Grup adı: 4:4=8 /Efsane Tayfa

Başak= Süleyman Amca

HOŞŞ GELDİNN KUZUZUMM!♥

" Ya hani dönem başında kampa gitmiştik, kaybolmuştuk, sonra kızlar bize tuzak hazırlamıştı. Sonra hani bu kız bizi tehdit etmişti. Hala dün gibi aklımda lan. Aynen şunları söyledi: Umarım bir daha bu kızlarla uğraşmazsınız. Yoksa bir daha ki yapacaklarımız sebebiyle şuanki durumunuzu mumla ararsınız. Şaka öyle olmaz böyle olur. Kızlarla uğraşanların sonu perişan olur. Eğer okul sayfasında video paylaşmak gibi bir hataya düşerseniz kendinizi boş bir mezara düşmüş sayarsınız. Son toprak atma işini bizzat ben yaparım." durdu.

" Nasıl bu kadar net hatırladığımı bilmiyorum fakat aynen böyle demişti manyak karı, af edersin Alper'ciğim."

***

EGE'den

Evet, hatırladık dercesine  başımızı aşağı yukarı salladık ama sanırım dışarıdan bakıldığında yavru köpekler gibi duruyorduk çünkü üç kişi de aynı anda kafasını sallar mı hiç? Güldüm bunun üzerine. Fakat dikişlerim hafif sızlayınca suratımı buruşturdum hafifçe. Belli etmeyeyim diye bu surat ifadesini de bozdum. 

" Alper kardeşim sen devam et." dedi Çağrı eliyle onun omzuna hafifçe vururken. 

" Ya şey... Ben aslında Ecrin'i daha ilk gördüğümde aşık olmuştum. Ya hani bilirsiniz, bir anda böyle beynin error verir, daha sonra nefes falan gider ya öyle bir şey. O gün, asla unutamam, banktan düştüğümde o kadar utanmış ve kendimi o kadar aciz hissetmiştim ki... Çünkü pantolonum o haldeyken karşımda o vardı. Kızları izliyordu yani bana topu atan ve düşmeme sebep olan o kişi ve arkadaşlarını. Ben yere düştüğümde zaten siz hemen yardım ettiniz, yerden kaldırdınız, hatırlıyor musunuz?" başımızla onayladık. Devam etti.

 " Ecrin ben yerde iken muhtemelen gülmüştü. Yani onun hakkında duyduklarım ile tanıyorum onu sadece ve sert, soğuk biri olduğunu söylemişlerdi. O an bana içten içe güldüğünü ve hatta benden tiksindiğini bile düşünmüştüm. Ne bileyim o anın psikolojisi işte. Koşarak yanınızdan ayrıldım. Ertesi gün de zaten okula gelmedim, biliyorsunuz. Çok sıkı bir diyet yaptım. Spora gittim, vücut geliştirmek için. Beni görenler tanıyamadı. Daha sonra kızın hesabını buldum, zor olmadı. Sadece bulunsun diye açılmış bir hesaptı. Kıza yazdım. Haftalarca cevap bekledim, gelmedi. Tekrar yazdım. Yine gelmedi. Baktım böyle olmuyor, kendimi tanıttım: Merhaba Ecrin. Ben Alper, yani banktan düşüp pantolonu yırtılan çocuk. Hani herkesin kahkaha ile izlediği kişi. Aynen böyle söyledim. Öncelikle başka biri gibi yaklaştığımda cevap vermemişti. İki gün sonra cevap geldi. ' Ne istiyorsun benden?' yazmıştı. Haklıydı tabii. Daha sonra bir mesaj daha geldi. ' Kendini değiştirmişsin ne için? Birilerinin senin dış görünüşün hakkında yorum yapmasına izin vermemeli, kendini mutlu etmeyi bilmelisin.' şaşırmıştım. Böyle bir şey beklemiyordum. ' Zaten umurumda değil. Kimsenin ne düşündüğü artık umurumda değil, öncedendi hepsi.' dedim. ' Ne için bana mesaj attığını anlayabiliyorum. Kırmak istemem fakat ben karşıyım böyle şeylere.' Hemen cevapladım. ' Beni yanlış anladın, sadece arkadaş olmak istiyorum.' ' Sence de eskimedi mi bu numara?' dedi. Öyle öyle konuştuk. Sonra bir baktım ben hakikaten seviyorum bu kızı. İlk başta hevestir falan diyordum ama yok arkadaş, değildi. Bir gün bana bir arkadaşım geldi. Yeni dövme yaptırmış falan. Bende özendim gittim yaptırmaya. Ama ondan önce onunla mesajlaşmışım ve aramızda bir tartışma olmuş kafam böyle darmadağın. ' E' harfi yaptırmışım koluma, ne bileyim sonradan farkına vardım işte. Saçma ya, aşık olmak falan saçma. Diyorum ki daha yaşım kaç lan? Yok abi yaşla maşla alakası yok. Bir bakıyorsun olan olmuş. Mal gibiyim ya yeminle. Doğru düzgün biri olamadım gitti."