TELL ME YOU LOVE ME // ~JenLisa ~ (M)

~51~

Lisa'dan;

Sabah kalktığımda duş alıp çıktıktan sonra Jennie duştayken valizleri toplamaya başladım.
Telefona gelen bildirim sesiyle komidine doğru yöneldiğimde mesaj gelen telefonun Jennie'nin telefonu olduğunu anladım.

Mesaja bakıp bakmamak arasında kaldım ama kendime yenik düşüp telefonu elime aldım. Gelen mesajı okumaya başladım.

Gönderen Maria;

*görüntü*

"Ortak ortak ortak.. sana güvenmiştim. Fakat yanındaki sürtüğe güvenmiyordum. Senin bir farkın yokmuş he? Bu yaptığını sana ağır ödeteceğim. Bundan sonra sana, size huzur yok. Bunu bil. "

Jennie ile el ele gezdiğimiz fotoğrafları burada gizlice çekmişlerdi. Arkamıza adam taktığına inanamıyordum.

Gelen mesajı silip Jennie'ye söylememeye karar verdim. Maria'nın numarasını telefonuma kaydedip Jennie'nin telefonunu aldığım yere koydum.

Okuldan güvendiğim bir arkadaşıma mesaj atıp ondan bir şey istedim. Bana yardım edebileceğine inanıyordum.

Valizi toplamaya bitirince Jennie'nin duştan çıktığını gördüm.

L; Kore'ye döndüğümüzde bir süre işe gitmeyeceksin değil mi?

J; Evet. Ne oldu?

L; Hiç. Sordum.

J; Yani birkaç gün evdeyim ama sonra gideceğim.

L; Anladım.

J; Bu hafta okulunun son haftası değil mi? Sonra tamamen bitiyor.

L; Evet.

J; Güzel.

L; Ne oldu?

J; Hiç. Ben de sordum.

L; Hadi hazırlan uçağı kaçırmayalım.

J; Tamam.

...

Uçağa binip yolculuğa başladığımızda aklımda kurduğum şeyleri işleve geçirmek için planlar kuruyordum.

Jennie'nin bir şey bilmemesi gerekiyordu. Eğer başarırsam özgür olacaktık.

...

Eve geldiğimizde Irene ve Seulgi televizyon izliyordu.

L; Vay Seulrene yaşıyormuş.

I; Durun bakalım.

J; Ne?

S; Siz kanka mısınız?

Dediği şeye bir an hayır diyecek gibi olduğumda aklıma öyleymiş gibi yaptığımız geldi.

L; Ha- Evet.

J; Evet ne oldu?

S; Siksen inanmam.

I; Terbiyesizleşme. Ben ne güne duruyorum?

S; Öyle demek istemedim bebeğim-

I; Kes.

L; Jisoo ve Rosie nerde?

I; Jisoo Rosie'yi kaçırdı.

L; Ne?

S; Hep birlikte yemek yiyorduk. Kızı bir anda sırtına alıp kaçırdı.

I; Valla ne olduğunu anlamadık.

J; Şaşırmadım.

L; Ben de hele o etek giyen tavuk olayından sonra hiç şaşırmadım.

S; Etek giyen ne?

J; Etek giyen tavuk.

I; He beni de Lisa şaplaklıyor zaten.

S; Lisa seni ne?

J; Şaplaklıyor mu?

L; Ben mi?

I; Şaka yaptım susun üstüme gelmeyin.

J; Öldürmeye hazırlanıyordum.

I; O niye? Siz kanka değil misiniz?

J; Ben kankamı savunurum.

I; Kankanı isteyen siker bile, karışamazsın.

J; Karışırım.

S; Kankanı kimin siktiği niye umrunda?

L; Beni kimse sikmiyor.

J; Yo ben sikiyorum.

Jennie eliyle ağzını kapatıp sessizce küfür ettiğinde Seulgi ve Irene birbiriyle beşlik çakıp gülmeye başladı.

I; Yakaladık kaşarlar.

L; Bu Jisoo'ya benzemiş iyice.

J; Hay ben ağzımı ya..

S; Jisoo ve sincabına haber ver. Mission completed.

I; Tabii completed olacak boşa mı Lisa'ya yürüdüm aq.

J; Onun hesabını sonra soracağım.

S; Hey hey hey. Hayırdır?

J; Hrr

I; Höşt. İt.

L; Kafa ağrıtmayın. Açım ben.

J; Yemek hazırlayın.

I; Oldu paşam başka?

S; Irene sus aq patron bu unutma.

I; Özür dilerim Jennie boynuma dola.

Seulgi Irene'nin kafasına vurunca gülmeye başladım. Valizleri odaya çıkarıp kendimi yatağa atıp dinlenmeye başladım.

Aklımı kurcalayan şeyleri belli bir düzene oturtup arkadaşımdan gelecek mesajı beklemeye başladım.

"Özgür olacağız Jennie."

"Senin için elimden geleni yapacağım sevgilim."

~~~~~~~

Ben izin verirsem olursunuz aşkolar.