Grup adı: 4:4=8 /Efsane Tayfa

ÇAĞRI ANA

HOJJJJ GELDİĞĞN BEBEBEBEBEĞİMMM♥

***

Anlamıyorsunuz ve anlamayacaksınız beni. Cezalarınız devam edecek, biliyorum. Ancak ben o zaman normal biri olmayacağım. Ben yine ben olacağım. Değişmeyeceğim. Kızın bana ama ben Başak olarak kalacağım sizin kurallarınıza göre şekillenen bir karakteri olan Başak değil.

Annesi ve babası okumuştu bu satırları, şimdi anlıyorlardı kızlarını biraz da olsa...

****

Bir Hafta Sonra

Cezaların ardından iyi bir hafta geçirmeyi umuyorduk. Anne ve babalarımızla aramız iyileşmiş ve yine bu sıkıcı derslerle baş etmeye çalışıyorduk. 

Dersimiz Biyoloji idi. Şuan bir sınav kağıtlarımıza bir de bize bakıyor ve ümitsizce başını bir sağa bir sola sallıyordu. Tamam biliyorduk düşük aldığımızı ama beş mi on mu on beş mi, onu bilmiyorduk. Bir de öyle zor hazırlanırdı ki bu biyoloji sınavı... O sınavda kimse bir şey yapamadığı için radarlara taş çıkaracağımız gözlerimizle biriktirdiğimiz ATP'yi bile harcayamayız.

Bizim sınıfın inekleri bile o sınavdan altmış yetmiş alır öyle diyeyim size. Neyseki gergin bekleyiş sonlandı hocanın konuşmaya başlamasıyla.

" Sınavlarınız pek iç açıcı değil ve tabii bunun da hesabını vereceksiniz. Ancak şaşırdığım bir kaç isim var. Birazdan açıklayacağım, sadece iki dakika bekleyin." diyerek tekrardan kağıtlarına gömüldü.

" Ne oluyor la?" dedim bizimkilere dönüp. Bilmiyoruz, dercesine el kol yaptılar.

" Evet..." deyince Biyolojici, hepimiz ona döndük. " Açıklıyorum, adını duyan ayağa kalksın." dedi ve kendisi de masasını düzeltip bize şöyle bir baktı.

" Ayfer 56, Sümeyye 12, Ceyda 45, Mert 25, Serdar 65, Sevgi 0..." derken sıra geldi bize...

" Defne 90." deyince hepimiz " NEYYYY!" diye bağırarak Defne'ye döndük. " Hocam bir yanlış anlaşılma olmalı. Ben 100 bekliyordum desem yalan olur. Hocam ben 90 alamam! Bu imkansız! Alya'nın bir gün sakarlık yapmaması kadar imkansız bir şey!" deyince Alya bana doğru eğildi. " Bak ya yine beni kattı araya!" güldüm ve hocaya baktım.

O da şaşırmış ve elindeki kağıdı tekrar tekrar kontrol ediyordu. " Yanlış yok, 90 almışsın. Otur." deyince Defne şok içinde oturdu sırasına.

" Alya 23."

" Başak 22."

" Çağlayan 33."

" Lan ben yine 22 aldım ya la! Her yıl aynı notu alıyorum dinime imanıma bu büyük bir başarı!" dedim onlara dönerek.

" Lan ben bir sınav kağıdında 77 puanlık yanlış nasıl yapılır onu düşünüyorum!"

" Oha doğru söyledin Alya, 77+23=100 yapar!" dedi Çağlayan abartılı bir sevinçle.

" Ollllleyyyy be 100 ALDIMM!" diyen Alya'nın kafasına " Manyak!" diyerek vurduk.

" Oğlum sizinki yine normal şeyler de ben nasıl 90 alabilirim aklım almıyor!" diyen Defne'nin yüzü oldukça şaşırmış bir pozisyona gelmiş kaşları bir yay gibi gerilerek havaya kalkmıştı. " DEFNE GÜLER, TAHTAYA!" diyen Biyolojicinin sert ve emir yüklü ses tonu beni bile ürkütmüştü. Gergin ve oldukça heyecan yüklü bir durumu yaşıyorduk şuan. Herkes nefesini tutmuş bir Defne'ye bir de biyolojiciye bakıyordu. Biz de kıs kıs gülmeden edemiyorduk arada.