SÜRPRİZ!

3.5K 263 210
                                    

Duygularda insanlar kadar farklı ve değişkendi bana göre. Onlarında bir karakterleri ve kendilerini iyi hissettiği zamanlar vardı.

Ha Eun'a olan duygularım şu sıralar pek iyi zamanlar geçirmiyordu. Birçok defa onun tarafından kırılıyordu benim duygularım. Ve görünüşe bakılırsa yakın bir zamanda da bitecek bir durum değildi.

İki gün önce yaşadığımız durum her düşündüğümde sinirlerimi hoplatmaya yetiyordu. Ben orada sapık serserilerle uğraşırken hanımefendi, hiç tanımadığı beyefendiyle çoktan mekandan çıkmış bile.

Bunu dün öğrenmiştim tabii ki. Sarhoş bir şekilde eve geldiğinde... Yalnız kalıp, içmişler ve birbirlerine sıkıntılarını anlatmışlar. Umarım bu kadarcıkla kalmıştır. Kötü bir şey düşünmek istemiyordum çünkü.

Bu kızın amacı neydi? Onu gerçekten anlayamıyordum.

Min Ho'yla da buluşmamın en büyük nedeni buydu sanırım. Yanlış anlayıp, abartıp saçma cümleler kurmak istemediğim için başkasından da akıl alırdım her zaman. Uygulama konusunda ise...Neyse onu boşverelim!

O da benimle aynı fikirdeydi. Ha Eun'un son bir kaç ayda fazla değiştiğini ve farklı biri olmaya çalıştığını o da anlamıştı. Ben bu kızla ne yapacaktım?

Ağır tahta bahçe kapısını açıp içeri girdiğimde evde olmadığını biliyordum. Kendi evine banyo yapmaya gitmişti. Biraz evimde yalnız kalmak bana da iyi gelecekti.

Bilgisayarımı açıp film izler, müzik dinler ya da en sevdiğim şeyi yapar kitap okurdum. Bilmiyorum.

Odama girdiğimde üstümdeki ceketi çıkardım ve direk masama yönelip bilgisayarı açtım. Bir şeyler dinleyebilirdim ya da...

Şu gizemli, kusursuz çocuğu araştırabilirdim. Gerçi onu nasıl bulacaktım ki? Nasıl ulaşabilirdim ona? Acaba bir daha karşılacak mıydık?

Bu düşüncelerim hızlıca beni o gece götürmüştü. Kamyonla duvar arasında kaldığımız dakikalara...Gözlerine, tenine, dudaklarına...

Arya! Kendine gel!

Evet sonunda bir mailim gelmişti. Hızlıca açtım ve onun adını orada görmeyi bekledim. İşte bu! Sonunda Esila'yla tekrardan iletişime geçebilmiştik.

Kendisi benim tek sanal arkadaşımdı. Bir süre Kore de yaşayan ortaokulun başında geri Türkiye'ye dönen gerçekte hiç görmediğim canım arkadaşım...

"Arya bana acil ulaşmalısın! Yardımına ihtiyacım var! Başım gerçekten dertte!"

Sadece bunlar yazıyordu! Bu da neyin nesiydi böyle? Nasıl ulaşmalıyım? Ne yapmalıyım? Aldığım bu mesaj beni fazlasıyla germişti.

Hızlıca telefonu aldım ve internet üzerinden onun numarasına mesaj attım.

"Esila? Orada mısın? Senin için endişelendim. Ne oldu?"

İletilmemişti. İnterneti kapalı olmalıydı ya da telefon. Ee nasıl ulaşacaktım peki ben sana? Elimden hiçbir şey gelmeyerek tekrardan bilgisayarımın başına oturdum ve ona bir mail attım.

"Sana nasıl ulaşacağımı bilmiyorum. Bana ulaşması gereken kişi sensin. İyi misin? Lütfen bana başka bir numara gönder."

Umarım en yakın zamanda bu mesajımı alırdı ve ben de ne olduğunu öğrenirdim. Gerçi az çok tahmin edebiliyordum ama neyse...

Esila geçen yıl annesini, babasını ve küçük kız kardeşini bir kazada kaybetmişti. Onun için çok travmatik bir andı. O günden beri de yaşadığı şehirden uzak bir ilçede babaannesi ve amcasının yanında kalıyordu.

İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin