HOJJJJJJ GELDİİĞĞĞĞNNNNN KUZUZUUZMMM
" Hani biz liseli gençleriz ya Defne... Böyle tüm duyguları zirveye kadar çıkarır oralarda yaşarız. Abartırız. Saf birer çocuklarız aslında. Saf bir çocuk bir kıza fena aşık olmuş be Defne! Onu görmeden yapamıyormuş, sürekli yanında olsun istiyormuş, onu sevsin istiyormuş. Onunla karşılaştığında nasıl davranacağını kestirememiş adı sığır olmuş, gıcık olmuş. O kıza onu sevdiğini söylemiş. Kız ona kardeşim demiş, kanka demiş. Aslında yılarca saklaması korkaklıktan değil ona uzaktan bakmak da çok güzel olduğundanmış. Ancak bir gün artık dayanamamış ve çağırmış kızı parka." durdu. Ne yapacağımı bilemiyordum.
" Defne ne olur bana kanka deme. Kardeşim deme. Canım acıyor. Mal de, maltoz de, denüşük de, marslı de, eşek de, sığır de... Ama onları deme. "
" Bize bir şans verebilir misin Defne? Ben içindeki kamyoncu dayıya bile aşığım. Onu bile çok seviyorum. Bıyıklarına kurban onun. Ha Defne, ha? Sever misin beni?"
***
Barış gözlerini kırpmadan bana bakıyordu ben ise tepkisiz ve boş gözlerle etrafa bakıyordum. İçimde tuhaf bir his vardı. Mutlu muydum ben? Daha önce hiç kimse bana böyle bir şey söylememişti. Ne yapacağımı bilememem ondan kaynaklanıyordu sanırım. " Barış..."
" Efendim?"
" Ben..."
" Evet?"
" Ben..."
" Evet sen?"
" Ben bilmiyorum!" deyince aniden yüzü düştü sanki ama kısacık süren bu şekli bozup hemen kocaman gülümsedi. Daha sonra yanıma doğru yaklaşarak hızla sarıldı. Geri çekilmeye çalışsam da bu işe yaramadı çünkü daha da sıkmıştı kollarını. " Barış bırak herkes bize bakıyor." dedim gözlerimi sımsıkı kapatarak.
" Bırakmayacağım Defne. Kimse umurumda değil."
" Tam dayaklıksın!"
" Senin kalbin neden bu kadar hızlı atıyor ki? Herhalde kamyoncu dayı içeride kamyonu çalıştırdı."
" Aynen ya ondandır!" diyerek hızla çekildim. " Defne neden kaçıyorsun her defasında? Bize bir kere şans versen ne olur?"
" Ben daha önce..."
" Biliyorum. Sen daha önce hiç kimseyi sevmedin. Bu sebeple yabancısın. Ancak ben de daha önce bu kadar sevmedim kimseyi. Ben de yabancıyım. Yabancı yabancı takılırız be İron Girl! Takılırız dediğime bakma. İşin komedi kısmı onlar. Bana şimdi evet demeni istiyorum. "
" EVET."
Birdenbire ağzımdan çıkan bu kelimeye şaşıp kalmıştım. Ne demiştim ben? Evet mi?! Dayının işiydi bunlar. Ah dayı ahh... Nasıl demiştim bunu aklım almıyordu ancak en ufak bir pişmanlık bile hissetmiyordum. Hatta o kadar şaşkın ve mutluydum ki havalara uçmak falan istiyordum.
" EVET DEDİN!" dedi şaşırarak ve kahkaha atmaya başladı. Daha sonra hızla iki elimi birden tutarak döndürmeye başladı. O benden uzun ve iriydi. Kendisi hızlı dönünce benim ayaklarım resmen yerden kesilmişti.
" DÜŞECEEEEĞĞĞĞMMMM!" diye haykırırken kahkaha atıyordum. O da çıldırmış gibi bağırıyordu.
***
Kapıyı yavaşça tıklatmam ile kapının açılması bir oldu. Annem, Çağlayan, Başak, Alya... Hepsi karşıma dizilerek bana bakıyordu.
" Neredeydin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup adı: 4:4=8 /Efsane Tayfa
Humor" Biz dördüz, başa bin, anne başına bir bela! Sonsuza dek Efsane Tayfa!" Grup adı:4×4 adlı hikayenin 2. kitabıdır. - Kemerlerinizi daha sıkı bağlayın çünkü bu defa gülmekten kırılabilirsiniz! - Eğlenceye son gaz devam! Whatsaptallar WhatsApp grubu A...