PLANLAR

2.6K 222 219
                                    

"Delirdin mi sen? Söylediğin şeyleri duyuyor musun?"

"Yalan mı? Sürekli beni kıskanıyorsun! Hayatın boyunca beni kıskandın! Neye sahip olduysam onu istedin her zaman." Yaşadığım şaşkınlık ve aşırı hüzünle olduğum yerde sarsıldım.

Ne kadar birlikte vakit geçirirsen geçir, ne kadar onu tanıdığını iddia et, bir gün geliyor ve her şeyin tam tersi olduğunu anlıyorsun. Ha Eun benim dostum değildi. O benim hiçbir şeyim değildi. O sadece zavallıydı!

"Bu söylediklerin bana karşı olan hislerin değil mi?" Alaycı bir şekilde güldü ve daha çok yaklaştı bana. Ama ses tonu yüksekti çünkü herkesin duymasını istiyordu.

"Ben mi? Seni mi kıskanacağım? Senin neyini kıskanacağım Arya? Aşırı kilolarını mı? Berbat giyinmeni mi? Çirkinliğini mi? Şimdiye kadar hiçbir erkeğin sana açılmamış olmasını mı? Hep arkaplanda olmanı mı? Neyi kıskanacağım söyler misin?" Haklıydı. Beni kıskanabileceği hiçbir huyum yoktu.

"Sen benim en yakın arkadaşımdın." Dedim titreyen bir ses tonuyla.

Bakışları dağıldı ve yüzü ifadesizleşti. Sanki birkaç dakikalığına yaptığının yanlış olduğunu anlamış gibiydi. Ama sonra yine o sahte ifade yerleşti suratına.

"Evet benim o yakın arkadaşım bana iftira attı. Sevgilimi elimden almaya çalıştı. Arkadaşlarıma yalanlar söyledi, beni kötü göstermeye çalıştı."

"Delirdin mi sen Eun?" Bağırmıştım. O ise ağlıyor gibiydi.

"Ben sana...bunların hiçbirini yapmadım. Her şeyi sen yaptın!" Gözyaşları yoğunlaştığında arkadan Jimin geldi ve ellerini onun omzuna koyup onu geriye çekti.

Ona dokunmanı istemiyorum Jimin!

"Gitsen iyi olacak Arya."

"Hayır gitmeyeceğim. Bana iftira atıyor, yalan söylüyor."

"Arya, git!" Yüzüme bile bakmıyordu Jimin.

"Bunu sen istedin Eun! Bu yaptıklarını sana çok fena ödeteceğim." İşte şimdi benden korkmalıydı. İçimde zerre kadar ona ait bir şey kalmamıştı. Çünkü şimdi yaptığı her planı anlamıştım. O sadece Jin'i değil, etrafındaki her erkeğin ona hayran olmasını istiyordu. Buna Jimin'de dahil!

"Bu ne şimdi? Şimdi de tehdit mi ediyorsun onu?"

"Sen bu işe neden karışıyorsun Jimin? Seni ne ilgilendiriyor?" Bağırmıştım.

"O haklı biliyor musun? Dışarıdan görmesi bile çok kolay. Onu kıskandığın için böyle davranıyorsun."

"Ne?" Yüzüm, sanki bana küfür etmiş gibi bir hal almıştı.

"O çok güzel, zayıf, bir erkek arkadaşı var ve herkes tarafından beğeniliyor. Sense...aşırı kilolusun! Giyinmeyi bilmiyorsun. Ben bile senden daha iyi giyiniyorum. O saçların hep bağlı. Kız gibi değilsin. Sana aşık bir erkek yok o yüzden tüm erkekleri istiyorsun. Ve bunların hepsine sahip olan Eun'u kıskanıyorsun." Gözyaşlarım yanaklarıma düştüğünde onları hızlıca sildim. Bu iğrenç insanların beni acı çekerken görmelerini istemiyordum.

Seni çok yanlış tanımışım Park Jimin. Seni kalbimde hiç konmaması gereken yerlere koymuşum. Senin için duygularım çok çabuk harekete geçmiş. Yapmamalıydım!

Ama sana kızmak yok. Bu benim aptallığım! Senin gibi bir çocuğun benim gibi bir kızda hoşlanmasını beklemek çok saçma olurdu zaten. Beni gerçek dünyaya dönderdiğin için teşekkür ederim.

"Yanılıyorsun. Ben ondan çok hoşlanıyorum." Kafenin kapısında dikiliyordu Min Ho. Her şeyi duymuş olmalıydı. Söyledikleri...beni yüceltmek içindi, biliyordum. Yavaş adımlarla yanımıza geldi. Ceplerindeki ellerinden birini çıkardı ve boştaki elimi tuttu.

İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin