HOJJJJJ GELDİİİİİNNNN KUZUMMMMM♥ AH BU BÖLÜMDE ŞAŞIRABİLİRSİNİZ BİRAZCIK, HA BU ARADA İLHAM PERİLERİMİ DÜN KAYBETTİM BUGÜN DAHA ŞİMDİ MÜGE ANLI BULDU GETİRDİ. O SEBEPLE BÖLÜM DE GECİKTİ YANİ ÜŞENGEÇLİĞİMDEN VEYA YORGUNLUĞUMDAN DEĞİL♥ ( çok özür diliyoyyummm....)
- SİZİ ÇOOOOK SEVİYORUMMMMMMM♥♥♥
" Ya anlamıyorsunuz işte! Ben hissediyorum diyorum ya! Hem niye açıklama yapmadı o zaman?" Çağlayan ayağa kalktı.
" Ben ya bu Ege'yi döveceğim ya da bu kızın ağzına edeceğim!"
" Oğlum o salak kız daha geldiği ilk gün bize bulaşarak hayatının en büyük hatasını yapmıştı. Bu son olanlarla da ölüm fermanını imzaladı. Bu kıza haddini bildirmek gerekir. " Başak hemen atladı.
" Coniler, kız müdürün torpillisi! Nah bir şey yapabiliriz ona!"
" Oha kız resmen canlandı!"
" Ya benim aklıma bir şey geliyor ama..."
***
BAŞAK'tan
Defne'nin bu lafı üzerine oturduğum yerde iyice dikleşerek tek bir ayrıntı bile kaçırmamak için kulaklarımı açtım iyice. Çağlayan düşünmeye başladığı için bir elini çenesinin altına diğerini de dizlerinin üzerine koymuştu. Alya ise kendi halinde idi.
" Nasıl bir şey geliyor aklına acaba?" Dedi Alya, sanırım bu iplemez tavrı o kıza bir şey yapamayacağımızı düşündüğünden idi. Defne ona kısa bir bakış attıktan sonra bana döndü. " Şimdi iyi dinleyin beni."
***
Sabah uyandığımda kafam kazan gibiydi, zonk zonk zonklayan başım dönüyor ve gözlerim acıyordu. " Çikolatayı fazla kaçırdım galiba." Diye söylenerek yatağımdan doğruldum ve ayaklarımı sarkıttım aşağıya doğru. Ahşap parkeye ayağım değer iken yanımda uyuyan Çağlayan' a baktım. O esnada sanki ona baktığımı ve kaldırmaya niyetlendiğimi anlamış gibi gözlerini açtı. " Günaydın."
" Günaydın."
Yatağında doğruldu. " Lan kalkın hadi!" Diyerek yatağın üzerinde bulunan yastıkları fırlattı Alya ve Defne'ye doğru. Yüzüstü yatan Defne'nin sırtına ve kıymetlisine, Alya'nın ise suratına isabet etti.
" Ayuuuu!" Diye bağıran Alya aniden öfkeyle ayağa kalktı ve oradaki yastığı fırlattı. Fakat uykulu olduğu için görüntü azlığından bu uçan yastık Çağlayan ile aramıza düştü. Ben olanları kahkaha atarak izlerken içeriyi karanlık eden perdeyi çekip açtım ve o esnada içeri girmeye çalışan ışık sonunda amacına kavuşmuş gibi her tarafı aydınlattı.
Defne'nin de ayağa kalkması ile aşağıdaki bahçede yapılacak olan kahvaltı için hazırlanmaya başladık.
Alya " Nereye gidiyoruz ya sabahın köründe?" Diye sitem edercesine konuşunca hafifçe kolundan tutup sarstı Çağlayan. " Hala uykulusun herhalde! Kahvaltılar aşağıda yapılacak demedi mi hoca? Ne çabuk unuttun mal!"
" Ya bana mal demeee!" Diye bağırdı Alya.
" Tamam yine başlamayın valla ben yolarım bu defa ikinizi de!" Diye bağırınca Defne, ikisi de susarak önüne döndü. Ayakkabılarımızı ayağımıza geçirerek aşağıya indik. Alya ve Defne asansör ve merdiven kavgası yapmasa idi daha erken aşağıda olabilirdik belki. Beyaz duvarlar son bulduğunda büyük kapıdan dışarı çıktık. Kapının önünde bulunan bir kaç basamaklık merdiveni de inince birden karşımıza o, bize evimizi tanıtan görevli, çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup adı: 4:4=8 /Efsane Tayfa
Humor" Biz dördüz, başa bin, anne başına bir bela! Sonsuza dek Efsane Tayfa!" Grup adı:4×4 adlı hikayenin 2. kitabıdır. - Kemerlerinizi daha sıkı bağlayın çünkü bu defa gülmekten kırılabilirsiniz! - Eğlenceye son gaz devam! Whatsaptallar WhatsApp grubu A...