Herkese kocaman bir merhaba. Bu bölüm 22 ağustostan paylaşması ne zamana nasip olur bakalım. Fazla çene yapmayacağım zaten bakalım bu bölüm ZeyKer ne olacak. Yorumlarınızı önemle rica ediyorum gidişat hakkındaki özellikle lüüütfen. Vote de beklerim tabi kii. İthaf isteyen belirtsin canlarım olır mu?
Bu arada bölüm şarkısı TNK -Sensiz Olmuyor arkadaşlar Link koyamıyorum kusura bakmayın olur muuuuu?
Sınır da yok bu bölüm yenisi en yakın zamanda gelir inşallah öpüyorum sizi. İyi okumalaaaar..
Zeynep...
Ani korna sesi ile direksiyon hakimiyetini tekrar kazanıp yola odaklanıyorum. Hastaneye varıp Kerem İ acile aldıklarında bende hastane polisine ifade veriyorum kısaca. Sonra da bir kağıt kalem alıp bir mektup yazmaya başlıyorum uyanınca Kerem e verilmesi için..
"Günaydın. Bu mektubu okuyacak duruma geldiğine göre iyisin,sevindim. Bak Kerem. Seni gerçekten ama gerçekten çok seviyorum. Sen hayatıma girdiğinden beri her şey çok farklı, çok anlamlı. Ama artık ben bu hayatı yapamam. Yapabileceğimi sanmıyorum. Hayatta şu ana kadar hiç bir şey yıkmadı beni,yıkamadı. Annemler öldüğünde bile dik durdum ben ama bu sefer öyle olmuyor. Sen her şeyi biliyorsun biliyorum. Ailemin katili... Anladın işte. Keşke bunu ben o Okan şerefsizinden duymasaydım ama oldu işte. Beni o mektuplarla defalarca uyardı göremedim ve zarar gören sen oldun. Hem senin canının yanmasını artık istemediğim için hem de yaşamak istemediğim için gidiyorum ben. Sakın üzülme,hayatına devam et. Eski Kerem ol olur mu?
Zeynep... "
Artık Canlara haber vermem gerektiğini düşünüp kendi hattımı takıyorum.
Gelen mesajların bildirimleri telefonumu kastığı için minik bir küfür savuruyorum ve Can 'ı rehberden bulup ara ya basıyorum. İlk çalışta açılıyor zaten.
"Nerdesin sen Zeynep delirdin mi hastaneden kaçmak ne demek sen ne yaptığını sa-"
"Can eğer susmazsan anlatamam! Kerem Xxxx Hastanesinde oraya gidin tamam mı!"
"Sen nerdesin? Ze-"
Lafını bitirmeden suratına kapıyorum Telefonu. Ve hastaneden çıkıp arabama biniyorum. Eski sim kartı yolda pencereden atıyorum ve yenisine telefondaki numaraları aktarıyorum. Limana gidip tekneye biniyorum ve tekneyi çalıştırıyoeum. Ne yani sürmeyi bilmediğimi mi sanıyordunuz!?
Çanakkale boğazından da geçip kendimi egede bulduğumda derin bir nefes alıyorum. Bodruma yaklaşınca durup kararan havaya bakıyorum. Aşağıya inip üstüme bir Body ve altıma kısa bir şort geçirdikten sonra limana yanaşıp tekneden iniyorum.
Ohh dünya varmış. Beni şu an kim merak ederse etsin umrumda değil. Melis konusunda kararsızım ama şimdilik biraz kafa dinlemek en iyisi sanırım
Barlar sokağına girip kendimi ilk bara atıyorum. Evet. Harika. Eğlenceli ve kıpır kıpır bir müzik yerine TNK nin Sensiz Olmuyor unu çalın zaten. Nesi olmuyormuş onsuz. Bal gibi de oluyor Keremsiz!
