TELL ME YOU LOVE ME // ~JenLisa ~ (M)

~29~

Lisa'dan;

Gözlerimi açtığımda Jennie'nin beni izlediğini gördüm. Güne güzel başlamıştım.

J; Günaydın güzelim.

L; Günaydın sevgilim. Okula gitmek istemiyorum.

J; Ben de gitmeni istemiyorum.

L; Ama zorundayım.

J; Biliyorum.

L; Bir an önce bitmesini istiyorum.

J; Sen mi ben mi?

Yataktan doğrulup kalkmaya çalıştım. Gerçekten istemiyordum. Kıyafetlerimi giymek için yataktan kalkacakken kasıklarımdaki sızlama canımı yakmıştı. Dişlerimin arasından acı inlemeleri çıkıyordu.

J; Canın mı yanıyor? Dün biraz fazla istekliydin..

L; İyiyim sorun yok.

Gülümsemişti.

J; Pekala.

Kıyafetlerimi giyip elimi yüzümü yıkadıktan sonra Jennie'nin çoktan hazırlandığını gördüm. Makyaj yapmak için çantamdan bir şeyler çıkaracakken Jennie yanıma gelip çantayı elimden aldı.

J; Okula gidiyorsun.

L; Ee?

J; Makyaj yapmana gerek yok. Yeterince dikkat çekiyorsun.

L; Ama-

J; Yok dedim.

L; Gözlerimin altı mosmor. En azından kapatıcı süreyim.

Elini boynumada gezdirip gülümsedi.

J; Sadece gözlerinin altı mı?

L; Pislik yapma.

J; Tamam. Makyajını çok az yap, aşağıda bekliyorum.

L; Tamam.

Makyajımı yapıp aşağıya indiğimde Jennie arabayı çalıştırıp beni çağırdı.

J; Bir yerde oturup kahvaltı yapalım. Sonra okula bırakırım seni.

L; Tamam olur.

Arabaya binip kahvaltı yapmak için bir yere gitmeye başladık.

J; İşim erken bitecek. Çıkışına gelirim.

L; Gerek yo-

J; Gelirim.

L; Kime karşı koyuyorum ki... tamam.

Bir yere oturup kahvaltımızı yapmaya başladık.

J; Bu kadar mı?

L; Ne bu kadar mı?

J; Koklasaydın daha fazla yerdin.

L; Doydum.

Tabağıma bir şeyler koyup bana baktı.

J; Ye şunları.

L; Ama doydum. Zorla yiyemem.

Karşımdaki sandalyeden kalkıp yanımdaki sandalyeye oturdu. Eline çatalı alıp ağzıma bir şeyler tepiştirmeye başladığında kendimi küçük bir çocuk gibi hissettim.

L; Ya- bi.. dur-

J; Sus. Şimdi aç ağızını.

Çenemi tutup ağzımdakileri çiğnemem için hareket ettirmeye başladığında gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

J; Komik olan ne? Yatakta elime kemik batıp duruyor. Çok zayıfsın.

L; Diyene bak, sanki başıma 90-60-90.

J;?

L; Yani tamam biraz öyle olabilirsin ama!! Konu bu değil.

J; Çok konuşma iç şu meyve suyunu.

Meyve suyunu içip doyduğuma emin olduğunda yanağımdan makas alıp hesabı istedi.

Uzun sürmeyen bir yolculuk sonrası okula geldiğimde arabadan inmeden önce Jennie'ye öpücük verip yanından ayrıldım.

...

Ders arasında kantine gidip kahve aldıktan sonra derse girdim. Çok sürmeden ders bitince derin bir nefes almıştım.

Kampüsten çıkışa doğru ilerlerken arkamdan sarılan bedenle yüzüm gülmüştü.

L; Soyeon? Nerelerdesin uzun zamandır?

S; Tatil yaptım güzellik.

L; İyi yapmışsın. Nasılsın?

S; Çok iyiyim. Seni sormalı?

L; Ben de çok iyiyim.

Gözüm arabasından çıkıp bana dikkatle bakan Jennie'ye kaymıştı.

S; Sevindim. Acelem var sonra konuşuruz nasılsa buralardayız.

L; Tamam canım görüşürüz.

Soyeon'a sıkıca sarılıp arabaya yaslanmış beni bekleyen Jennie'ye yaklaştım.

L; Şey.. Soyeon benim arka-

J; Arabaya bin.

Arabaya binip eve gelene kadar konuşmamıştık.

L; Konuşmayacak mısın? Bir şey mi oldu?

J; Hayır. Bir şey olmadı.

L; Emin misin? Bana öyle gelmedi.

J; Eminim Manoban.

L; Peki. Ben biraz ders çalışayım o zaman.

J; Odamda olacağım. İşin bitince gel.

L; Tamam.

Jennie'nin sinirlendiğine emindim. Hatta bana yukarı ne tür işkenceler hazırlıyor bilmesem bile bir an önce ders çalışmayı bitirip yanına gidecektim.

...

Çalışmayı bitirip yukarı çıktığımda sessizlik garibime geliyordu. Kapıyı açıp içeri girdiğimde Jennie yatakta uzanıp gözlerini kapatmıştı. Ses çıkarmamaya çalışarak yürümeye çalışıyordum ki gözlerinin açıp yatakta doğruldu.

J; Kal orada.

L; Ne?

J; Orada kal dedim.

L; Tamam ama nede-

J; Her suçun bir cezası olmalı. Değil mi Manoban?

L; Yo, olmasın bence. Ne alaka suç falan?

J; Olmalı.

L; Tamam o zaman olsun.

J; Güzel. Kal orada.

~~~~~

Mağara ayısı sanki ne yaptı kız..