Bu gerçek miydi? Yanlış görmüyordum değil mi ya da bir hayal değildi. Şu an karşımda onlar duruyordu.
Şaşkınlığım ve boş bakışlarım onlarında gülüşlerinin solmasına ve bakışlarının anlamsızlaşmasına yardımcı oldu.
"Biz geldik!" Dedi Ha Eun tekrardan. Bu kız ne yapmaya çalışıyordu? Onları eve getireceğini bana nasıl söylemezdi? Üstelik benim evime!
"Hoş geldiniz." Dedim şaşkınlığımı üstümden atıp gülümsemeye çalışarak.
"Yanlış bir zamanda mı geldik?" Herkes gibi Namjoon da anlamıştı.
"Sanırım geleceğimizden haberin yoktu." Jin bunu söylerken aynı zamanda Ha Eun'a da sorusunu yöneltiyordu.
"Hayır hayır. İçeri geçin lütfen."
"Yok biz daha sonra gelelim."
"Sorun yok,lütfen gelin." Eun'la ısrarlarımız sonuç vermiş ve onları içeri alabilmiştik.
Allah'ım şu an kafamda o kadar çok düşünce vardı ki! Ha Eun,6 erkekle bizim eve gelmişti. Komşulardan biri gördüyse eğer kesinlikle bittim ben!
Kore'nin toplumdaki ahlaka bakış açısı bizimkiyle farklı değildi. Arkadaşınsa ve ailen tanıyorsa sorun yok. Ama ailen yokken veya ailen onları tanımıyorsa şu an ki gibi bi durum hiç hoş karşılanmazdı!
Bu da demek oluyordu ki tüm komşularımız, Ha Eun'un annesi de dahil annemden farksızdı.
Başka bir sorunumuz ise bana haber vermediği için hiçbir hazırlık yapmamıştım. Mutlaka yemek hazırlamam gerekecekti!
En önemli kısım ise en rezil kısımdı! Evet kıyafetimden bahsediyorum tabi ki de! Şu an tavşanlı beyaz pijamamla eminim harika görünüyorumdur. Arkamdaki tam popomun üstünde olan kuyruğu henüz görmediler ama o da birazdan gerçekleşecekti.
Normalde ben böyle tatlı şeyler giymem, yatarken bile! Ama bu bizim Ha Eun'la ortak pijamamız ve o gelecek diye giymiştim. Kime niyet kime kısmet?
Çocuklarla selamlaştıktan sonra yavaş adımlarla merdivene yöneldim. Ah Allah'ım popomu nasıl saklayacaktım! Eminim görmüşlerdir!
İşlerim kesinlikle yolunda gitmiyordu! Şimdi ne giyecektim? Sweetden başka hiçbir şey göremiyordum şu dolapta. Kaçışım yoktu sonum yine aynıydı.
Komple siyah giyindim ve saçımı daha düzgün toplayıp aşağıya indim. Eğlenceli bir sohbet vardı belli. Ama çocuklar arasında. Ha Eun ve Jin onlardan en uzak koltuklarda yine fısıldaşarak konuşuyorlardı.
"Diğer sefer çok çabuk gittin, tam anlamıyla tanışamadık." Hoseok beni hemen sohbete dahil etti.
Siyaha yakın koyu renkli ve hafif uzun dalgalı saçlarıyla çok hoş görünüyordu. Gülüşüne diyecek tek bir kelime yoktu zaten.
"Evet gitmem gerekti maalesef."
"Bu sefer gidebileceğin bir yer yok." Taehyung gözlerini açıp gülümsedi. Haklıydı. Evimden başka nereye gidebilirdim.
Yavaş hareketlerle müsade isteyip yanlarından kalktım. Mutfağa gitmeliydim ve bir şeyler hazırlamalıydım. Evime gelmiş misafiri kesinlikle aç bırakamazdım. Bana asla yakışmazdı!
Kahretsin! Ben doğru düzgün yemek yapmayı bilmezdim ki. Zaten annem pek Kore yemeği de yapmazdı evde. Ben bu çocuklara ne yedirecektim şimdi? Kuru fasulye mi?
Erişte yapmaktan başka çarem yoktu sanırım. Ah! Onları daha iyi ağırlamak isterdim. Seni öldüreceğim Ha Eun!
"Ne yapıyorsun?" Kapıdan usulca bakıp sonra yavaş adımlarını içeri taşıdı Jungkook. Tae ile birlikte gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1
Fanfiction✔️ •10.06.2019• ✔️ Kendisini kusurlu gören bir genç kızın, tesadüfen tanıştığı "kusursuz" olarak adlandırdığı çocuğa karşı duyduğu aşkın hikayesi... İçinde; aile, dostluk, sahte arkadaşlık ve oldukça aşk barındırmaktadır. İyi kızlar kötü çocukları...