Her gün bölüm ekliyecem diyip 2 gün sonra yollamanın mantıklı bir açıklaması olmaz biliyorum ama ilham perim psikolojime dayanamayıp kaçtı buünlerde. Saçma bir bölüm olduysa özür dilerim. İthaf isteği varsa değerlendiririm :D
Yorum atmayı unutmayııın :D
Zeynep…
Alarm sesi ile doğruluyorum yataktan. Saat 4:30. Ve her ne hikmetse ben uykumu almışım(!) Yataktan doğruluyorum ve dalgıç kıyafetlerimi giyiniyorum hemencecik. Odadan çıkınca minik koltuğa kıvrılmış Kerem’i görmemle ister istemez gülümsüyorum. Bakakalıyorum O’na televizyonun önünden geçerken tesadüfen sevdiği dizinin fragmanı çıkınca direk gibi dikilip O’nu izleyenler gibi. Benim fragmanım bitmiyor ama… O’nu uyandırmamaya çalışarak dolaptan elma suyumu alıyorum ve bardağa doldurup bir dikişte bitiriyorum.
Yukarı dümene geçip tekneyi yine açıklara getiriyorum ve tatmin olduktan sonra demir atıyorum. Arkamdan sarılan eller aniden irkilmeme sebep oluyor.
“Ne yapıyorsun sen!”
“Ne yapıyormuşum?”
“Bana niye sarılıyorsun?”
“Uykumu alıyorum güzelim.”
“Üf Kerem Allah aşkına git uyu o zaman da alırsın.”
“Sen ne yapacaksın bu üzerindekilerle?”
“Mantı açacağım Kerem.”
“Ne?”
“Üzerimdekiler ne kıyafeti sence Kerem?”
“Dalgıç kıyafeti. Aııığm dalacak mısın?”
“Aferim sana akıllı çocuk seni. Evet canım dalacağım neden şaşırdın?”
“Sen dalmayı biliyor musun?”
“Yine saçmalamaya başladın Keremcim. Sen uyuyordun gidemedin ama gitmek istersen botun yeri malum.”
“Yok kalayım. Hatta beraber yüzelim.”
“Kerem dalgıç kıyafetin aparatın falan yok lütfen”
“Olsun.”
“Sonra ciğerlerini patlat tabi balıklar ziyafet çeksin!”
“Olmaz bir şey ya”
“Kerem sen beni burada bekliyorsun. Sabahın köründe sinir etme beni gelirim ben birazdan lütfen otur şurada!”
“Of Zeynep ne inatsın ya!”
“İnat değil canım bu senin iyiliğini düşünüyoruz!”
Kerem’i zorda olsa bırakıp son aparatları geçiriyorum üstüme. Makinemi de ayarladıktan sonra dalıyorum Ege’nin o masmavi ve derin sularına…
Denizleri çok seviyorum ben de doğal olarak. Ama daha çok ne bileyim altını seviyorum. Bir denize nerden bakarsan bak üstünde mutlaka yapay bir şeyler var. Ya gemilerin dumanları kirletir manzarayı ya da yapılar… Ama altı öyle değil. Tahmin edemediğim kadar çok renkli canlılar var bu dünyada. Her şeyleri ile farklılar bizden neredeyse. Nefes alışları bile farklı !
Normalde suyun içinde gözlerimizi açsak bulanık görürüz ama gözlükle bakınca tüm tonlar doğal güzelliği ile karşımızda oluyor. İnsan şaşırıyor bu nasıl oluyor Allah aşkına diye. Bu masmavi sularda bu renkler nasıl bu kadar belli oluyor?
Küçükken ben de maviliğin suyun kendinden olduğunu düşünürdüm. Ta ki babam denizin rengini gökyüzünden aldığını söyleyene kadar. Doğanın tüm renkleri birbiri ile bağlantılı aslında. Denizin mavisi gökyüzü , gökkuşağının renkleri Güneş…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğraf Makinesi
General FictionAilesi ölmüş 2 kız... Kaza sanılan ama cinayet olan bir olay... Katillerin oğlu maktüllerin kızına aşık olursa ne olur? Fotoğraf Makinesi bir karede en fazla neleri değiştirebilir? Hepsi ve daha fazlası Fotoğraf Makinesi'nde...