❝ Young Lady ❞

16.1K 600 159
                                    

❝Ve ben gökyüzü olsam, sen kafanı kaldırıp bakmazdın.❞

Müzikle ruhumu dinlendiriyordum. Kendim ile başbaşa sadece böyle kalabiliyordum. Hayat ne acımasızdı. Ki beni kendim ile de görüştürmüyordu. Kağıda yazdığım her kelime kan gibi işliyordu. Ruhumu kağıda akıtırken hayatımı yeniden görmezden geçirdim. Kukla herkesin istediğini yapan, kendini bir hiçe sayan bir kuklaydım. Kalbi olmayan duygusuz bir kukla...

"Kafanı kaldırsan diyorum hani" ruhumu sıkıştığı yerden kurtarmaya çalışırken en yakın arkadaşımın sesi yine beni o basit ve sıradan dünyaya döndürmüştü.

"Kris Ben birşeylerle uğraşırken benimle konuşmaya çalışma" derin bir nefes verip kulaklığı çıkardım. Tek yakın arkadaşıma kaba davranmam doğru değildi. Zaten o duyguyu kaybetmiştim. Oysaki defterde bir altın gibi parlayan cümleler ne kadar da güzel duruyordu.

"Chae-young geliyor" benim duyacağım şekilde konuşan kris çayından bir yudum aldı. Kafein tüketmekten nefret ederdi ama içtiği çayda bile kafein vardı. Bunu onun bilmediğini aklımda tekrarladım. Yoksa onu bile içmezdi.

"Merhaba Lisa düşündün mü?" Düz bir şekilde Chae-young'a baktım. Nedenini bilmesemde o ve grubu bana yakın olmaya çalışıyordu. Ve bir haftadır doğum günüm için plan yapıyorlardı. Aslında tercihen annem ve babam ile bir pasta kesip o geceyi mükemmel bir şekilde geçirebilirdim. Ama onlar tam tersini düşünüyordu. Neymiş 18. Yaş doğum günüm unutulmaz olmalıymış. İyi de ben bunu istemiyordum ki? Kim bir yaş daha alıp ölüme bir adım daha yaklaşmayı kutlamak isterdi? Ah doğru tüm insanlar. Doğru ya tüm insanları ölümü hiçe sayıp yarınını garantiye almış gibi yaşıyordu.

"Düşündüm ve be-" negatif bir karar verecekken sözümü kris kesti. En nefret ettiğim ama biri yapınca da sesimi çıkaramadığım bir hareketti. Kimseden korkmuyordum ama bir yandan da bakıma muhtaç hissediyordum.

"Siz hallersiniz. Bazı şeyler Lisa'ya sürpriz olsun" Chae-young'a soğuk bakan gözleri bana çevirince yumuşadı ve gülümsedi. Kris çoğu kişiye soğuk geliyordu ama o öyle biri değildi. O da benim gibi hayatın dayatmalarına göre yaşıyordu.

Chae-young el çırpıp zıpladı. "Harika ben sana o gün konum atarım. Ay çok güzel olacak..." Kendi kendine söylenerek giden Chae-young'a göz devirdim. Ben hiç ama hiç heyecanlanmıyordum. O ise... Boşverin insanları anlamakda zorlanıyorum.

"Mutsuz durma kelebeğim." Elini elimin üstüne koydu. Birinin bana dokunması iğreneceğim bir hareketti. Bu seferlik ona izin verdim. Kendimi bildim bileli yanımda olan bu çocukdan hiçbir zaman rahatsız olmamıştım.

"Hayatında en azından bir gün özgür bir gün mutlu ol istedim." Özgürlük mü? Evden okula okuldan eve giden bir insan özgür mü olacaktı?

"Özgür olmasanda mutlu olursun belki." Kris beni benden çok düşünen tek insandı. Genelde insanlar beni dinlemek yerine yargılandı da. Bu yabancı olduğum bir duyguydu.

"Kelebeğin ömründe bir kere mutlu olmaya hakkı yok mu? Hı?" Elimi güven veren bir şekilde sıkan Krise yüzüme yabancı olan gülümsemeyi yolladım.

"Kelebekler ölüme mahkûmdur kris" kelebekler ölüme mahkumdur.

"O güzel kelebeğin başına hiçbir şey gelmeyecek yemin ederim" ondan epey uzak olan sandalyemi Krise yaklaştırıp sarıldım. Erkeksi kokulara çok vakıf değildim ama onun naneli kokusu hoşuma gidiyordu. Ellerini belime koyup o da bana sarıldı. Küçük bir çocuk gibi ona sığındım. O olmasaydı... Hiçbir engeli gecemezdim. Hayatımdaki tek iyikimdi. Tek dayanağım...

Evet bölümü bitirdik! Nasıl buldunuz? Kurguya henüz girmedik anlamış olduğunuz gibi. Asıl bölüm bundan sonraki olacak. İçime sinen bir bölüm oldu. Umarım ki sizde beğenmişsinizdir. Lisa'nın duygularını ve asıl arkadaşlarını tanıyın istedim. Ah doğru tek arkadaşı vardı. Evet o da Exo-M'in eski lideri Kris.

İki çocuğun birbirine sığınmasından daha çok lisanın değişimini izleyeceğiz. Söz diğer bölüm lizkook 🤙 neyse neyse uzatmadan bitirelim. Bölüm uzunluğu bu kadar olmayacak merak etmeyin. Daha uzun olacak. Bunları geçiş gibi düşünün lütfen. ♠️Lucy♣️

+10 vote 🌘🌹

Breath and Blood | lizkook¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin