Bölüm 41 "En acilinden geri dönmek lazım!"

965 80 12
                                    

Gelen yorumlar sizce de az değil mi? Vote sayımız yüksek,veren vermeyen herkese teşekkür ederim ama ilk bölümlere oranla ilgi düşük hikayemde.
İlk bölümlerde vote lar 100 ü geçmiş fakat son bölümde 33. Okuyucularımı kaybettim sanırım,üzülüyorum.
Ama yeni gelenler olduğu için de seviniyorum. Hoşgeldiniz!
Lütfen benden istediklerinizi,fikirlerinizi ve düşüncelerinizi benimle paylaşın. Yorumlar benim için çok önemli.
Sizleri seviyorum,iyi okumalar! 😄

•••

"Zeynep ne basılması,saçmalama allah aşkına! :D" diyen Kerem arkamdan geliyor.Ben kapıya gidiyorum tabiki.

Kapıyı açtığımda Sümeyye teyze ve tayfasını görmemle şoka uğruyorum. Sonra migrosa,sonra tansaşa...Üf ne diyorum ben!

"Aaaaaa hoşgeldiniz Sümeyye Teyzeciiim!" diyorum ve elini öpüyorum. Beni kenara ittirip bahçeye geçiyor Sümeyye teyze ve tayfası. "Buyrun tabi,geçin(!)"

Bahçedeki masanın etrafına kurulduktan sonra geri kalan teyzeler de selam veriyor bana.

"Eee Zeynep kızım,yoktun uzun zamandır?" Diyor Sümeyye teyze imalı imalı Kerem'e bakarken.

"Napayım teyzecim,iş güç işte. Sizler nasılsınız(!)" diyorum ben de Kerem'e 'İçeri geç bence' bakışımı atarken.

"İyiyiz biz de kızım,nolsun işte. Ay zeyneeeep dayanamıcam anam ben,bu turunçoğlan kim?" Diyor meraklı meraklı. Diğer teyzeler de aynı bakışı atıyor.

"Turunçoğlan mı ? :D"

"Ay evet,ne var ? Anlat bakayım sen bana,kimdir kimlerdendir?"

"Bakın hanımlar,turunçoğlan dediğiniz benim sözlüm,Kerem." diyorum ve hanımlardan şaşkınlık dolu sesler çıkmaya başlıyor. "Günübirlik geldik buraya,Kerem'le annemi ve babamı ziyarete gittik."

"İtiraz etmedi mi kız?" Diyor Sümeyye teyze. Niye itiraz edecekmiş ki! Allah allah!

"Ha-" dememe kalmadan içerden Kerem çay dolu tepsiyle çıkıyor.

"Neden itiraz edeceğim,teyzelerim. Annemle babamın damatlarını tanıması lazımdı,tanıştık. " diyor ve bardaklarla dolu tepsiyi masaya bırakıyor.

"Afferin turunçoğlan! Hemen de sahiplenmişsin kızımızı!"

"Turunçoğlan mı?" Diyor Kerem şaşkınca. Hafif bir kıkırtı kaçıyor ağzımdan.

"Ne var,beğenemedin mi!?" Diye kızgın gözlerle bakıyor Sümeyye teyze Kerem'e. Kerem 'Kesinlikle hayır' diyip gülümsedikten sonra normale dönüyor tabi.

Hanımları çaylar bittikten sonra uğurluyorum ve Kerem'in yanına,içeriye geçiyorum.

"Çaylar için çok teşekkürler,canım."

"Ne demek güzelim,kuru kuru dedikodu yapmasınlar dedim :D Ayrıca turunçoğlan nedir ya!"

"Hahahahah kabul et güzel lakap. :D"

"Hı hı çoook. Sende kıvırcık marul ol o zaman,birimiz salatada birimiz tatlıda kullanılırız!"

"Kerem espri anlayışını benden uzaklaştırır mısın?"

"Hep sen mi iğrenç espri yapacaksın :D"

"Hahahaha hadi bakalım yatalım,sabah ta erkenden İstanbul'a dönelim yoksa daha büyük bir dedikodu konvoyu bizi bekler!"

"Bende de güzelim.En acilinden geri dönmek lazım!"

Keremle tekrar koltuğa uzanıyoruz ve telefonların alarmını gece üçe kurduktan sonra gözlerimizi kapatıyoruz.

Fotoğraf MakinesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin