AYDINLIK!

2.8K 240 123
                                    

Hava serinliyordu ama ben, ondan bağımsız olarak üşüyordum. Her hücrem üşüyor ve acı çekiyordu adeta. Gerçekleri bildiğim halde görmek canımı neden bu kadar acıtmıştı bilmiyorum.

Güçlü kollarıyla daha fazla sardı beni Min Ho. Başım onun göğsünde hiç susmayacakmışçasına ağlamaya devam ediyordum. Eun için çok üzgündüm.

"Hadi ama Arya, sakinleş artık." Kafamı geri çektiğimde yüzündeki üzgün ifadenin hala geçmediğini anlamıştım.

"O benim en yakın arkadaşımdı Min Ho. Onu bugün, bu şekilde görmek ve başkalarına kanıtlamak canımı nasıl acıttı sana anlatamam."

"Herkes farklıdır ve kendi hayatları için bazı yollar seçerler Arya. Eun'da bunu yaptı."

"Bilmiyorum. Ona yakıştıramıyorum, hiçbir şey hissetmediği farklı farklı adamların yataklarında..." daha fazla konuşamadan tekrar gözyaşları...

"Senin kalbin çok güzel Arya." Min Ho'nun sesi olabildiğince yumuşaktı. Beni sakinleştirmeye yetmişti. Kafamı sallayarak gözyaşlarımı sildim. Artık geride bırakmalıydım. Eun'u da bana yaşattıklarını da!

"Kafanın dağılması için bir şeyler yapalım mı?" Hava kararmaya yakındı.

"Eve gitsem daha iyi olacak."

"Pekala." Hareketlendi ama onu elimle durdurdum.

"Yalnız kalmak istesem bana kızmazsın değil mi?"

"Daha iyi olacak mısın?" Ellerini cebine koyup benim boyuma inecek kadar eğildi. Çok tatlıydı. Gülümsedim ve elimi saçlarına götürüp, hafifçe karıştırdım.

"Merak etme." Sözlerimle onun yüzünde yayılan daha geniş gülümseme...

Kulaklığımla birlikte, hafif ıslak yolda yürürken çok fazla şey düşünüyordum. Şu an Eun'un ne hissettiğini? Neler düşündüğünü? Jin'in nasıl olduğunu? Onu atlatıp atlatamayacağını? Min Ho'nun çok fazla yakışıklı olmasına rağmen benim dışımda hiçbir kız arkadaşının olmamasını? Benden hoşlanma ihtimalini?

Jimin'i?

Bugünki bana olan bakışı...Hızlıca kafamı salladım. Düşünmemeliydim. Düşünürsem bir daha düşecektim. Ve her düştüğümde toparlanmam inanılmaz zor oluyordu.

Onu özlemiştim. Gerçekten. Hem de fazlasıyla!

"Arya!" Gözlerimi yerden kaldırdığımda benden on yirmi adım uzakta duruyordu Eun. Elbette bir hesap sorma seansımız olacaktı.

"Benim hayatımı mahvettin!" Hızlıca bana yaklaşıp attığı tokatla neye uğradığımı şaşırmıştım. Bana? Tokat mı atmıştı?

"Hala beni mi suçluyorsun? Sen hiç kendine bakmaz mısın?" Gözleri öfkeden kanlanmış, kendiside kıpkırmızı olmuştu. Ama kızması gereken kişi ben değildim, kendisiydi!

"Mutlu musun? Beni rezil ettin herkese! Şimdi mutlu oldun mu?" Tüm mahalleyi ayağa kaldıracak güçte bağırıyor ve bir yandan da beni itip duruyordu.

"Kendine gel! Ben sadece senin gibi bir pislikten arkadaşlarımı kurtardım. Böyle iğrenç biri olmasaydın, rezil olmazdın."

"Sana bunları ödeteceğim." Saçlarıma uzanmasıyla tokamı çekip almış, tüm saçlarımın yüzüme düşmesine sebep olmuştu.

"Seviyeli bir şekilde konuşacak mısın? Konuşmayacaksan eğer senin gibi saldırmak benim için daha kolay olacak."

"Bu burada bitmedi Arya!"

İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin