Bölüm 36

95 5 0
                                    

"Gelmiyeceğum diyrım Sevda hanum, gelinune tek başuna hazurla hediyenu." Yengem salonda oturmuş telefonda Sevda teyzeyle konuşuyorlardı. E benle Didem'de onun konuşmasına kulak misafiri oluyorduk.
"Ben mi alacağum hasen alacaksun. İstemiyrım zaten o kizu." Yengem bıkmışçasına cevap veriyordu artık.
"Yok, gelme sen da." Muhtemelen Sevda teyze buraya gelmek istemişti. Yengem de benim o hediyeleri hazırladıklarını görmemem için birden telaşla reddetmişti.

Ona sorun olmayacağını söylemeye çalıştım. Ama yengem hala reddetmeye devam ediyordu. Sonunda telefonu kulağından çekip bir eliyle üstünü kapatıp bana döndü.
"Gı ne sorun olmaz diysın. Ben gider ederum yardum onlarda, altun takarsun diye şaka ettuk maşallah sen de dünden razıymışsun." Yengemin beni azarlamasıyla nefesimi verdim.
"Yenge, yanlış anlayacak kadın ya. Gelsin bir şey olmaz. Füsun'da gelir otururuz biz bir köşede."
"Emin misun?"
"Evet." Yengem kaşlarını kaldırarak telefonu tekrar kulağına getirdi.

"İyi tamam gel hayde." Diyip telefonu kapattı.
"Kız Selin'e niye soruyorsun ki sen? Niye o kadar karşı çıktın?" Didem, yengem telefonu kapatır kapatmaz soru yağmuruna tutmuştu. Sorduğu sorularla da yengemle ikimiz birbirimize baktık. E anlatayım artık, fırsat olmadı diye anlatamamıştım zaten bugüne kadar da. Tabi bana fırsat kalmadan yengem başlamıştı konuşmaya.

"E Selin Fatih'e, Fatih'te Selin'e sevdalu. Ama ikisi de inat ha birbirunden." Didem'in duydukları karşısında ağzı kocaman açılmış bana bakıyordu.
"Bir dakika, bir dakika. Selin Fatih'e mi aşık?" Yavaş yavaş bana dönünce dudağımın içini ısırarak başımı olumlu anlamda salladım.
"Ne zamandan beri ya?"
"Sor bakayum hiç bitmiş mu?" Yengemin gülerek kurduğu cümleyle ben de Didem'e sırıttım.
"Nasıl bitmiş mi? Ay hiçbir şey anlamıyorum şu an." Sonunda sinirli bir şekilde pes edince yengem gülmesini kesip doğru düzgün anlattı.

"E gı bunlar çocukluklarundan beri yanuk birbirine. Daha el gadalarken Fatih dolaniydi peşimde, 'hala Selin çok güzel bir kız gözleri gökyüzü gibi geceleri uyurken de yıldız oliy midur gözünde?' diye sorardu. Selin desen zaten her dışaru çıktığunda Fatih'te Fatih diye dolanıydı etrafta." Yengemin anlattığı anılarla gülümsemiştim. Ne çok özlüyordum o günleri.

"Ee sonra ne oldu?" Didem'in sorduğu soruyla ikimizin de yüzü düştü.
"Ne olacak, 15 yaşına gada hep böylelerdu. Ne zamanki o şerefsuz geldu, her şey mahvoldi. Sonrasını biliysın zaten." Sonra zaten o da bizim aileye girmişti artık. Semih'in beni kaçırdığı zamanlar aklıma gelince gözümden akan yaşa engel olamamıştım.
"Ağlama bebeğim benim." Didem'e gülümseyip elimle gözyaşlarımı sildim. Çalan kapıyla yengem açmaya gitti.

"Hoşgelduun." Sevda teyze önde yengem arkasında içeri girdiler. Sevda teyze geldiği gibi elindeki bütün bohçaları yere serdi.
"Nasul taşudun hasen bunlari?"
"Gökhan bıraktu. Hayde başlayalum da."
"Kaçuracaklar sanki önünden." Yengem bilmiş bilmiş söylenip istemeyerekte olsa oturdu Sevda teyzenin yanına.
"E Didem hayde. Tut bi işin ucundan."
"Yahu ben ne anlarım hediyeden çeyizden? Yemek yapayım işte akşam için." Yengem Didem'in cevabıyla kafasını salladı.

"He oni iyi dedun. Valla Ali aç kalunca hiç çekilmey. E iyi hayde git başla sen." Didem yerinden hemen fırlayıp mutfağa gitti.
"Gelunume ne layuksa onlaru hazur ettum. Allah yüzüme güldü de Fatih'e istediğum kizu alayrum." Sevda teyzenin dediğiyle gözlerimi kapattım. Kadının yanınada ağlayamazdım!
"E sorun da o ya Sevda hanum, sen isteysın ama Fatih istemiy. Tek Fatih olsa gene iyi kimse istemiy ki sen dışında. Vallaha hiç bizım aileye layuk değul."
"Fatih istey ki aldu Ayşe, hiç dil uzatmayun gelunume artuk. Ben bilirum sizin istediğunuz ismi, sanki o çok layuk."
"Uuh, vallaha darlandum. İstemediğum gelun için de oturmuş hazurluk edeyrım. Gonuşuk etmeden yapalum da bitsun gitsun da."

Esmesin AyrılıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin