Grup adı: 4:4=8 /Efsane Tayfa

Eve Dönüş

HOOJJJ GELDİĞĞN KUZUMMMM♥

" Ya gece gece açmayın başımıza bela. Hadi eve dönelim diyeceğim olmaz. Ancak beni hiçbir kuvvet oraya sokamaz bilmiş olun. " Diyen Çağrı'ya şok içinde baktık. " ŞAKA LAN ŞAKA, HIYAR HERİFLER. YONTULMAMIŞ ODUN MUYUM BEN? KOŞUN HADİ YARDIM EDELİM."

" Değil misin?" dedi Atakan oradan. Barış araya girdi. " Çenenizi kapayın ve dayak isteklerinizi başka bir zamana devredin. Şuan önümüzde önemli bir mevzu var!"

Hızla ormana doğru koşmaya başladık ve benim içimde anlamlandıramadığım büyük bir sıkıntı vardı. Ya Başak'ın şuan çok kötü bir ruh hali içinde olduğunu bildiğim içindi tüm bunlar ya da... Ya dası yok. Kızlar iyiler. Şimdi yanlarına gidip kurtulacağız buradan.

***

BAŞAK'tan

Üzerimize doğru hışımla yağan yağmur tanecikleri bir kaç dakika önce hücum etmeyi ve bizi rahat bırakmıştı. Yağmurun yağması işleri fazlasıyla zorlaştırıyordu haliyle.  Ağaçlar oldukça sık ve uzundu. Yine biz ve yine maceralar işte. Acaba başımıza gelenlerin onda birini yaşayan ve bizim yaşımızda olan birileri daha var mıydı?

Üzerimizdeki çamur, ıslaklık ve ağırlık sebebiyle yorulduğumu anlayarak durdum. " Yeter birazcık dinlenelim, lütfen." dedim yalvarırcasına yere doğru eğilerek. Omuzlarım halsizlikle çökmüş artık bacaklarım beni taşımıyordu.

" Ben acıktım." dedi Alya bize doğru dönüp. " Valla bende. Ne yiyeceğiz?" diyerek etrafa bakındı Defne. " Şuralarda meyve falan yok mudur ki?"

"  Onlar çam ağacı Defne." dedi Çağlayan, yüzünü tam göremesem de göz devirdiğinden emindim.  " ÖLÜYOMMM!" diyerek acayip acayip sesler çıkarırken aniden kafamda bir acı hissettim. Alya kafama vurmuştu.

" Böyle böğürmeye devam edersen tıpkı bizim gibi aç olan hayvanların buraya toplanmasını ve büyük bir iştahla bizi parçalara ayırıp yemesine sebep olacaksın."

" Ya da yolunu kaybetmiş bir yavru ayı annesini arıyorsa ve senin çıkardığın bu sesi duyarsa annesi sanıp heyecanla buraya doğru koşup gelebilir. " diyerek lafa karıştı Defne.

" Oğlum ne gömdünüz lan, resmen ağzıma helva tadı geldi. Sadece sus deseniz yeterliydi." diyerek beni korudu Çağlayan. " ASLANIĞĞĞĞM!" diyerek eski cansız halime geri döndüm. Yani bağırırken oldukça coşkulu şimdi ise oldukça hareketsiz ve bitkin. 

" Napucuk anası gurban Çağlayan, bizi buraya sürükleyen bu hıyarı korumayı biliyon, artık bir düşüncen de vardır bizi kurtarmakla ilgili uşağum?"

" Oğlum senin şive arada karışıyor ha?" dedi Çağlayan Alya'ya dönerek. İşte buna hepimiz güldük.

***

" Evet ormana girdiler."

" ... "

" Şimdi mi?"

" ... "

" Doğru bundan daha iyi bir fırsat olamaz." diyerek telefonu kapattı. Daha sonra yanındaki diğer iki arkadaşına dönerek başı ile arabadan inmelerini işaret etti. Siyah arabadan inen bu tehlikeli adamlar kızlara bela olmak için oraya gidiyorlardı, bir intikam meselesi gibi bir şeydi bu. Daha önce cinayete şahit olup ardından polise ifade vererek adamlarını hapse tıktıran bu kızın, oğlanın ve yanındaki arkadaşlarının bunu yaptığına pişman olmaları gerekiyordu. Üstelik o gün orada gerçekleşecek bir operasyonu da bozmuşlardı.Kaçak getirdikleri uyuşturucular arabada öylece kalakalmış ve hedeflenen yere gidememişti. Şimdi ise bu ruhsuz ve para için her şeyi yapabilecek adamlar silahlarını bellerine takarak arabadaki arkadaşlarına arabayı götürmesi için müsaade verdiler.