*43*

25K 1.3K 243
                                    

Ali: Elin nasıl?

Ceyla: Biraz kızarık onun dışında kemiklerim sağlam.

Ali: Çocuk dağıldı Ceyla

Ali: Aklıma geldikçe öküz gibi anırıyorum

Ali: İçinden hipopotam çıktı sanki

Ceyla: Neden duyduğum her şeyi Kerem'den biliyorum?

Ali: Çünkü güven vermiyor.

Ali: O gün oradaydım.

Ali: Kerem'i gördüğümde gerçekten bir oyundan ziyade seni önemsediği belli oluyordu.

Ceyla: Oyun mu?

Arayan Kerem...

Ceyla: Kerem arıyor yazacağım sana.

"Efendim." Yattığım yerden doğrulup yatakta oturur pozisyona geldim. Karşı taraftan sadece nefes sesleri geliyordu. "Kerem?"

"Ceyla neden bu kadar yüksekte oturuyorsun?" Sorusuyla kaşlarımı çatıp dediğini anımsamaya çalıştım.

"Anlamadım Kerem ne diyorsun?" Derin bir nefes alıp tekrar konuştu. "Balkona çık." Telefonu kulaklığa bağlayıp polarımın cebine attım. Ağır adımlarla balkona çıkıp korkuluğa yasladım. Mertle geldiği gün dikildiği ağacın oraya bakmıştım ama kimse yoktu. 

Kulaklığın teki kulağımla takılı duruyordu. "Aşağı bak." Sesi hem kulaklıktan hem yakından gelince başımı aşağı eğdim. Ağzımdan ufak bir çığlık çıkarken telaşla etrafa bakınmaya başladım. Balkonun korkuluğunda asılı durmuş bana bakıyordu. 

"Sen salak mısın?!" Kulaklığın mikrofonunu tutup konuştuğumda gözlerini devirdi. Sonradan anlayıp kulaklığı kulağımdan çıkarıp telefonu kapattım.

"Sen salak mısın Kerem!" 

"Beni bi şurdan kurtar söyleyeceğim salak mıyım değil miyim. Elim kayıyor." Başıma bela olacaktı. Benden hallice büyüktü ve onu çekmem için devasa bir şeye ihtiyacım vardı.

Balkondan aşağı elimi sarkıtıp ayağımı kapıya doladım. "Bak çekeceğim tamam mı üç dediğimde." dedim. Zorla demiri bırakan eliyle elimi tutunca birden aşağı doğru sarktım. Son anda korkuluktan tutunup ayağımı kapıya daha çok doladım. "Hiçbir şey yemiyorsun ama maşallahın var." Gözlerimi devirip hafif çekmeye başladım. Omzum çıkacak gibi hissediyordum. 

Korkulukta olan elini üst demire tutunup benimle beraber kendini biraz daha yukarı çekti ve ayağını korkuluğun demirinden geçirdi. Biraz rahatlamışa benziyordu. Diğer elimi demirden çekip kolundan sıkıca tuttum. Korkuluğun üst demirinden tutunduğunda tüm gücümle kendime doğru çektim, sonunda beline kadar içeri sarkmıştı. Hızla kafasına elimi geçirdiğimde elini kafasına koyup çatılan kaşlarıyla bana bakmaya devam etti.

"Hak ettin."

"Acıdı ama." Elimi kaldırıp daha hızlı bir vuruş yaptım. Şap diye ses çıkmıştı çünkü bu sefer ensesine gelmişti.

"Öldür amına koyayım." Eğilip elimle ağzını kapattım. "Ağzını topla birileri duyacak." 

"Biraz daha içeri çekmezsen birileri balkondan sarkıtılmış götü görünce daha kötü olacak." Polarından tutup kendime doğru çektim. Polar kafasına kadar çıkmış ve neredeyse çıplak kalmak üzereydi.

"Ay bir an öleceğim sandım." Yere oturup halının üzerine yayıldı. Balkonumun altı belirli bir bölüme kadar örtüyle kapalıydı bu yüzden oturduğunda kimse onu göremezdi, en azından dışarıdan kimse.

LACİVERT * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin