*62*

18.1K 1K 246
                                    

"Oo kardeşim hoş geldin." Kerem'e şerefsizmiş gibi bakmaya başlamıştım. "Hoş buldum kardeşim."

"Niye geldin sen?" Ali dudaklarını birbirine bastırıp hızla çiçeği bana uzatınca refleksle çiçeği alıp ona bakmaya devam ettim. "Ben Ceyla'dan özür dilemek için geldim."

"Ne yaptın ki özür dileyecek?" Kerem neden mal gibi gülüyor anlamıyordum. "Ben," Ali yutkununca adem elması belirgin şekilde hareket etti. "Sanırım onu kırdım."

"Neden?"

"Gülme amına koyayım biliyorsun işte." Kerem Ali'yi sinirle kendine çekip evin içine doğru fırlatınca çiçek elimden düştü.

"Orospu çocuğu sen bana bunu nasıl yaparsın lan?"

"Ne var oğlum sen o kızla görüşmüyorsun bile."

"Lan Ceyla benim kız arkadaşım ağzına sıçarım Ali." Elini yumruk yapıp suratına indireceği sırada zil tekrar çalmaya başladı. Kendiliğinden kapanan kapıyı açıp sormadan içeri giren iki kişiye baktım. Birisi depoda gördüğümüz çocuklardan biriydi.

"Ne yapıyorsunuz amına koyayım?"

"Ali bu yeni manitan mı kardeşim ötekini yatağa atmadan bunu mu soyuyorsun?" Keyifle gülerken suratına inen yumrukla kapıya doğru yığıldı. "Seni sikerim."

"Seni de sikerim." Gözlerinden alev çıkmak üzereydi. Elimi sıkıca tutup arkasına doğru çekeledi. "Beni de sik kıskandım." Konuya dahil olan çocuğa döndük.

"Adem siktir git şuradan."

"Olum sakin ol, Emir sen de sus kardeşim. Kendinize gelin." Herkese tek tek bakıp gözlerini bana çevirdi. Yere yığılan çocuk yerden kalkıp dudağının kenarındaki kanı temizliyordu.

"Bu kız senin kız arkadaşın değil mi?" Tekrar Kerem'e dönünce Kerem bileğimi daha çok sıkıp arkasına doğru çekti. "Evet." Gözleri Ali'nin üzerinde geziniyordu. "Ali'yi neden dövüyorsun o zaman yavşak?"

"Depoda Ceyla'yı altına alacağını söylemiş." Ali'ye doğru yürümeye başlayınca elinden tutup kendime doğru çektim. Kısa süre bana bakıp tekrar tanımadığım çocuklara doğru döndü. "Lan yavşak o Sema'dan bahsediyor."

"Sema kim amına koyayım?"

"Eski sevgilin." Ali kendini yere atıp duvara yaslandı. "İzmir'deki Sema mı?"

"Aynen."

"Ne işin var onunla?"

"Sana ne?"

"Bahsettiğin Ceyla değil miydi?"

"Siktirme belanı Kerem. Saçma saçma konuşma."

"Tamam olum ne kızıyorsun gel." Yanımdan ayrılıp Ali'ye doğru ilerledi. Elini uzatıp oturduğu yerden kaldırdı ve sarıldı. Gerçekten ikizler burcu gibiydi. Onların bu haline şaşkınlıkla bakarken kapı bu sefer çalınmadan açıldı.

"Ceyla biz geldik."

"Şimdi boku yedik." Kafamı o tarafa çevirip kapıda bize bakan aileme baktım. Buyurun cenaze namazına.

#

LACİVERT * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin