Özel Bölüm

2.5K 248 221
                                    

2 Yıl Sonra...

Çağlayan'dan

" Alo?"

" Seni seviyorum!"

" Kimsin sen be?! Başlayacağım ama artık! Vallahi arayacağım polisi!"

" Seni seviyorum diyorum sadece bu neden rahatsız ediyor seni?"

" Acaba kim olduğunu bilmiyor olmamdan dolayı olabilir mi?!"

" Haklısın çok mantıklı. Ama kim olduğumu bilmediğini, bilmeden nasıl söyleyebilirsin?"

Bu Çağrı'dan başkası değildi elbette. Onunla bir buçuk yıl kadardır sevgili idik. O her gün usanmadan bu konuşmayı yapıyor bende ona ayak uyduruyordum. Gariptik işte. O da bende.

" Bugün ne yapıyorsun?" diye sorunca bana hafifçe gülümsedim.

" Bilmiyorum bir fikrim yok. Ancak ders çalışırım herhalde sınava bir kaç hafta kaldı."

" Şu sınav mevzusunu hatırlatmasan olmaz değil mi?"

" Bilmem belki olur."

" Bırak dersi, konum atıyorum. Bizimkiler de geliyor."

" Tamam, uyar o zaman ders çalışmak da pek istemiyordum açıkçası."

" İsabet oldu."

" Aynen."

" Ha bu arada," dedi kapatacakken. " Duydun mu?"

" Neyi?"

" Atakan Alya'ya evlenme teklifi etmiş."

" NE!??? NASIL!!!?"

" Dur ya, sakin. Yani şimdi bir söz vermişler birbirlerine, evlilik teklifi dediğim bu. Okul bittiğinde hemen evleneceğiz, diyor Atakan. Ne ara büyüdük be? Resmen on sekiz yaşımıza girmemize çok az kaldı. Yani hala küçük sayılabiliriz ama zaman çabuk geçti be, onuncu sınıfı özledim."

" Al benden de o kadar da ben hala şu iki manyağın olayında kaldım resmen. Cidden şaka gibi."

" Öyle, neyse hadi konum atıyorum buluşunca konuşuruz."

" Tamam, görüşürüz."

" Görüşürüz."

***

Buluşma yerine yani koca bir lunaparka geldiğimde bir süre bizimkileri bekledim. Girişte bulunan güvenlik ile sohbet ediyordum havadan sudan. Üzerime ceket almadığımdan dolayı biraz üşür gibi oldum. Hava bugün sıcak Haziran ayına ters düşecek biçimde serindi. Fakat o kadar da soğuk değildi, ne de olsa yaz mevsimindeydik. 

Az sonra bizimkiler de görününce sohbetler başladı ve birlikte lunaparka girdik. Alya ile Atakan bağıra çağıra oradan oraya koşturuyordu. Ege Başak'a oradaki baya ürkütücü bir oyuncağa binmesi için ısrar ediyordu. Defne ile Barış çoktan oyuncakların olduğu tarafa gitmişlerdi bile. Yüksek müzikten dolayı bağıra bağıra konuşuyorduk. Sıra sıra hepsine bindik, bağırdık çığlıklar attık... En son hep birlikte çarpışan arabalara binmeye karar verdik. Hepimiz birer arabaya bindik. Bir düdük sesiyle başladı. Önce gidip Atakan'a çarptım. Daha sonra Başak bana çarptı. Ege'de ona çarpınca bir anda tüm arabalar birbirine girdi. Alya kemeri takmadığından yere yapışınca hepimiz kahkaha attık. Gün böyle geçip giderken hava kararmaya yüz tutmuştu bile.

Lunaparktan çıktığımızda hepimiz kahkaha atıyorduk.

" Lan o ne biçim aletti midem ağzıma geldi."

" Senin ki yine iyi kanka ben kustum."

" Iyyy!"

" Lan o da bir şey mi ben o adını da söyleyemediğim o şeye bindim. Mal önce yavaş yavaş tepeye çıktı sonra ne olduğunu anlamadan ciyuu diyerek aşağı bir uçtu var ya... İçim bomboş oldu tüm kaslarım eridi, kas tonum yok oldu! Altlı üstlü bırakmaya başladım, o derece yani..."

Hepimizi bir gülme aldı.

" Hadi bakalım şimdi de içmeye gidiyoruz!"

" NE!"

" NE İÇMESİ?"

" Kızlar sakin ya, bende bir kutu çikolatalı süt, bir kutu da meyve suyu var. Gidip onları devireceğiz." yine hepimiz kahkaha attık. 

Yıllar Yıllar Sonra

Ela'dan

" Tamam anneciğim öptüm seni!" dedim. " Bak kızım dikkatli ol, tamam mı?"

" Tamam annem benim ben gittim!" deyip koşarken birden karşıma Cem çıktı. " Yine Başak teyze sana öğütler yağdırıyor ha?" deyip güldü. 

" Yaşın olmuş on yedi sen hala benle dalga geç, büyü artık büyü!"

" Niye, beni annene şikayet mi edersin yoksa?" benden bir yaş büyük olduğu için hep dalga geçiyordu. 

" Cem bak beni sinirlendirme! Bak Defne teyzem seni çağırıyor bir bak anneciğine!"

Cem bana dil çıkarıp koşa koşa Defne teyzenin yanına giderken bizim ikizler göründü. Benden sekiz ay büyüktüler. Hiç anlaşamaz ama buna rağmen bile her zaman bir uyum içinde olan Ceren ile Arda... Yine Alya teyzemi kızdırmış olmalılardı çünkü koşa koşa geliyorlardı. 

" Koş Ela koş! Annem takımı çekti geliyor!" diye bağırınca Ceren kahkaha atarak onlarla birlikte koşmaya başladım. O sırada arkamızdan biri bağırdı. Bu Kerem'den başkası değildi. 

" Beni bekleyin!"Evet yine okula geç kalmıştık. 

♥♥♥

Annelerin hepsi sokağa dökülünce birbirlerine bakıp kahkaha attılar. Alya bağırdı oradan. " Kız Başak çay koy geliyoruz." 

Tüm anneler bir araya geldiklerinde bir muhabbet aldı gitti. Daha sonra konu her zamanki gibi çocuklara geldi.

" Hiç büyümeyecek bunlar." diyerek yakındılar biraz daha sonra " Aman canım büyümesin dizimizin dibinde otursunlar." deyip konuyu başka bir tarafa çekip duygulandılar. 

İşte Hayat...

Grup adı: 4:4=8 /Efsane TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin