- Lisa -
Parmaklarımın hızını arttırdığımda kendimi uçurumun kenarındaymış gibi hissetmiştim. Bir anda içeriye giren Jennie'yi beklemediğim için anında ellerimi çektim ve öylece donup kaldım. Utancımdan yerin dibine girmek istiyordum. Yaşayacağım his yarım kaldığı için bedenim öylece dondu.
L: Şey ben-
Konuşmamı tamamlayamadan yanıma gelmişti. Baygın gözlerime keskin bakışlarını attığı sırada ellerini kızlığımda hissedince aniden kasılmıştım. Beklemediğim bir dokunuştu.
Ne olduğunu anlamadan kızlığıma yavaş hareketlerle dokunmaya başlayınca kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Yatağın diğer köşesine oturup parmaklarının hızını artırınca gözlerimin arkaya kaymasıyla ağzımdan oldukça büyük iniltiler çıkıyordu. Elleri tişörtümün altından göğüslerimi sıkınca ufak çaplı da olsa bağırmıştım. Ellerim ellerinin üzerinde duruyordu. Zevk aldığım her saniye ellerini sıkıyordum.
Oturduğu yerden doğrulup yanıma uzandı. Burnunu boynumun çok yakınlarında hissediyordum. Beni kokladığıma yemin edebilirdim. Derin bir nefes alıp hareketlerine devam etti. Gözlerimi gözlerine denk getirmeye çalışsam da bana bakışı içimden bir şeyler koparıyor, gözlerime de bedenim gibi hakim olamıyordum.
J: Bana bak.
Kurduğu cümleyle gözlerime tekrar gözlerine kilitledim.
J: Bırak kendini, sıkma.
Bacaklarımın titrediğine yemin edebilirdim. Parmaklarının hızını son evresine çıkardığında boşta kalan elimle çarşafı sıktım. Hareketleri o kadar güzeldi ki artık o rahatlama hissinin ne olduğunu öğrenmiştim. Tüm bedenim titrerken nefesime hakim olamıyordum.
Utancımdan ona bakamıyor, nefes nefese kaldığım için konuşamıyordum. Fakat kaç yıllık hayatımın en zevk dolu anını az önce yaşamıştım. Şimdi neden sarhoş olmadan bu hissi tatmak istediğimi anlıyordum. Kesinlikle bu hissi tatmadan ölemezdim.
J: Teşekkür etmene gerek yok.
Suratına takındığı gülüş "ben en iyisiyim" gülüşü gibiydi ve yalan söyleyemem ama sanırım gerçekten bu işte iyiydi.
J: Önemli değil.
Nefesimi kontrole sokamadığım için hareket dahi edemiyordum. Sanırım bu gerçekten şu zamana kadar yaşadığım en güzel şeydi.
Gözlerim yarım yamalak açıldığında dolgun dudaklarının kıvrıldığını, güzel yüzünün odaya giren ay ışığından saha parlak olduğunu gördükçe konuşamamam devam ediyordu.
J: Sana jestim olsun. Kimseye yapmam bu iyiliği.
L: Bu neydi şimdi? Sen neden-
J: Yanlış yapıyordun. O şekilde yorulursun ve istediğin gibi rahatlayamazsın. Acemisin ufaklık. Sana bir şeyler öğretmem lazım anlaşılan.
L: Ben... ben gidebilir miyim? Yüzüne bakamam artık. Utanıyorum ve işten ayrılacağım.
J: Hayır ayrılamazsın. Utanılacak bir şey yok.
Hem seviştiğin kadının patronun olmasına izin veriyorsun da, sana rahatlaman için yardım edince mi utanıyorsun?L: Ama-
J: Sonuçta seni bir kere daha çıplak görmüştüm değil mi? Kendi yatağımda, ilkini alırken. Unuttun mu?
L: Pekâla tamam ben gidiyorum.
Yataktan kalkıp üzerimi düzelttikten sonra odadan çıkacakken tutulan kolumla birlikte olduğum yerde kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELL ME YOU LOVE ME // ~JenLisa ~ (M)
Fanfiction"Bana bir kez olsun gerçekten beni sevdiğini söylemeni istedim."