Köşe başında sarhoş olmayı da seversin, anason kokulu dudaklarınla deli gibi sevişmeyi de...
Taze bir günah gibi, pişman et beni işlediğim anda. Kıvılcım ol, kanıma sıçra. ateş ol, damarlarımı yak. Yangın ol, akılımı başımdan al.
Bir sevda kılığına...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerimden tut. Bu gece kötü adamla yüzleşmeliyim. Kalbime dokun. Gerçek olduğunu hissetmeliyim.
Bölümü en çok sevdiğim okurlarımdan birine ithaf ediyorum. Betty_bettly ♥️♥️ Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim. Seni çok çok ♥️
℘
"Uyan artık!"
Sarsılan bedenim ve uykudan uzaklaşan ruhum ayakta kalmaya çalışıyordu.
Yorgun hissediyordumdahası gözlerimi açmak da fazlası ile zor geliyordu.
Kolumdan sarsılmaya devam ederken o tanıdık ses yeniden duyulmuştu.
"9 saat uyumak nedir ya? Amına kodumun Jungkook'u hiç mi uyutmuyor seni?"
Gözlerimi zor zar araladığım da kaşlarımıçatmadan edememiştim. Bileklerim de bir sızı vardı. Dudaklarımı örten bir de bez parçası. Onları görmesem bile acısını fazlası ile hissediyordum.
"Sonunda!"
Kolumdaki el çekildiğinde gözlerimi açar açmaz gördüğüm ilk şey olan kucağıma bakmayı bırakıp kafamı kaldırmıştım.
Bomboş bir depo içerisinde dururken karşımdaki sandalyeye oturan adam beni kaçıran adamla aynı kişiydi.
Yoongi...
"Günaydın! Yoksa iyi geceler mi demeliyim?"
Yüzünde soğuk bir kış gününü hatırlatan bir gülümseme vardı.
Korku tüm bedenimi sararken ensemdeki saçların bir naylon gibi buruştuğunu hissediyordum. Bir rutubet kokusu burnumu yalayıp geçerken gözlerim yavaş yavaş yeşermeye başlıyordu.
Karşımda bir kadının katili varken ruhum içine pısmış kalbim ise gümbürdemeye başlamıştı.
Belki de korktuğum yada normal bir günde aklımın ucundan dahi geçmeyecek kelime tenimi narince okşadı.
