*38*

28K 1.4K 545
                                    

"Beraber girelim istersen?" Acı kahvenin tadını çıkarta çıkarta okula gelmiştik. Kerem kahveyi yolun yarısında bitirmişti. Okulun merdivenlerinden inerken tüm gözler üzerimizdeydi, sonuçta Romeo ve Juliet olmak kolay değildi.

Erkek kılıklı Juliet.

"Bir gece de evrime inanır mısınız sorusunun cevabı mısın Ceyla?" Nihat yine formundaydı. Hafif gülümseyip yanağımdaki gamzeyi belli ettiğimi umarak yanlarından ayrıldım.

İçime düştün Kerem az önüne dön evladım.

Bitmesine az kalan kahvemi kafama dikip nazikliği bir kenara bıraktım. Nazik, alımlı, kibar, seksi, cilveli bir kız olmak gerçekten çok zormuş.

Etekten dolayı merdivenin duvar dibini kullanmak zorunda kalırken yanımdan geçen herkes bana merakla bakıyordu. Tamam kendimi lise ikinci sınıfa geçip birden değişen kızlar gibi hissediyordum. Pantolonumu şimdiden özlemiştim.

Merdivenin boşluğunda açık camdan içeri giren hava diz üstü eteğimi havalandırırken elimle tutup son merdivenin duvarına doğru yanaştım. Sırtımdaki çanta yürüdükçe eteği yukarı doğru çekiyordu. Koşarak merdivenleri çıkıp sınıfa doğru ilerledim. Etek kullanmak pişmanlıktı.

Sınıftan içeri girdiğimde içeriden gelen ıslık seslerine gözlerimi devirdim. Hiç mi bacak görmediniz?

"Sana ne olmuş?" Çantamı duvar dibine bırakıp okul tşörtümü düzelttim. Saçımı parmaklarım arasından geçirip yukarıdan bağlamak için topladım ve çantama ilerleyip ön gözünden lastik toka aldım. Elim havalandıkça eteğimin yükseldiğini hissediyordum. Elimin üzerine başka bir el değdiğinde ellerimi yavaşça çekip saçımı toplamasına izin verdim.

Parfüm kokusu nefret kokuyordu.

Elimdeki lastik tokayı alıp saçımı nazik olmaya çalışarak bağladı ve iki yandan tutup hafifçe sıktı. Arkamı döndüğümde ellerini ceplerine yerleştirmiş beni seyrediyordu.

Gözlerini eteğime indirip tekrar gözlerime çıkardı. "İyi dersler." Dudağını hafif kıvırdı ve bozmadan sınıftan çıktı.

"Ceyla iyi miyiz?" Ada'nın arkasına oturup elini tuttum. "İyiyiz Ada." Gülnaz benim Elif Ada'nın yanına oturunca kısa bir sister sarılması yaptık.

"Parfüm çok seksi yalnız."

"Kızlar ders programı değişmiş." Esma yanımıza gelince ayrılıp ona baktık. Elinde çokça olan kağıttan dört tanesini bize ayırıp verdiğinde teşekkür ettik.

"Çarşambaaa ilk ders beden."

"Kıyafetleriniz burada mı?"

"Benimkiler evde." dediğimde alt dudağımı ağzımın içine almam bir oldu. Haz alamadığım parlatıcı tadı midemi bulandırmıştı.

"Şansını sikeyim."

"Bu sefer ben de ondan yapayım." dediğime Ada gülmüştü. Küfür etmekten hoşlanmıyordum.

**

"Hemen geçin geçin geç kaldık." Salondan içeri girdiğimizde içeride top oynayanlara baktım. Klasik grup buradaydı, kızlarla birlik olup voleybol oynuyorlardı. Keremle göz göze gelince bakışlarımı çevirip hocanın gösterdiği yere geçtim.

"Kıyafetleriniz yanınızda mı?" Kimseden ses çıkmayınca soruyu değiştirdi. "Yanında olmayanlar bir adım öne çıksın." Sıkıntıyla bir adım öne çıkıp önümden çıkışan saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Ceyla," hocanın şaşkın bakışlarına karşılık verdiğimde hafif gülümseyip normal davranmaya çalıştı.

"Efendim hocam?"

"Gözüme değişik geldin." Hafif gülümseyip Kerem'in ayağına doğru baktım. Saç başımı eğdiğim için gözümün önüne tekrar gelince sıkılmadan geri sıkıştırdım.

