Kağan?

2K 231 77
                                    

Hojjjjj geldiigggn kuzummmm😍♥️♥️🌼

" Hadi ya gerçekten mi (!)Oradan bakınca salak gibi mi duruyorum? Aşıktın be resmen? Acaba bu iddia meselesini de nerenden attın, onu da merak ediyorum."

" İnanmıyorsun işte. O çocuk senin gözünü boyamış. Ben o kızı gerçek anlamda sevmediğimi ayrıldıktan sonra fark ettim. Onu bir kere bile düşünmedim, seviyorum sandım, değilmiş. Beni sevdiğini onunla çıktıktan çok sonra öğrendim ve biliyorum ki sen hala beni seviyorsun. Ve artık bir şeyden eminim ki: BEN SENİ SEVİYORUM!"

***

Bir an şok olarak ağzım açık bir vaziyette ekranla bakıştım. Bu inandırıcı değildi.

" Aha ha ha bende yedim! Ne komiksin var ya, ileride yapabileceğin meslekler arasına bu sahtekarlığı ekleyebilirsin, ne de olsa bildiğin iş zorluk çekmezsin."

" İnanma tamam. Ama kanıtlamak için çok fazla şansım olacak."

" (!)"

Son mesajı atarak telefonu kapattım ve cebime attım. Defne, Alya ve Başak kapının önünde ayakkabılarını giyiyorlardı. Yanlarına yürüdüm.

ÇAĞRI'dan

Yapılacak etkinlik için kahvaltının yapıldığı alana doğru ilerliyorduk. Oradan toplu bir şekilde gidecektik.

" Kırmızı ve karpuz desenli donumu niye giyiyorsun sen ya!" Dedi Atakan aniden. Başımı ona doğru çevirdiğimde bunu Barış'a söylediğini fark ettim. Barış onun kafasına vurdu. " Gerizekalı, sen de geçen sefer benim pantolonumu giymiştin. Ben bir şey dedim mi? Alt tarafı bir don işte. "

" Ona alt tarafı diyemezsin! Hem pislik pislik yapacaksın donumu."

" O ne biçim tabir ya!" Diye araya girdi Ege kahkaha atarak.

" Yalan mı Sırık yani şimdi ben senin kırmızı donunu giysem bana kızmaz mısın? Yani bak pantolonumu falan giyse hadi neyse de don ne ya? O şahsi bir şey." Şuan açılan konu o kadar saçma ve komikti ki... Tam onları susturacakken telefonumun bildirim sesi öttü.

" Merhaba Çağrı." Numarayı tanımıyordum. Kimdi bu? Direkt bu şekilde bana bunu yazabiliyordu?

" Kimsin?" Cevabı beklemeye koyuldum. Çok geçmeden beş saniye kadar sonra mesaj geldi.

" Ben senin pek sevmediğin ve her gördüğün anda kavga çıkarmaya çalıştığın o çocuk, Kağan. Tanıdın mı beni Çağrı?" Sinirle dişlerimi sıkarken bir elimi saçlarımın arasından geçirdim. Bir de sonuna emoji koymuştu! Mal! Benimle nereden bu kadar samimi oluyordu acaba? Sırf sinir etmek istediği için bunu yaptığını anlamam uzun sürmedi tabii ki.

" Ne istiyorsun?"

" Çok bir şey değil Çağrı'cığım. Sadece sana haber verdiğim gün, belirlediğim yere gelmeni istiyorum." Kaşlarımı çattım.

" Bunu neden yapacakmışım?"

" Konu Çağlayan desem yeterli olur bence."

" Çağlayan ile ne ilgin var?!" Hızla yazıp gönderdiğim cümlede fazlaca yazım hatası vardı.

Grup adı: 4:4=8 /Efsane TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin