AYRILIĞA ÇEYREK KALA

2.2K 192 226
                                    

Güzel bir güne başlamak isteyerek açmıştım gözlerimi. Stressiz, üzüntüsüz bir gün geçirmek istiyordum. Ah tabi bir de çalışkan bir gün.

Yatağımdan kalktım ve odamı toparlayıp, biraz havalanması için camı açtım. Sıcaklıklar gelmeye başlamıştı. Karlı günleri geride bırakıyorduk. Sıcaklıklar dediysem de öyle kavrulacağımızı düşünmeyin sadece soğuktan titremeyecek kadar sıcaklık..

Aşağıya indim ve bir şeyler atıştırıp, biraz televizyonda oyalandım. Esila için erken bir saatti o yüzden büyük ihtimalle kalkmayacaktı.
Tamamen kendimi uyanık ve derse oturabileceğimi hissettiğimde kahvemi yaptım ve yukarı çıktım. Sınavıma sayılı günler kalmıştı. İyi bir üniversite de moda tasarımı okuyup, stil danışmanlığı yapmak istiyordum. Evet, zıttı. İnsanlar çok iyi giyindiğimi söylemezlerdi. Ama bu benim zevksizliğimden dolayı değildi. Öyle şeyleri kendimde beğenmediğim için giymiyordum. Yoksa kombin yapmakta ya da doğru kıyafeti seçmekte sıkıntı yoktu.

Derse başlayalı henüz 10 dk olmadan kapımın çalmasıyla sona erdi. Bu saatte kim olabilirdi? Saate baktığımda saat daha yeni 11'e geliyordu. Ben odamdan çıkıp, merdivenlerden inip kapıya gelene kadar zil sesleri sıklaşmış hatta baya durmadan çalınmıştı.

Kapıyı açtığımda karşımda Jungkook, Namjoon ve Yoongi'yi görmek günümü mutlu geçirmem için ilk şansımı yakaladığımı anlamama sebep olmuştu. Ve kapının da neden böyle deli gibi çalındığını anlamıştım.

"Dedim size o uyanıktır diye." Yoongi yandan sırıttı ve içeri girdi.

"Uyanık mıydın gerçekten?" Namjoon birazcık tedirgindi.

"Evet, ders çalışıyordum."

"Aferin, çalış." Jungkook'a dil çıkardıktan sonra onlara döndüm. Sohbet etmek, neler yaptıklarını öğrenmek ve sabah erkenden neden geldiklerini bilmek istiyordum. En son 4 gün önce bizim evde toplanmıştık. Ondan beridir hiçbirini görmemiştim. Evet, Jimin de dahil.

"Muhabbete başlamadan önce biz çok açız Arya. Aslında onun için geldik, sen şimdi bize çok güzel ramenler hazırlarsın."

"Hyung dur bi kız konuşsaydı." Namjoon kahkaha atarak Yoongi'ye döndü.

"Yemek yerken konuşuruz işte." Otuz iki diş sırıttı Min Yoongi.

"Hemen hazırlıyorum beyler! Neli istersiniz?" Hemen garson havasına bürünmüş, siparişleri hazırlamak için ayaklanmıştım. Hepsi için hiç fark etmez yanıtını aldıktan sonra mutfağa yöneldim. Mutlu olmuştum, acıktıklarında gelip ben de yemek yiyecek kadar yakın görmeleri içimdeki sevgi kabarcıklarını daha da kabartmıştı.

Onlara yemeklerini hazırlayıp koyduktan sonra ben de kahvemi alıp yanlarına oturmuştum.

"Ah çok güzel olmuş Arya, ellerine sağlık."

"Afiyet olsun oppa." Ona aşıkmış gibi bakışlar atarak ramenin boğazında kalmasını sağlamıştım.

"Hey, ben senin oppan değilim!" Kahkaha atarak söylendi Jungkook.

"Nedenmiş o? Büyüksün ya benden."

"Jimin duyarsa beni keser." Boğazıyla elini kesiyormuş gibi yapmıştı. Diğer çocuklar buna kıkırdadı ve Yoongi konuştu.

"Ona sadece Jimin dediğini duyunca da seni keser." Belli belirsiz gülüşmeler...

"Ee neler yapıyorsunuz? Nasıl geçiyor?"

"Oldukça eğlenceli ve heyecanlı... Sürekli çalışıyoruz. Dans pratikleri yapıyoruz, sesimizi eğitmeye çalışıyoruz. İlk şarkımıza hazırlanıyoruz." Namjoon'un gözündeki o ışığı görebiliyordum.

İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin