- Lisa -
Toplantı mekanına geldiğimizde Jennie'nin gelen insanlara beni asistanı olarak tanıştırması ardından masaya oturmuştuk.
Jennie yanımda oturuyordu. Konuştuklarından hiçbir şey anlamıyordum ve çoktan sıkılmaya başlamıştım. İçimdeki şey sınırlarımı zorlarken zor dahi olsa dayanmaya çalışıyordum.
Bacaklarımda hissettiğim ellerle sınırım gerçekten iyice zorlanıyordu. Jennie'nin elleri bacağımda daireler çizerken ellerim masanın altından onun elbisesini kavramıştı. Sıktığım elbisesinin yırtılması durumunda bana kızacağını düşündüğün için elimi usulca elbisesinden çektim.
Parmakları bacak arama ulaştığında iç çamaşırımın üstünden kızlığıma bastırması dudaklarımı parçalayacak derecede ısırıp hızla masadan kalkmama sebep olmuştu. Yoksa oracıkta bayılabilirdim.
Tuvalete girip nefesimi düzene sokmaya çalıştığımda arkamdan giren beden hızla beni duvarla arasına sıkıştırdı.
Masada oturan bir adamın oğlum diye tanıştırdığı çocuk beni duvarla arasına alınca yüksek sesle bağırıp onu itmeye çalıştım.
L: Çek elini. Ne yaptığını sanıyorsun?
X: Çok güzelsin. Geldiğimden beri gözlerimi senden alamıyorum.
Elleri belime gittiğinde sinirden ne yapacağımı bilemedim. Boynuma yaklaşıp kokumu içine çekince bacak arasına tekme atıp duvarla arasından kaçtım. Tam o sırada kolumdan tutup beni kendine çevirerek dudak kenarımı öptü. Jennie'nin içeriye girmesiyle gerginlik kaçınılmazdı.
Çocuğu itmeye çalıştığımda Jennie'nin de yardımıyla çocuktan uzaklaştım.
J: Seni öldüreceğim. Siktir git çabuk.
X: Sen kimsin de karışıyorsun? Kız istekli.
J: Lan siktir git! Elimde kalırsın.
X: Öyle mi? Üçlü yapmak istiyorsan söyle yapalım bu kadar agresifliğe ne gerek var? Ben Bu çıtırı düzerken sen de onun yüzüne oturabi-
Jennie karşımdaki çocuğa çok sert bir yumruk atınca istemsiz bağırdım.
J: Yazdım seni. Çok pişman olacaksın.
Ben ne olduğunu anlamadan Jennie kolumu sıkıca kavrayıp beni mekandan çıkardı. Telefonu eline alıp hızla birini aradı.
J: O bahsettiğim adamın oğlu. Hallet. Gerekirse nefesi kesilene kadar dövün şerefisizi. Geldiğimden beri bakışlarının farkındayım. Hatta gerekirse öldür.
Arabaya binip hızla sürmeye başladı. Telefonla konuşması bitince telefonu kapatıp hızla bana döndü. Arabayı bir kenara çekip aniden frene bastı. Arabadan inip beni de sert bir şekilde içinden çıkardı.
J: Sana dokumasına nasıl izin verirsin?
L: Ben izin vermedim!
J: Seni kokladı, öptü hatta sana dokundu. Bu siktiğimin çocuğuna nasıl izin verirsin!
L: Ben izin falan vermedim. Arkamdan geldi. Zorla-
J: Sus! Sus Manoban. Bana aitsen buna göre davran. Masaya oturduğundan beri seni izliyor kafayı yememek elde değil. Aklındam neler geçti kim bilir. Benimsin duydun mu? Benden başka kimse sana dokunamaz. Öpemez. Koklayamaz.
L: Sen beni hiç öpmüyors-
Dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla birlikte donup kalmıştım. Öpüşü o kadar sertti ki hareket edemiyordum. Gözlerini kapatıp ellerini enseme koyarak dudaklarının hızını arttırdığında gözlerimi kapattım ve ona karşılık vermek istedim. Fakat buna izin vermeden hızla benden ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELL ME YOU LOVE ME // ~JenLisa ~ (M)
Fanfiction"Bana bir kez olsun gerçekten beni sevdiğini söylemeni istedim."