-Uyuyor mu? Saat daha on ama uyumuş mudur?
Tekin koridordan salona geçip önce montunu çıkardı ve koltuğa bıraktı. Telefonundan saate bakarken Derin'e Miray'ı sordu ve telefonunu da koltuğa fırlattı. Endişeli görünen Derin'e döndü sonra.
-Bilmiyorum geldiğinden beri çıkmadı odasından, bir bak istersen.
-Konuştunuz mu hiç?
-O konuyla ilgili hayır. Bir kere gittim yanına "dinleneceğim" dedi. Senin gelip gelmediğini sordu sadece.
Tekin salondan çıkıp koridora yönelirken Derin kolundan tuttu. Biraz endişeli gözlerle baktı adama.
-Sana bir şey olacak mı? Aklım çıktı.
-Yok be kızım, ifade verdim geldim işte ne olacak.
Hastaneden kızları alıp eve bıraktıktan sonra çıkmıştı evden. Avukatını aramıştı önce. Uyuşturucu kullanmaktan dolayı defalarca nezarete düşmüşlüğü vardı. Bir keresinde satıcı zannedildiği bir dosyası bile olmuştu da zor sıyırmıştı bu işin içinden. Aradan geçen kaç yıl sonra yeniden işi düşmüştü işte Mustafa Abi'ye.
Bunları takacak biri değildi. Ama söylediği birkaç cümlenin Derin'i rahatlatmadığını görünce, gülerek baktı kıza.
-Otur bir film seç. Miray'a bakayım, iyiyse film keyfi yaparız. İyi değilse o zıbarır biz film izleriz beraber. Tamam mı?
Kız ferahlamış mıydı anlamadı adam ama en azından gözlerindeki kaygı biraz gülümsemeyle dağılmıştı.
-Ben bir Miray'a bakayım.
Derin'in kendi kolunu tutan elini şöyle bir okşayarak güldü kıza. Sonra yatak odasının kapısına yanaşıp parmaklarıyla vurdu kapıya. Ses gelmeyince bir daha çaldı kapıyı. Ardından Miray'ın onu içeri davet eden sesini duyup kapıyı araladı.
-Gelebilir miyim prenses görünümlü Zeyna?
Yattığı yerden kafasını kaldırmadan güldü Miray.
-Gel bakalım baş belası ne haltlar yedin bugün?
Tekin içeri girerken sırıtıyordu. Odada koltuk falan yoktu ve muhtemelen Boran onun yatağına oturmasını istemezdi. Ne yapacağını bilemeden sağına soluna bakındı. Bu odaya Miray yokken böyle çekinerek girmezdi. Dün akşam battaniye almak için girdiğinde boyalı duvarları gördüyse de inceleyecek kadar kalmamıştı içeride. Ayakta dikilip karşı karşıya olan iki duvara baktı. Birinde bir sürü şey vardı. Ortada uyuyan kadının Miray olduğunu anladığında "vay be" dercesine dudaklarını büktü. Karşı duvardaki eğri büğrü çizgilerin takvim olduğunu anladığında bir daha hayret etti.
-Çok çeşitli fantezileriniz var Boran'la.
Miray adamın bakışlarını takip edip bir daha güldü. Koynundaki Clara'yı biraz iteleyip Tekin'e yatağın ucunu gösterdi.
-Otursana.
Adam biraz temkinli de olsa yanaştı yatağa.
-Benim o yatakta yatmışlığım da var ama senden sonra odaya adım atmadım. Boran burda olsa benim kıçımın o yatağa değmesini istemezdi galiba.
Yine güldü kız. Bugün üçüncü gülüşü olmalıydı bu. "Tekin etkisi" dedi içinden. Yanındaki yastığı yatağın yaslandığı yan duvara çekip "Gel buraya. Boran yokken benim sözüm geçiyor odada." dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boya
Fiksi UmumParmaklarımın doğuştan yetenekli olduğunu çok duydum. Yeter ki bir kalem ya da bir boya verin bana. Başka bir şeye ihtiyacım yok. Ama kalbim sevmeye yetecek mi bilmiyorum. Onun müziğini işiten parmaklarım titremeye başlıyor. Korkuyorum.