Kendimi vodkadan koparıp saate baktığımda çoktan yarımı geçtiğini görüp çıkıyorum. Limanda teknemi zor da olsa buluyorum ve mutfağa gidin kendime kahve hazırlıyorum.
Kahvemi içip biraz kendime gelince fotoğraf makinemi alıp yakaladığım güzel kareleri değerlendiriyorum. Fotoğraf makinem her yerde!
Şans eseri atılan havai fişekler ile makinem biraz daha zenginleştiktwn Sonra kamaraya gidip izdivaya çekiliyorum. Kulaklık olmadan olmaz tabi li. Ipodumdan çalmaya başlayan ilk şarkının "Boşvermişim dünyayı " olması kesinlikle benim şansım olmalı. Obaaaaaaa!
Kerem...
Zorla da olsa gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm kişi gözleri kıpkırmızı olmuş annem oluyor.
"K-kerem oğlum iyi misin?"
"İyiyim ben. Noldu bana? "
"Biri seni kaçırmış ve darp etmiş ama şimdi hepsi geçti. İyisin "
Annemin sözleri ile bir anda yerimden fırlıyorum. Zeynep!
"Anne Zeynep te oradaydı o nerde?"
"Yok Zeynep falan Kerem "
"Nasıl yok ya oradaydı işte yalan söyleme noldu o-"
"Kerem abicim sakin ol" -diye odaya dalıyor Can.
"Nasıl sakin olayım nerde Zeynep cev-"
"Ypk Zeynep. İyi ama merak etme. Hastanede değil sadece. Sana bunu bırakmış..."
Can dan aldığım Zarfı açıp içindekileri okumaya başladığımda gözyaşlarımı tutamıyorum. Her şeyi bildiği halde beni hastaneye bırakmış ve bu mektubu bırakıp gitmiş. Allah beni kahretsin...!
10 gün sonra....
Hastaneden erkenden taburcu oldum. Kırık olan Sol kolum umrumda olan en son şey. Yüzündeki morluklarda. Kaç gündür kimse Zeynep e ulaşamıyor. Arabası burda,telefonu kapalı. Gidebileceği her yere bakıldı ama yok. Zeynep yok. Can ve Aksel her zaman yanımdq zaten. Yağmur ve Barış ise Melis in yanındalar. Ailem ile de konuşmuyorum Can ın evinde kalıyorum şimdilik.
Zeynep...
Tam 10 gündür Bodrum dayım. Tekne evim deniz bahçem oldu sanki. Her sabah biraz açılıp denize dalıyorum ve su altı kameramla çekimler yapıyorum, tekneye dönüp manzaraya karşı kahvaltı yapıyorum ve sahil boyu koşuyorum. Öğlene kadar sahilde takılıp öğleden akşam üstü 3-4 e kadar tekne de takılıyorum film kitap falan. Sonra da tekrar sokaklara çıkıyorum. Bu arada burda arkadaşlar edindim kendime. Betül, var,Dila,Ekin, İrem ve Ceren var. Ayrıca Tuna ve Bora da var. Onların grubuna sonradan dahil olsamda iyi çocuklar ya sevdik birbirimizi. Tabi onlar beni Zeynep olarak değil Umut olarak tanıyorlar.
Eee ben ne yaptım? Dünya yı boşverdim. En azından kendi dünyamı. Tamam hala bazı alışkanlıklarım olabilir ama yeni arkadaşlık ilişkilerinde asla Zeyno olmayacak. Zeynep Yılmaz Öldü. Umut Sarı doğdu ......
Arkadaşlar bölümler kısa mı uzun mu tam bilmiyorum telefondan yazdığım için kusura bakmayın olur muuuuu :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğraf Makinesi
Narrativa generaleAilesi ölmüş 2 kız... Kaza sanılan ama cinayet olan bir olay... Katillerin oğlu maktüllerin kızına aşık olursa ne olur? Fotoğraf Makinesi bir karede en fazla neleri değiştirebilir? Hepsi ve daha fazlası Fotoğraf Makinesi'nde...