." Gözlerimi yumdum çünkü onun yüzüne bakmaya utanıyordum. 

"Herkesin içinde bunu konuşamam."

"Biliyorum ama artık her şeyi öğrenmemiz gerekiyor, canın yanıyor Ceyla. Lütfen girelim ve her şeyi öğrenelim. Söz veriyorum bittikten sonra hemen çıkaracağım seni oradan." Elini elimin üzerinde koyunca başımı kaldırıp ona baktım. 

"Utanıyorum Elif." Başını omzuma yaslayıp sevecence bana baktı. "Bana güven her şey daha iyi olacak. Kimlerden uzak durmamız gerektiğini bileceğiz." Başımı sallayıp onun ardından oturduğum yerden indim. Bahçe kapısını açınca kapıda bekleyen kızları görmem bir oldu.

Birer birer içeri girerken arkalarından biraz bakıp kaçsam mı diye düşündüğüm sırada Elif koşarak gelip arkama geçti. Omuzlarımdan tutup zorla içeri sokarken ayakkabılarımı çıkarmayı unutmuştum.

Omuzlarımdan tuttuğu için beni o yönlendiriyordu. Sert hareketle sağa dönünce birbirine giren ayaklarımı çözmek için kapıdan tutundum. Herkes geniş salonda yerini almış bir kanepeye oturmuştu. 

Kızlar için ayrılan kanepeye doğru ilerleyip Gülnaz'ın yanına oturdum. Elif de yanıma oturmuştu.

"Ceyla iyi misin?" Kenarda duran yastığı alıp oturunca sıyrılan eteğimin üzerine koydum. "İyiyim Ali." Gözlerim ortada duran küçük sehpaya kaymıştı. Kerem'in anlattığı açılınca büyüyen sehpa bu olmalıydı.

Gözlerimi kapatıp hepsinin sehpa etrafında oturduğunu hayal ettim. Masadaki konu bendim, ben ve vücudum.

"Ben anlatayım o gün neler oldu." Ali aralarından en güvendiğim kişiydi çünkü gerçekleri o söylüyordu. Hareketsizce kalıp gözlerimi aralarım. Bakışlarımı sehpadan çekemiyordum.

"Mert'in fikriyle oyun oynamak için yere oturduk. Herkes sehpanın etrafına dağıldı. Zaten içiyorduk kafalarımız güzeldi. Boş bir şişe bulup sırayla çevirmeye başladık. Herkes birbirine sorular soruyordu."

"Sıra Kerem'e gelince çevirdi ve Talha'ye geldi. Ona klasik bir soru sordu. Okulda gördüğü kızların hangisinin vücudu çok güzeldi dedi tabi çıplak olmak şartıyla." Duraksadığında düşündüm. Şimdiye kadar anlattıkları o gece anlattıklarıyla aynı gidiyordu.

"Talha'dan gelen cevap şaşırtmadı bizi. Beril'i söyledi çünkü sadece Beril ile bir ilişkisi olmuştu." 

"Sonra oyun devam etti sıra Talha'ya gelince tesadüfen Kerem'de durdu şişe. Kerem'in kafası çok güzeldi bu yüzden ne söylesek şapşal gibi cevap veriyordu. Talha ona," duraksadı. Sonrasında gelen cevap beni üzeceğe benziyordu.

"Şu an atına kimi almak istersin diye sordu." Kucağımda duran yastığı sıktım. Burnumdan soluyordum, sinirden her yerim kızarmıştı. "Duraksamadan Ceyla dedi." Sessizlik devam ediyordu. 

"Ihm, gerisi bildiğiniz gibi. İddialaşma oldu. Talha o kızı altına alamazsın dedi. Kerem de sarhoştu ve bir haftada yaparım dedi. Öylelikle anonim olayı başladı."

"Bir hafta sonra Ceyla yüz vermeyince Kerem otomatik kaybetmiş oldu. Ama Kerem bunu kendine yediremedi ve Ceyla ile gizliden görüşmeye devam etmiş. Bizde bilmiyorduk. Keremden sonra Talha şansını deneyecekti." Sinirle Ali'ye baktım. Elif kolumu bıraksa üzerine atlayacaktım. Zorla yutkunup arkasına yaslandı. "Talha Kerem'in bırakmayacağını görüp erkek kılıklı biriyle konuşmam zaten dedi. Gerisi sizinde bildiğiniz gibi gelişti."

"Ama Kerem de gördüğüm kadarıyla Ceyla ile görüşürken hiçbir kızla beraber olmadı. Kerem Ceyla'dan hoş..."

"Yeter Ali. Mevzu dışına çıkıyorsun birader. Anlattın bitti işte." Elindeki soda şişesini ortadaki cam sehpaya koyup oturduğu yerden kalktı. 

"Nereye Kerem?"

"Bırak gitsin amına koyayım sonra bize patlıyor."

"Yani anonim Kerem'di." Explorer gibi geriden gelen Gülnaz'a herkes mal mısın gibi bakışlar atarken Ali sıkıntıyla iç çekti. "Evet anonim Kerem'di."

Elif'in kolundan kurtuldum. Çantamı yerden alıp sırtıma astım. "Nereye?"

"Cehennemin dibine."

"Yani Kerem'e." Nihat'ın söylediğiyle Ali'nin kucağındaki yastığı alıp Nihat'a doğru fırlattım. Kafasına gelen yastığı yerden alıp gülerek bana bakmaya devam etti.

"Nazınızı sikeyim seviyorsanız söyleyin."

"Diyene bak. Tüm okul iki yıldır Gülnaz'ı sevdiğini biliyor." dediğimde Gülnaz'ı unuttuğum için pişman olmuştum. Nihat kızarırken Gülnaz cesaretle Nihat'a bakıyordu. Biri omzuma üfleyince sıcak havayla sıçrayıp arkamı döndüm. Bana doğru bir adım atıp iyice dibime girdiğinde ağzından çıkan kahve kokusunu alıyordum. 

"Biraz konuşalım." Gözlerinden uykusuz kaldığını anlamıştım. 

"Odamı kullanabilirsiniz." 

"Gerek yok kardeşim." Çantamı omzumdan çekip kendi omzuna astı. Elimi bileğimden tutup yavaşça peşinden çekiştirmeye devam etti. 

#