"Böyle oynayabilecek misin?" Voleybol oynamayı seviyordum ve her beden oynardım. Sorunun bana yönelmesi ilginç gelmemişti. Başımı indirip eteğime baktım.

"Oynarım." İleriden gelen öksürük sesine başımı kaldırdım. Kerem kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Mert kolunu Kerem'in omzuna koyup topu sol koluna sıkıştırdı.

"Gruplaşın."

"Hocam eteği var?" İtiraz edene bakmamıza gerek yok, biliyorsunuz zaten.

"Seninde şortun var Kerem." Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Kibarca eğilip -uzaktan hipopotama benzeyen bir hareketle- bağcıklarımı sıkıca bağladım. Elim saçıma gittiğinde Kerem'in yaptığını hatırlayıp dokunmaktan vazgeçtim. Önüme düşüp duran saç burnumu kaşındırmıştı.

"Mert, Gülnaz, Ada, Elif, Ceyla, Eda, Samet ve Onur siz bir takım."

"Hocam bizi saymayın." Enes elini kaldırıp Talha ve Nihat ile kenara çıkarken hoca düşünüp aklında bize uygun bir grup tasarladı.

"Kerem, Begüm, Serpil, Rümeysa, Betül, Pınar, Sercan veee Kemal." Siz de diğer takım olun.

Ben savunma için öne geçmiştim. Yanımda Ada vardı. Voleybolda iyi bir takımdık, karşı tarafın pek şansı yoktu, gerçi eteğimi düşününce her topa atlayamayacağım aklıma geldi. Biraz şansları vardı.

Kerem servisi atıp yürüyerek yerine gelirken Mert servisi karşıladı. Ortada Eda havaya kaldırınca geriye koşup top bana gelirken yerden yükseldim. Kollarım kalktığı için eteğim otomatik kısalmıştı. Topu sertçe fırlatıp yerime geçtim. Rümeysa topu zorla kurtarıp kızaran kolaysa arkadaşına pas verdi. Serpil de havalandırıp ortadakine bıraktığında Sercan benim aksime yavaşça topa vurdu.

"Şimdi!" Ada'nın sesiyle aynı anda birbirimize doğru havalanıp kollarımızı bariyer gibi kaldırdık. Top Ada ile benim birleşen koluma çarpıp onların sahasına girince ellerimizi yumruk yapıp çarpıştırdık.

"Sercan yatakta değilsin kanka sert oyna."

Yobaz ayı.

Gözlerimi devirip oyuna devam ettim.

**

"Eteğe rağmen harikaydın." Mert elini uzattığında kabalaşmadan elini tutup gülümsedim.

"Harikaydın(ız)." Sondaki 'ız' ekini sonradan söyleyen Ali'ye baktım. Gözlerimiz birleşince yanına doğru gidip arkadaşça sarıldım.

"Terliyim biraz affedersin." Geri çekilirken kollarımı hafif yukarı kaldırdım. Ali'nin ağzından keyifli bir kahkaha çıkmıştı.

"Tebrikler." Kerem yanıma gelip tam karşıma geçti. Boyu benden uzun olduğu için Ali'yi görüş açımı kapatmıştı. Kaşlarımı kaldırırken elini sıktım. "Teşekkürler." Gülümserken başımı hafif yana yatırıp Ali'ye baktım. Gülnaz ile keyifli bir sohbete girişmişlerdi.

Gözümün önüne düşen saçı tutup kulağımın arkasına sıkıştırdığında başımı düzeltip ona baktım. "Okul çıkışı bir şeyler mi yapsak?"

"Ne gibi?" Eğilip çözülen bağcığıma uzanırken elimden tutup doğrulttu ve kendi diz üstüne çöktü. Yukarıya bakmadan bağcığımı bağlayıp kalktı.

"Romeo ve Juliet filmi varmış." Kaşlarımı çattım.

"Zaten oynuyoruz." dediğimde hafif gülümsedi.

"Okul çıkışı kapıda bekleyeceğim." Başka bir şey demeden yanımdan ayrıldığında arkasından bakakaldım. Kızlar yanıma gelip sıkıca sarıldığında onlara karşılık verdim.



#


Kitap nasıl gidiyor?

A) Sıkıcı

B) Eğlenceli

C) Artık bölüm yazma

D) Diğer bölüm nerede?

NOT: İki şık hakkı vardır.

LACİVERT * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin