Cengiz abimler dün gece gitmişlerdi. Hastanede ben, Fatih, Selim ve yangazlar vardık sadece. Hepimiz oturmuş gelecek haberi bekliyorduk. Allahım nasıl böyle bir şeyin sebebi oldum ben? Ona bir şey olursa nasıl yaşarım, nasıl kaldırırım bu vicdan azabını? Gelen seslerle kafamı koridorun başına çevirdim. Nuran teyzeyle Faruk amca gelmişti. Tam ayağa kalkmıştım ki Nuran teyzenin bir anda yakamdan tutmasıyla donakaldım.
"Senun yüzünden! Kizum senun yüzünden canuna kıydı. Nasıl yaparsun bunu ha!" Bir yandan yakamdan sarsıyor bir yandan ağlayarak bana bağırınıyordu.
"Yavaş Nuran yenge, dokunma ona." Fatih, Nuran teyzeyi durdurmaya çalışsa da pek işe yaramıyordu.
"Ne diye koruysın kizu? Doğru söylüyo Nuran. Bu kirlenmiş kiz yüzünden kıydı kizum canuna. Seni ayartmadu mi ha?" Faruk amcanın dedikleriyle ağlamam daha da şiddetlenmişti."Bak abi diyrım saygımdan dokunmayrım zorlama istersen ha Faruk abi. Aramuzdaki en masum insana çamur atmak kolay tabi. Adabınızı bilin, ben burdayum. Suçlu arıyorsanız bana söylenun." Fatih sinirle Faruk amcayla konuşunca Faruk amca uzatmamıştı. Nuran teyzeyi benim yakamdan alıp koridorun diğer köşesine geçip beklemeye başladılar.
"İyi misin?" Fatih'in ilgili ses tonuna karşılık cevap vermedim. Çünkü değildim.
"İyidur tabi. Ne yaptu ne ettu ayırdı seni Yıldız kizumdan. O iyi olmasun da kim olsun. Sanki istediği olmamuş gibi ağlay burada." Sevda teyzenin söyledikleriyle olduğum yere mıhlandım. O kadar çok ağlıyordum ki geldiğini bile fark etmemiştim. Neden hepsi bana düşman olmuştu? Be-ben bir şey yapmamıştım ki. Ben sevdiğimi kendime bile itiraf edememişken bu insanlar neden onların aralarına girmişim gibi davranıyordu?"Ana!"
"Ne ana? Doğru diyrım diye hiç diklenme bağa Fatih."
"Ana bak zaten atay damarum germe beni. Git otur yangazların yanına efendi gibi bekle." Sevda teyze hiçbir şey demeden bana düşmanıymışım gibi baktıktan sonra Fatih'in dediğini yaparak gitti.
"Ben bir şey yapmadım." Karşı duvara bakarak söylediğim cümleyle Fatih bana döndü.
"Yapmadın tabi! Senin hiçbir suçun yok!"
"Yapmadım. Hiçbir şey yapmadım ki ben." Transa girmiş gibiydim. Gözlerimi duvara dikmiş sürekli aynı cümleyi tekrarlayıp duruyordum."Selin, güzelim etma kendine bunu da. Onlar kendi suçlarını sana atarak unutmaya çalışıyor işte." Fatih beni göğsüne yaslamış saçlarımı okşuyordu. Şu an her ne kadar Sevda teyze, Nuran teyze ve Faruk amca öldürecekmiş gibi baksa da umrumda değildi. Artık kimse umrumda değildi.
"Selin, ne oldu?" Selim'in sesiyle kafamı kaldırıp ona baktım.
"Tahmin ettuğumuz gibi oldi işte." Fatih, Nuran teyzeleri göstererek konuşunca Selim anlamıştı. Elindeki tostu bana verdi."Acıkmışsındır." Kafamı hayır anlamında sallayınca üstelememişti.
"Yengem." Yengem ve yengemin arkasından amcamın da koşarak yanımıza geldiğini görünce hemen gözyaşlarımı silip kendimi düzelttim.
"Paşam ne oldi? Duyduk inanamaduk."
"Hala duyduğunuz gibi işte."
"Oy nenem yarabbi. Atmuş kendini ha uçurumdan?"
"Attı. Gözlerimle gördüm. Benim yüzümden." Konuşmamla yengem sinirle bana döndü.
"Ula afkurma. Ne diye senun yüzündemiş?"
Tam konuşacaktım ki amcamın burada olduğunu hatırlayıp sustum."Öyle yenge. Herkes öyle düşünüyor işte." Yengem baktığım yöne bakıp tekrar bana döndü.
"Heeh sen bunların lafınu taktun yani öyle mi? Ula Sevda karusunun lafuyla niye kendunu yiyip bitiriysın sen. Gusura bakma paşam ama anan çok boş yapay."
"Doğru diysın hala kusuru mu var?"
"Selin, bakma sen anamun kusuruna." Yangazların da buraya gelmesiyle gülümsedim.
"Sorun yok. Merak etmeyin." Onların mahçup hissetmesine gerek yoktu. Hiçbirinin yoktu. Bunları yapanlar rahatken, neden masumlar kötü hissedecekti ki?Doktorun ameliyathaneden çıkmasıyla herkes koşarak yanına gitti.
"Öncelikle geçmiş olsun. Geldiğinde durumu çok ağır ve ciğerleri hasar görmüş olsa da hayati tehlikesi geçti. Şimdilik ziyaretçi alamayız iyice dinlenmesi gerekiyor. Tekrar geçmiş olsun." Herkes derin bir nefes almıştı. Mutluluktan Fatih'e sarılınca o da bana sarılmış ama nerede olduğumuzu hatırlayınca hemen geri çekilmiştim.
"Başaramadun. Kurtulamadun kizumdan. Ama bundan sonra en büyük düşmanınızım Karademir'ler ha bunu da bilin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esmesin Ayrılık
Novela Juvenil#mazlum 1. #gurur 3. "Susalım mı?" Sorduğum soruyla kaşlarını çattı. "Konuşmaya gelmiştuk?" "Susalım Fatih. Bu sefer susalım. Konuşması gerekenler konuşuyor zaten." Kurduğum cümleyle kaşları eski halini aldı. Gözlerimiz birbirine kenetlenmiş gibiy...