HOŞÇAKAL!

2.8K 239 194
                                    

"Merhaba arkadaşlar, derse geçmeden önce Arya ve Ha Eun müdür bey sizi bekliyor." Refleksle Eun'a dönmüştüm. Ah lanet! Geri önüme döndüm.

Şaşırmıştım. Müdür bey neden ikimizi çağırıyordu? Yine bilmediğim işler mi dönüyordu? Birazdan anlayacaktım.

Sessizce yerimden kalktım ve saçlarını savura savura giden Eun'un peşinden sınıftan çıktım. Müdür'ün odasına gidene kadar hiç konuşmamıştık. Buna kalkışmadım da çünkü biliyordum ki gerçekleri ya da nedenini söylemeyecekti.

Odaya girdiğimizde bizim dışımızda başka öğrenciler de bulunuyordu. Toplantı masasına oturmuştu hepsi. Müdür'ün eliyle gösterdiği yerlere biz de hızlıca oturduk.

"Şimdi başlayabiliriz. Bu konuları genelde sınıf öğretmeninizle konuşuyorsunuz biliyorum ama bu sefer ben dahil olmak istedim. Hem de EADT'ye üye olan öğrencilerimle tanışmak istedim."

Ah tabi ya, EADT! Yani etkinlik araştırma ve düzenleme topluluğu. O, biz oluyorduk evet. Bu yılın başında Eun'un zoruyla biz katılmıştık. Her yıl değişmek koşuluyla üst sınıflardan, her sınıftan iki kişi seçiliyor ve okuldaki düzenlenen etkinliklerde, planlarda hem söz sahibi oluyorsun hem de yardımda bulunuyorsun.

Eun'da bunu tabi ki istediği yerlere gezi düzenleyebilmek ve ünlülerle organizasyonda bulunabilmek için istemişti. İşte onun için bir fırsat.

"Bir etkinlik mi düzenleyeceğiz?" Diye söze atladı başka sınıflardan bir kız.

"Etkinliğimiz hazır. Hepinizin bildiği hemen hemen her yıl düzenlenen bir etkinlik." Evet herkes anlamıştı ve yüzlerini buruşturarak kafalarını çevirmişlerdi.

Tabi ki de kamptan bahsediyordu müdür. Geçen yıl kimsenin gitmediği için iptal olan, önceki yılları gittiğimiz ama soğuktan ağladığımız, arabada yolda kaldığımız kamp.

"Hocam kimse gelmez yine ve bence haklılarda." Başka bir cesur daha!

"Sizi bunun çağırdım. Katılımı sağlayabilmek için bazı değişikliklere ihtiyacımız var demek ki. Bizim dışımızdaki tüm liseler bunu başarırken bizde fiyasko."

"Çünkü çok soğuk oluyor öğretmenim."

"O zaman buna bir çözüm bulalım. Görüyorsunuz önlerinizde kağıtlar var. Katılımın sağlanabilmesi için bazı fikirler istiyorum sizden. İsminizi yazmayı unutmayın." Saçma!

Ne yazarsak yazalım o soğuk havada, çadırda uyumaya kimseyi ikna edemezdik ama yine de yazmış olmak için yazdım.

Sıcak bir ortam, bedava yiyecek, ödüllü yarışmalar, çadır yerine otel...

Okulumuz bunları karşılayabilecek bütçeye sahip değildi o yüzden büyük ihtimal benim dediklerim olmayacaktı. Kağıdımı verip çıktığımda derste bitmişti.

Boş sınıfa girip çantamı toplarken hatırlamıştım Min Ho'nunda antremanı vardı. Bu da demek oluyordu ki bugün eve tek başıma gidecektim.

Dışarıya çıktığımızda benden birkaç adım önde olan Eun'un adımları hızlandı ve sonra sevinç çığlıkları...

"Jimin Oppa!" Jimin!

Kafamı kaldırdığımda uzakta, karşımdaydı. Çok fark edilmese de bir kız grubu tarafından çevrelenmişti. Evet herkes ona hayran kalmıştı. Çok yakışıklıydı! Kusursuzdu.

Ona yaklaştıkça bakışlarımı çekmem gerektiğini biliyordum ama yapamıyordum. Ben çekmek istesem bile gözlerim buna izin vermiyordu.

"Geleceğini söylememiştin Oppa..."

İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin