İnsanlar farklıdır. Karakterler farklıdır ve duygular farklıdır. Aşık olmak nasıl bir şey ben pek bilmiyorum. Sanırım en son ilk okulumda ki yakışıklı sınıf başkanına aşık olmuştum.
O da sınıfın en güzel kızına aşıktı. İlk aşkımın karşılıksız kalması mı beni aşka karşı soğuttu bilmiyorum ama olmadım.
Hoşlandığım çocuklar oldu elbette, aşırı aşırı beğendiğim. Ama bence o duygular aşk değildi. Çünkü kitapta yazılanlara ve filmlerde izlediklerime bakarsam aşk bambaşka bir şeydi. Büyülü bir şey gibi. Sihir gibi...Sonsuz gibi...
Peki aşk değişir miydi? Şöyle söylemeliyim birine aşıkken ona aşkın bitebilir miydi? Ya da azabilir miydi? Bilmiyorum. Ama kendi fikrim azalmamalı çünkü aşk kıymetli, aşk özel bitmemeli hep kalmalı.
O yüzden artık Ha Eun'un aşık olduğuna inanmıyorum. Hissettiği duygunun aşk olmadığına bile eminim artık. Bugün tamamen kesinleşti.
Üzücü bir şey belki ama şu an en yakın arkadaşımı gizlice takip ediyorum. Başka bir adamla mı buluşacak ve o adamla ne derece yakın diye. Çok fazla üzücü. Sevgilisi varken bunu yapması aşırı üzücü.
Karşıdan karşıya geçtiği sırada ve benimde geçeceğim sırada kafeden bir adam çıktı ve ona el salladı. Tahmin ettiğim gibi bir erkekle buluşacaktı. Oysa ben mesajı çok masum anlamak istemiştim. Zaten kiminle buluşacağını bana söylemeden kaçarak çıkması az da olsa tahmin yürütmemi sağlamıştı ama dediğim gibi ona yakıştırmak istememiştim.
Benim de arabaları kontrol edip karşıya geçeceğim sırada kolumdan tutulup sertçe çevrilmemle arkama döndüm.
"Ne yapıyorsun?" Önemli bir işin üstündeydim.
"Konuşmamız gerek Arya!"
"Min Ho şimdi değil, gitmem gerek." Arkamı döneceğim sırada tekrardan omuzlarımdan yakaladı.
"Hayır şimdi konuşmamız gerek, yürü." Min Ho böyle biri değildi. Asla emir kipiyle konuşmazdı. Asla beni zorla bir yere götürmezdi ve asla istemediğim bir şey için beni zorlamazdı.
"Şimdi değil dedim!" Arkamı döndüğüm sırada ne Ha Eun vardı ne de o adam. Kafeye girmeyecekleri kesindi. Başka bir yere gitmişlerdi ve ben onları kaçırmıştım, harika!
"Ya of!" Sinirlenerek ellerimi saç diplerime götürdüm.
"Sana ne oluyor Arya?" Min Ho'nun bakışları şaşkındı. Evet ben de genelde böyle biri değildim.
"Konuşmak mı istiyordun?" Neymiş konuşacağımız mevzu bakalım.
Beraber yan yana yürürken sessizliğimizi koruduk. İkimizde bir şey söylemedik. Benim aklım zaten Eun'da kalmıştı. Kesin bir şey görmediğim için onu suçlayamacaktım da soramayacaktım da! Ah Min Ho gelecek zaman mıydı?
"Buraya oturalım mı?" Bir parka girmiştik ve bir bankı gösteriyordu şimdi.
"Olur." Dedim sessizce ve sırtımdaki çantamı alıp dizlerime koyarak banka oturdum. Gergin görünüyordu ve heyecanlı da.
"Arya benim sana söylemek istediğim bazı şeyler var."
"Tabii." Sesim yumuşamıştı. Çünkü o benim çok yakın arkadaşımdı!
"Size o çocuklarla tanıştığınızdan beri bir şeyler oluyor. İkinizde çok garipleştiniz. Tamam Ha Eun neyse, o her zaman değişik bir kızdı. Hem biz seninle daha yakınız biliyorsun. Senin bu tavırların beni şaşırtıyor doğrusu." Ne? Gerçekten böyle miydi? Neyim değişikti ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1
Fanfiction✔️ •10.06.2019• ✔️ Kendisini kusurlu gören bir genç kızın, tesadüfen tanıştığı "kusursuz" olarak adlandırdığı çocuğa karşı duyduğu aşkın hikayesi... İçinde; aile, dostluk, sahte arkadaşlık ve oldukça aşk barındırmaktadır. İyi kızlar kötü çocukları...